English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ A ] / Avlanmak

Avlanmak traduction Espagnol

554 traduction parallèle
Avlanmak için bir grup Teksas korucu dostuna katılmıştı.
Se reunió con unos amigos texanos y se fue de caza.
Avlanmak bana sıkıcı gelmeye başlıyordu.
La caza comenzaba a aburrirme.
Avlanmak için fazla büyük bir safari düzenliyorsunuz.
Está organizando un gran safari para una simple cacería.
Arabayla gezmek imkansız, avlanmak imkansız yürümek imkansız.
Imposible para montar, imposible para cazar imposible para caminar.
Bir tabela koymalı : "Avlanmak, ateş etmek ve izinsiz giriş yasaktır."
Pon : "Prohibido cazar, disparar o entrar".
- Jackie, avlanmak hoşuna gidiyor mu?
- Jackie, ¿ te gusta la caza?
- Daha fazla avlanmak istemiyorum.
No volveremos a cazar.
Virginia'nın avlanmak için de iyi bir yer olduğunu söylüyorlar.
Parece que Virginia es un buen lugar para cazar.
Aynen öyle, hatta bizim arazide de avlanmak istediler. Ben de kabul etmiştim.
Me preguntaron si podían cazar por la valla del sur y les dije que sí.
Bütün hayatın boyunca avlanmak mı istiyorsun?
¿ Quieres ser un hombre perseguido toda tu vida?
Çevrede avlanmak da güzeldir.
Y la caza es buenísima.
Erkekler devamlı avlanmak zorundadır...
Qué lástima de hombre, es necesario que lo deje ya.
Mesela avlanmak.
¿ Te gusta la caza?
Avlanmak için bataklığa gitmişler.
Salieron a cazar al pantano.
Tuzak kurmak, balık tutmak ve avlanmak.
Poniendo trampas, pescando y cazando.
Avlanmak için nereye gittiniz?
¿ Adónde fueron de caza?
4 yıl önce buraya gelmişti avlanmak için bir avukatla, adı Irwin.
Vino de caza aquí hace unos cuatro años con un abogado llamado Irwin.
- Şimdi mi avlanmak istiyorsunuz, geceleyin?
- ¿ Arriamos ahora? ¿ Por la noche?
Ama birinin buna avlanmak için ihtiyacı var.
Lo necesito para cazar.
Güneye avlanmak ve sarhoş olmak için geldiklerini sanıyorlar.
Creen que vinimos al sur a cazar y a embriagarnos.
Üstlerinde tabelalar var. Avlanmak yasak, yürüyüş yapmak yasak, girmek yasak... izinsiz girilmez, özel mülk, yasak bölge, kapalı alan... yaylan, uzaklaş, kaybol, yokol.
Y los letreros con prohibido cazar,... prohibida la entrada, prohibido acampar propiedad particular, cerrado, acotado alto, siga la flecha, muérase.
- Avlanmak mı?
- ¿ Cacería?
- Avlanmak.
- Cacería.
- Bir de buna avlanmak diyorlar!
- A eso le llaman cazar.
Avlanmak insanın doğasındandır.
La naturaleza del hombre es cazar.
Avlanmak için mi buradasın?
¿ Está aquí por la temporada de caza?
Avlanmak avlanmaktır.
La caza es la caza.
Bütün yaptığı avlanmak.
Lo único que hace es cazar.
Kuşkusuz, bu tüfeklerin sadece avlanmak için kullanılacağı gayet açıktı. O yıl yapraklar erken sarardı.
Por supuesto, se establecía que esas armas eran únicamente para la caza.
Tüm varlıklar bizim alanımıza saldırıyor... Bizden avlanmak için geliyorlar.
Toda criatura que invada nuestro dominio... solo viene a aprovecharse de nosotros.
Onunla avlanmak çok ilginç olurdu.
Debe resultar interesante en una cacería.
Tazılar olmadan avlanmak he, kardeşim?
¿ Cazas sin sabuesos?
"Tanrının yarattıklarının arasında, avlanmak, şehvet veya açgözlülük yüzünden öldürür."
"Está solo entre los primates de Dios, mata por deporte, placer y codicia".
Avlanmak için oklar ve yaylar fakat kendi aralarında savaş yok.
Cazan con arcos y flechas. Pero no pelean entre sí.
Avlanmak gibi ama daha zengin ödüller var.
Como la caza, pero con mayores recompensas.
Erkekler, avlanmak, balık tutmak ve savaş hazırlıklarıyla meşgul olduğundan kadınlar ve çocuklarla çalıştı.
Trabajaba con las mujeres y los niños... ya que los hombres estaban ocupados cazando y pescando... y preparándose para la guerra.
Avlanmak zorundasın demiştin ya.
Dijo que tenía que cazar.
Avlanmak?
¿ Cazando?
Avlanmak için.
A cazar.
Her zaman avlanmak ben.
Yo todo el tiempo cazando.
Avlanmak yok.
No caza.
Sadece avlanmak için tırmanılır diye düşünüyorlar.
Creía que el meollo de la escalada era la caza.
Avlanmak için bir tür köpek yetiştirilir ve aile için farklı bir tür.
El hombre cría a un perro para cazar... ... y a otro tipo de perro para su familia.
Avlanmak icin bir tür köpek yetistirilir ve aile icin farklï bir tür.
El hombre cría a un perro para cazar y a otro tipo de perro para su familia.
Evet, avlanmak.
- ¿ A cazar? Sí.
Biz kovboylarda burayı avlanmak için kullanırdık.
Los vaqueros lo usábamos para cazar.
Büyücü Kurt avlanmak.
Lobo Medicinal cazar.
AVLANMAK YASAK.
PROHIBIDO CAZAR
Avlanmak için.
- Cazar.
Bu üç köpek avlanmak için Kuma'yı takip etti.
Los otros tres perros siguieron a Oguma Furen y buscaron comida.
Belki oraya kaçak avlanmak için gidiyorlardır.
- Quizá van hacia allí a pescar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]