Baksana traduction Espagnol
22,103 traduction parallèle
Ne güzel, şuna baksana.
Encantador. Mira eso.
Şunlara baksana.
Mira este montón.
Baksana, ne güzel! Cadılar Bayramı partisine gidiyor.
Mira, qué gracioso, va a una fiesta de Halloween.
Kendine baksana.
Mírate.
Evet, evet öyleler. Baksana?
Sí, sí, lo están, ¿ ves?
Bir baksana.
Mira esto.
Baksana, eğer geri dönecek olursan,... kemerimi de getirir misin?
Ya sabes, si vas a volver en cualquier caso, se puede agarrar el cinturón?
Dostum, şu sırtımdaki şeye bir baksana.
Oye, tío, échale un vistazo a esto que tengo en la espalda.
Oldukça uzun süredir çıkıyor olmalılar, .. baksana, kız çocuğun yanında hamur işi yiyor.
Bueno, obviamente llevan saliendo un tiempo, porque ella va a comer carbohidratos enfrente de él.
Max, kadına baksana!
Viene cabreada, Max.
Baksana, Earl sızıp kalmış.
Vaya, Earl lleva dormido mucho tiempo.
Baksana, bu gece beraber bir şeyler yapmaya ne dersin?
Oye... escucha, ¿ crees que esta noche tal vez tú y yo podríamos...? No sé.
Baksana Warren.
Oye, Warren, Warren.
- Bana baksana.
- Mírame.
Baksana!
¡ Mira!
Şu uyarı mesajına baksana.
Y mira este mensaje de error. " Se bloqueado su acceso al sistema.
Jüriye baksana, etkilenmişe benziyorlar.
Mira los jueces, no pueden sacar los ojos de ella.
Şunların biçimsiz küçük vücutlarına baksana.
Mirad, sus cuerpos pequeños y abominables.
Çünkü şu hâlimize baksana!
¡ Porque mira dónde estamos!
- Şuna baksana.
Mira esto.
Baksana, gayet iyi.
Oye, mira. Está bien.
Baksana.
Mira.
- Kendi işine baksana sen!
¿ Por qué no te ocupas de tus asuntos?
Gözlerine baksana.
Mira los ojos, hermano.
Baksana.
Dale un vistazo.
Baksana Joe. Kızın kaderini kabullenmiş.
Mira, Joe, ella ya aceptó su destino.
Şuna baksana, o filtre giderse...
Quiero decir, mira esto. Si el filtro está roto...
Şuraya baksana.
- Mira por allá.
Baksana, gerçek karpuz kabuğu var.
La cáscara es real.
Ash, baksana.
Ash, oye hombre.
Çocuğa baksana Chris.
Mira al niño, Chris.
Baksana bana.
Mírame.
Baksana bacım.
- ¡ Dios! - Oye, hermanita.
Baksana şuna!
miralo!
Şu kurtçuklara baksana. Çöplerimiz arasında sıradanlık salgısını bırakarak sürünüyorlar.
Mira a estos malditos gusanos, arrastrándose en nuestra basura, dejando su baba de mediocridad.
Ne dedin? - Aynen baksana.
Espera. ¿ Qué?
Baksana, çıktıktan sonra biraz rol oyunu oynayalım mı?
Oye, cuando salgamos de aquí, ¿ qué tal un juego de roles?
Baksana şuna.
Es decir, mírala.
Koca Kafa'nın sattığı tüm şu şeylere baksana.
Mira lo que está vendiendo.
Şuna baksana. Gleb'in yakınlarında 157 kişi kullanıyor.
Mira, hay 157 personas usándolo cerca de Gleb.
Baksana!
Mira.
Şuna baksana.
Miren allá.
- Baksana hala. Ona nereye gittiğimizi söylesene.
Explícale a dónde vamos.
Muhteşem. Baksana annene!
Preciosa. ¡ Mira tu mamá!
Baksana!
¡ Mira aquí!
Baksana.
Échale un vistazo.
Baksana lan!
¡ Echa un puto vistazo!
Hey, baksana.
Oye, mira.
Mutfağa bir baksana.
Miren la cocina. Es genial.
- Baksana Richard. - Evet?
- ¡ Richard!
Bize baksana bir.
Míranos.