Atlar traduction Espagnol
6,691 traduction parallèle
Onların atlarını da alalım. Bizimkiler dinlensin.
Deberíamos coger también sus caballos, dejar descansar los nuestros.
Atları besle.
Alimenta a los caballos..
Ya böyle olur ya da itiraf etme kısmı atlarız.
Puede ser así o podemos saltarnos a la parte de la confesión.
Jess, oğullarıma viski ve atlarıma su.
Jess, whisky para los chicos y agua para los caballos.
Bütün yildizlar hareket halindedir. Tipki bir atlikarincadaki atlar gibi birbirlerinin yanindan geçerek evrenimizin merkezindeki Newtoncu danslarina devam ederler.
Todas las estrellas están en movimiento, entrecruzándose, subiendo y bajando como caballos de carrusel en su baile newtoninano alrededor del centro de nuestra galaxia.
- yaklaşma yoksa atlarım!
¡ No te acerques, o saltare!
" Minyatür atlar, tamamıyla normal atlara benzerler. Sadece daha küçüktürler.
" Los caballos miniatura son exactamente como los normales, pero más pequeños.
Son beş yüz yıldır, minyatür atlar terbiye edilmeye başlanmıştır.
Los caballos miniatura han sido criados durante 500 años.
Küçük atlar ve midilliler, İngiltere ve Hollanda'da kömür ocaklarında kullanıldı.
Han usado caballos pequeños y ponis en minas de carbón... en Inglaterra y Holanda.
- Minyatür atları sevmiyormuşsun gibi geldi.
Parce que no te gustan los caballos miniatura.
"Minyatür atları sevmiyormuşsun gibi geldi."
"Parece que ni siquiera te gustan los caballos miniatura".
Belki bu günlerde ben de bir trene atlarım.
Igual uno de estos días, voy en uno de esos trenes yo mismo.
Atlar insanlardan daha hızlıdır.
Los caballos son más rápidos que los hombres.
Atlar insanlardan daha aptaldır.
Los caballos son más tontos que los hombres.
Ne içinse onu geri veririm ve aşağıya cehenneme atlarım.
Y le daré su merecido y me iré al infierno.
Veliefendideki atların bile daha iyi dişleri var.
Vi mejores en Uttoxeter.
Atlar, katırlar, insanlar.
Caballos, mulos y los hombres.
Atlarımızın dinlenmesi lazım.
Nuestros caballos necesitan descansar.
Atları tercih ederiz.
- Preferimos caballos.
Beyaz atlarına binen küçük hanımları sıkıntılarından kurtaran adamlar.
Montando caballos blancos, rescatando damiselas en peligro.
Sanmıştım ki-önceleri atların başları sonsuzluğa çevriliydi. " Teşekkürler Sophia.
"pero cada uno parece más corto que el día en que auguré por vez primera que las cabezas de los caballos apuntaban hacia la eternidad".
Atlar nerede?
¿ Dónde están los caballos?
Ben, sana öğrettiği gibi sen yaptıysa sonra atları burada olurdu.
Si lo hiciste como te enseñé, a continuación, los caballos estaría aquí.
- Atların yaptığı gibi mi?
- ¿ Como hacen los caballos?
At çiftliğinde atları beslerler.
Um, crían caballos, no caballeros.
Atları gerçekten çok sever.
Sólo lo decía porque a ella realmente le gustan los caballos.
Hatta buraya kum taşıyan bütün atların bir yıla kalmadan öleceğini söyledi..
Incluso dijo que todos los caballos que arrastraron la arena aquí morirán dentro de un año.
Araçlar atların taşınması için değiştiridi.
Los vehículos han sido destinados al movimiento de los animales.
Atlar kamyonda giderken hemşireler yürüyecek mi? Altı hafta boyuncamı?
¿ Los caballos viajan en camión mientras las enfermeras camina?
Halley muhteşem bir gerçeğe ilişkin ilk ipucunu keşfetti. Bütün yıldızlar hareket halindedir. Tıpkı bir atlıkarıncadaki atlar gibi birbirlerinin yanından geçerek evrenimizin merkezindeki Newtoncu danslarına devam ederler.
Halley descubrió la primera pista de una majestuosa realidad, todas las estrellas están en movimiento, corriendo una detrás de la otra, subiendo y bajando como caballos de carrusel en su danza Newtoniana alrededor del centro de nuestra galaxia.
Atlarını dizginlemesi için Rusya'yı zorlayacağım.
Le pediría a Rusia que se lo tome con calma.
Atların pis...
Limpia al caballo...
- Atlar konusunda şansın var mı?
- ¿ Tuviste suerte con las apuestas?
Atlar 30 yıl yaşarlar ama.
Los caballos sólo viven 30 años.
Eğer polis atlarıyla gizli göreve gidecek olursa... ne bildiklerini öğrenmede yardımı dokunabilir.
Sería de gran ayuda si podía ir de incógnito con los caballos policías y averiguar que saben.
Atları sever.
Ella ama a los caballos.
Bu sabah geldiğimde tüm atların örtüleri kafalarındaydı.
Llegué esta mañana y me encontré a todos los caballos con capuchas.
Atlar kutsaldır.
El caballo es divino.
Atları sever misin, Franklin? Nerede yaşıyorsun...
¿ Te gustan los caballos, Franklin? ¿ Dónde te quedas...
Yada numaradan münakaşa grubuna katılırım,... ve yalanda seviye atlarım!
O si invento que entré a debate puedo empezar con mentiras nuevas.
Atlar için çok sarp.
Es muy empinado para los caballos.
Daha ileri gideceksek atların sonunu getirir bu.
- No tenemos nada de agua. Si seguimos más, mataremos a los caballos.
Pekâlâ, atları alın erzak ve daha çok adam getirin.
Está bien, llévate los caballos trae suministros y más hombre.
Bunu yiyeceğime bir yerden atlarım daha iyi!
Prefiero saltar sobre ellas que comerme una de esas cosas asquerosas.
Bunlar bizim atlarımız be!
¡ Esos son nuestros jodidos caballos!
Atları çok sever.
Le gustan los caballos.
Aynısı gördüğümüz atlar için de geçerli.
Igual que con los caballos que hemos visto.
Şu yarı İrlandalı sersemin üzerine zıplama kulesine atlar gibi atlayabilirim.
Saltaría sobre ese puñetero medio-irlandés como en un sexy castillo hinchable.
Bana atlarından bahset.
Háblame de ellos.
Ben atları hazırlayayım.
Prepararé unos caballos.
Şu atlar!
Son los caballos.