Ağabeyim traduction Espagnol
2,224 traduction parallèle
Ağabeyim!
¡ Hyung-nim!
Ağabeyim de buraya geldi.
Hyung-nim también vino.
Ağabeyim... Şarkıcılar ama...
Hyung-nim... son cantantes pero...
Ağabeyim, lütfen yakala!
¡ Hyung-nim, conteste por favor!
Ağabeyim burada olsaydı, kim olduğunu görmüş olacaktı.
Si Hyung-nim estaba aquí, pudo haber visto de quién se trataba.
Ağabeyim yön duygusuna sahip değil bu yüzden yolunu bulması zor olacak ve karanlıkta göremeyebilir çünkü gece körlüğü var.
Hyung-nim no tiene sentido de dirección, será difícil que encuentre el camino... y como tiene ceguera nocturna, no puede ver en la oscuridad.
Güneş yakında batacak, ağabeyim dönmezse o zaman ne olacak?
El sol se meterá pronto, ¿ qué pasará si Hyung-nim no regresa?
Karanlık olursa ağabeyim için daha tehlikeli olacak!
Si se hace más oscuro, será peligroso para Hyung-nim.
Ağabeyim bu yönü takip etmiş olmalı.
Hyung-nim podría haber sido perseguido por allá.
Tae Kyung ağabeyim!
¡ Tae Kyung hyung-nim!
- Ağabeyim!
- ¡ Hyung-nim!
Ağabeyim, bu yoldan.
Hyung-nim, es por acá.
Öyleyse ağabeyim, bu şarkıdan da mı nefret ediyorsun?
Entonces, ¿ Hyung-nim odia esta canción?
Ağabeyim, şu anda, eşsiz özel bir yıldızı görebiliyorum.
Hyung-nim... ahora sólo puedo ver a una estrella especial.
Ağabeyim bana öyle şeyler söylemez.
Hyung-nim no me dice cosas malas.
Ağabeyim, halamla daha sonra geleceğim.
Hyung-nim, regresaré después con mi tía.
Ağabeyim, lütfen önden gidin.
Por favor, vayan ustedes, Hyung-nim.
ve kocaman kalbimle yüksek çığlıklar atacağım, Ağabeyim!
Y mi secreto corazón agitado, lo gritará...
Ağabeyim şu anda, eşsiz bir yıldızı görebiliyorum.
Hyung-nim... ahora sólo puedo ver a una estrella especial.
Ağabeyim temizler. Seninle mi?
Tu hermano lo hará. ¿ Vino contigo?
Ağabeyim onun bana yaptıklarını görünce,... Wirth'ü öldürmeyi denedi ama artık çok geçti.
Cuando mi hermano vio lo que me había hecho, trató de matar a Wirth, pero era demasiado tarde.
- O benim ağabeyim değil.
- No es mi hermano.
Ve yaşadığım süre boyunca onun değişebileceğine inanacağım, çünkü o... O benim ağabeyim.
Y mientras viva, yo creeré que puede cambiar porque es mi hermano mayor.
Ağabeyim. Bir yıl kadar önce.
Mi hermano, hace ya un año.
Kullanabiliriz, fakat ağabeyim izliyor olacaktır.
Bueno, podemos, pero el "Hermano Mayor" estará mirando.
Adı ne? Aman Tanrım! Ağabeyim öldürüldü!
- Mi Dios, mi hermano fue asesinado.
Alo, geliyorum çünkü ağabeyim şerefsizin teki.
Llamo porque mi hermano es un imbécil.
- Bir ağabeyim vardı.
Tuve un hermano.
- Hayır, o benim ağabeyim olamaz!
No, él no puede ser mi hermano.
Mak, bu ağabeyim Gay.
Mah... Es Gai.
O ve ağabeyim için bu konu kapandı.
Para ella y mi hermano, es asunto cerrado.
- Evet, Freddy benim ağabeyim.
Sí, Freddy es mi hermano.
Kendisi ağabeyim.
Es mi hermano.
Ağabeyim, Kfar Kout'taki yetimhaneye bırakılmış.
Mi hermano fue entregado en adopción en el orfanato de Kfar Khout.
Nihat Mayıs, ağabeyim.
Nihad de Mayo es mi hermano.
Herkesten uzakta avlanmaya başladıklarında babam ve ağabeyim iki kat fazlasını avladılar.
El y mi hermano comenzaron a duplicar su carga cuando empezaron a cazar lejos de los demás.
Ağabeyim ve babam kulübedeler.
Mi padre y mi hermano están en el cobertizo.
Küçükken ağabeyim beni bagaja kilitlemişti. Altı saat durmuştum.
Cuando era chico, mi hermano me encerró en un baúl durante seis horas.
"O benim ağabeyim!"
"Él es mi hermano!"
Ağabeyim dışarıda.
Mi hermano está afuera.
Çizeceğim resmin adı "Ağabeyim ve En Sevdiği Sigarası" olacak.
Dibujaré algo titulado "Mi hermano y su cigarro favorito".
- Evet, o benim ağabeyim.
Sí, bueno, ese es mi hermano.
Ağabeyim aralık ayında Rotterdam'da evlenecek. ve ben de eski takım elbiseme girmek istiyorum.
Mi hermano mayor se casa en Rotterdam en diciembre, y, eh, quiero que me quede mi traje viejo.
- O benim ağabeyim değil.
- El no es mi hermano.
Ağabeyim Bruno şu an lisede. Tam bir kitap kurdu.
Mi hermano, Bruno está en la escuela porque es muy responsable.
Ağabeyim.
Mi hermano adorado.
Ağabeyim de öyle.
Mi hermano no está tan seguro, tampoco. ¿ Ves?
Dün, ağabeyim büyükbabanın müşterisini hastaneye getirdi.
Coman bien por favor.
Ben ve ağabeyim çok yakınızdır.
- Seguro.
Ağabeyim bu trenlere bayılırdı.
Mi hermano amaba los trenes.
Ağabeyim.
¿ Tu esposo?