Aldım traduction Espagnol
91,990 traduction parallèle
Onu geri aldım, başarısız oldum.
Lo devolví, fallé.
Deri altı örnekleri aldım ve daha önce görmediğim
He cogido muestras subcutáneas y he encontrado rastros de una enzima
Nick'i senin için geri aldım.
Traje a Nick de vuelta para ti.
Hey, çocuklar, ihtiyacım olan şeyleri aldım.
Escuchad, tengo las cosas que necesitamos.
Bunu bir gözetleme kamerasından aldım.
Acabo de conseguir esto de las cámaras de vigilancia.
Bir zamanlar seni işe almam için bana yalvarıyordun, seni işe aldım.
Una vez te paraste enfrente mio rogandome que te contratara, y lo hice.
O zaman neden 5 farklı hukuk kliniğinden senin dosyanı soran aramalar aldım?
Entonces porque recibi llamadas del departamento legal de 5 clinicas todas preguntando sobre tu caso?
- Sen gittikten sonra dosyanı aldım.
- Después que te fuiste, recogí tu archivo.
Mesajını aldım. Bir şey mi buldun?
Recibí tu mensaje. ¿ Encontraste algo?
Benim bile 5 yıldır hayatım yoktu seni bu yüzden işe aldım o yüzden bunu asla bir daha söyleme bana.
Y yo no he tenido vida en cinco años y por eso te contraté, así que no vuelvas a decirme eso.
Joshua'ya hediye aldım ona aileye hoş geldin demek istedim.
Tuve que ir por un regalo para Joshua porque quiero darle la bienvenida a la familia.
Genelde beni ya "muhabbet" etmek için ararlardı ya da cüzdanlarından para aldım mı diye sormak için. Böyle anlamsız şeyler.
Me llamaban a todo momento del día "sólo para hablar" o para preguntarme si me llevaba dinero en efectivo de sus billeteras, cosas estúpidas.
İkiniz de unutmuş olduğunuzdan doğal olarak hediye almamış olduğunuzdan kendi hediyemi kendim aldım.
Y ya que ambos se olvidaron, otra vez, lo que significa que definitivamente no me trajeron un regalo, otra vez, me conseguí algo.
Açıkçası, her anından zevk aldım.
La verdad es que he oído cada minuto de ella.
- Aldım.
- Lo tengo.
Oradan binlerce oral seks kondomu aldım.
He conseguido mil barreras de látex allí.
- Sence bunu niye aldım?
- ¿ Y por qué cree que lo hice?
Craigslist'den yasa dışı bir bot aldım.
Así que estoy chupando del bote con mi nuevo bot de Craiglist.
- Bot aldın. - Bot aldım.
- ¿ Del bote con tu bot?
Bot aldım.
Del bote con mi bot.
Şunu söyleyeyim, onun aklını başından aldım.
Y deja que te diga que me lo he ganado.
Onu ben aldım.
Yo los he comprado.
Ben de Victoria's Secret'a gittim. Oradan kredi kartı alırsam sütyen yarı fiyatına düşüyordu ve aldım. Sonra da taşındım.
Fui a Victoria's Secret y me enteré de que te descontaban la mitad si te hacías una tarjeta de crédito y lo hice.
Terfi aldım.
Me han ascendido.
Bir seferinde, bir bluz için tek katılımcı bendim ve onu gayet ucuz bir fiyata, 69 dolara aldım.
Una vez fui la única que pujó por una camiseta de Nasty Gal y la conseguí a un precio muy bajo, 69 dólares.
Bilet aldım ama gitmedim.
Compré la entrada y luego no fui.
Bu vintage parçaları aldım.
Yo me ocupo de estas cosas vintage.
Ve ikisini de aldım.
Así que compré dos.
Krav Maga dersi aldım.
Hice combate de contacto.
- Sana kahve aldım, K-köpek.
- Te traigo un café, Kardo.
Snickers da aldım.
Hay una chocolatina.
Yada bremen harabelerinde, güçlerini aldığım yerde.
O en las ruinas de Bremen, donde te quité tus poderes.
İlaç için 10 doları olmadığını ve yakalanma riskini göze aldığını mı söylüyorsun?
¿ Me estás diciendo que no puede pagar diez dólares por la medicina, que va a arriesgarse a ser atrapado por eso?
Bu da aldığım teşekkür.
Y este es el agradecimiento que recibo.
Hey, o bebek bakıcısını aldın mı?
Oye, ¿ conseguiste esa niñera?
İşte Senin kokunu aldığım zaman.
Y ahí fue cuando sentí tu olor.
Çok güvenilir kaynağımız şu şüphelileri satın aldığını söylüyor Hills Mazy Mezarlığından.
Nuestra fuente muy fiable dice que usted compró a estos sospechosos del cementerio Hills Mazy.
Bunların listesini aldın mı?
¿ Tienes la lista de ellos?
Evet, ama tuhaf bir his aldığınızda, onu aldığım zamandan farklıdır.
Sí, pero cuando las tienes tú, son diferentes de cuando las tengo yo.
Harvey balosu için smokin aldı mı?
¿ Harvey ya tiene su esmoquin para el baile de graduación?
Otuz yıldır aldığım en güzel ve tek iltifat.
Eso es lo mejor y lo único que alguien me haya dicho en 30 años.
Ama aldığım duyumlara göre Eleanor hala Kötü Yer'e giriş yapmamış.
Sin embargo, acabo de recibir la noticia de que Eleanor no está actualmente en el Mal Lugar.
Parayı aldın mı?
¿ Tienes el dinero?
- Onu aldığımızda getiririz.
- Cuando lo tengamos.
Şu an çok ciddiye aldığımızı biliyorum ama bu ameliyat çok fena.
Sé que estamos en una situación seria, pero ese cirujano tiene el nabo más grande que he visto.
Kokuyu aldın mı?
¿ Hueles eso?
Banka Miata'nı aldığında ve karşılıksız çeklerini 7-Eleven'daki duvara astıklarında yanında kalacak mı sanıyorsun?
¿ Crees que seguirá a tu lado cuando el banco te embargue el Miata y cuando peguen tus cheques sin fondos en la pared del 7-Eleven?
- Bot aldım.
- Eso es.
İnternetteki yorumların çıktısını mı aldın?
¿ Has imprimido tus comentarios de Internet?
Orada saatler geçirirdim, giyinip oyunlar oynardım ve bir etek ya da ceket bulup babama sorardım. " Bunu nereden aldı?
Pasaba horas allí dentro, jugando a disfrazarme y veía una falda o una chaqueta y le preguntaba a mi padre : " ¿ De dónde sacó esto?
Fotoğraf çekmenize aldırmamıştım, ama mülküme zarar vermeniz başka bir konu.
Oye, nunca me ha importado que hicierais fotos, pero destruir una propiedad es otra cosa.