Almalısın traduction Espagnol
3,634 traduction parallèle
Yani siz çocuklar geçerken derin bir nefes almalısınız.
Pero ustedes deben inspirar fondo así que pasen por allá.
Büyükbaba, beni de yanına almalısın! Hadi ama!
- Abuelo, debes usarme. ¡ Vamos!
Taşı hemen almalısın.
Debemos tomar la piedra ahora.
Siang'dan da bilgileri almalısınız.
Deberías conseguir pormenorizar como Siang.
Sen almalısın.
Deberías comprármelo tú.
Kalabalık getireceksen önce benden izin almalısın.
Si quieres que la gente te visite tienes que pedirme permiso primero.
Ve bu arada, sen de bunu ciddiye almalısın çünkü ben senden iş için buraya gelmeni istedim çünkü eğleneceğini düşündüm ve bence sen zekisin ama biraz profesyonelce bir görünüşün olmalı ve % 15 oranında efor bile sarf etsen benim için yeter.
Y por cierto, deberías tomarlo en serio, porque yo te pedí que vinieras a trabajar aquí porque pensé que lo disfrutarías y creo que eres inteligente, pero debes tener algunas ideas de profesionalismo, y necesito que pongas, como, siquiera un 15 % de esfuerzo.
Belki de yardım almalısın.
A lo mejor deberías contratar a alguien.
Kimya dersi almalısın.
Necesitas clases... de química.
Sorumluluk almalısın.
Compromiso.
- Almalısın.
- Pero debes pensarlo.
Vantilatör almalısın anne.
Necesitas un extractor, mamá.
Bir kaç gün daha izin almalısın, Casey.
Deberías coger más días, Casey.
İstediğini almalısın.
Tienes que tomar lo que quieres.
Sekreterimden randevu almalısın.
Tendrá que concertar una cita con mi secretaria.
Benimle konuşmak bakış açını değiştirebilir ama ilaçlarını düzenli olarak almalısın.
Hablar conmigo puede ayudarte a tener perspectiva... pero debes tomarte los medicamentos.
Peki. Bunu daha detaylı bir şekilde konuşmak istiyorsan bir randevu almalısın.
Está bien, mira, si quieres hablar más de esto, tienes que pedir cita.
O dersleri almalısın.
Aunque deberías tomar esas clases.
Bizi geri almalısınız Önce kardeşini bul dışarı gitti, Casey. Geri dönmek mi?
Creo que debemos volver antes que tu hermana se entere, Casey. / - ¿ Volver?
Almalısın.
Deberías.
O zaman uykunu almalısın.
Entonces necesitas descansar.
Neden bir hediye almalısın ki?
¿ Por qué le tienes que hacer un regalo?
Öfkeni kontrol altına almalısın, pal.
Tienes que controlar ese genio, colega.
Ama yenisini almalısın.
Pero tendrás que comprar una nueva.
Dostum sonsuza dek minnettar kalırım. Ama kız kardeşinden izin almalısın.
Por Dios, amigo, te agradecería de por vida pero tendrías que pedirle permiso a tu hermana.
Belki şunlardan bir kadeh almalısınız.
Quizá podría beber un trago de eso.
Daha zamanı var ama çatı katı hazır olduğunda teslim edilmesi için şimdiden almalısın.
No es muy pronto. Necesitamos ordenarlo ahora, para que sea entregado cuando esté lista la azotea.
Yanlış bir şey yaparsan bundan ders almalısın.
Si cometes errores... puedes corregirlos mientras vives.
- O görüntüyü geri almalısınız.
Debe recuperar ese video.
Duygularını dikkate almalısın. Siz boşandığınızda Mark daha çok küçüktü.
Tienes que considerar sus sentimientos, Mark era pequeño cuando os separasteis.
Yine de Ade'e güzel bir hediye almalısın. Güzel derken hamburger'e benzeyen ama telefon olan bir şeyi kastetmiyorum.
Pero todavía tienes que conseguir un regalo bonito para Ade y para bien que no parezca una hamburguesa pero en realidad sea un teléfono.
Alec'in yerine birini işe almalısın.
Necesitas contratar el reemplazo de Alec.
Ama söylediklerimi ciddiye almalısın.
Mientras te tomes en serio lo que te diga.
Şimdi, eğer suçlu sensen bana bakıp bana resmen söylemek zorundasın aksi takdirde hapsi göze almalısın.
Si eres un criminal, mírame, legalmente tienes que decírmelo, porque si no, se considera inducción al crimen.
Bunu durdurmalı ve kontrolü eline almalısın.
Necesito que lo detengas... que tomes el control.
Howard, bunu sen almalısın!
Howard, deberías tenerla tú.
O zaman bunun şerefine bir şey almalısın.
Entonces sí que voy a agarrar algo.
- Bu iltifatlarımı ciddiye almalısın.
- Bueno, tomate el cumplido seriamente.
Bunu dikkate almalısın.
Deberías considerarlo.
Almalısın.
Deberías tomarlos.
Bence benim arabamı alıp Diane'i almalısın ve ben de Tammy ile uğraşırım.
Deberías llevarte mi auto, ir a buscar a Diane, y yo, me encargaré de Tammy.
Hemen duş almalısın.
Deberías tomar un baño.
Sanırım bunu almalısın.
Creo que deberías tomar esto.
Kedi balıkları zıplıyor, sen de almalısın.
Oye, los bagres están saltando, y tú también deberías.
Hayatını kurtaracaksa, tabii ki almalısın.
Si va a salvarte la vida, entonces sí, por supuesto que la tienes que tomar.
meybuz ve ahududulu parfe almalısın.
deberías comprarme un té verde y un parfait de frambuesa como disculpa.
Duş rafı almalısın.
Tienes que conseguir una cesta para la ducha.
Bunu en iyi senin bilmen gerek ailede birilerini arkana almalısın.
Tú de entre todos deberías darte cuenta de que hay que perdonar en una familia.
Belki de Annunzio dosyasında dizginleri sen eline almalısın.
Quizás deberías tomar las riendas del caso Annunzio.
Evet, fakat sen müşteri olmalısın, ve müşteri olman için, birşeyler almalısın.
Sí, pero tienes que ser cliente, y para ser cliente, tienes que comprar algo.
Çok yakın bi sürede biraz yardım almalısım, söylüyorum sana.
Lo que realmente necesitan ayuda.