Batıyorum traduction Espagnol
504 traduction parallèle
Desene daha da belaya batıyorum.
Sin resentimiento.
Batıyorum.
Agonizando.
Batıyorum, batıyorum. "
Me hundo, me hundo... "
Batıyorum!
¡ Me hundo!
Bloom, batıyorum.
Me estoy hundiendo.
Batıyorum.
Estaba cayendo.
Bogg, batıyorum.
Bogg, me hundo.
Batıyorum.
Me estoy hundiendo.
İmdat, batıyorum!
¡ Socorro. me hundo!
Hey, batıyorum!
¡ Me hundo!
* Giderek daha da soruna batıyorum
Cada vez tengo más problemas.
Batıyorum! Batıyorum!
Me estoy hundiendo.
- Bir saat özgür kalıyorum ve boka batıyorum!
- ¡ Una hora libre y estoy en la mierda!
Hızla para tuzağına batıyorum.
Me estoy hundiendo en esta ruina de casa.
Gemim. Benim gemim batıyor ve ben de onunla batıyorum. - Neden o?
Mi barco... mi barco se esta hundiendo... y me voy a hundir con él.
Ne kadar çok yalan söylersem o kadar çok batıyorum.
Cuantas más mentiras digo, más prisionera soy de ellas.
Ben de onunla beraber batıyorum.
Y estoy arruinado.
Dibe batıyorum...
Me estoy hundiendo...
Vahşi batıdaki kötü adamları yüceltmelerini bir nebze anlıyorum.
Tenían una excusa para glorificar a los vaqueros.
- Batıya bir türlü alışamadım. - Neden bilmem ama bazen tuhaf şeyler yapmaktan kendimi alamıyorum.
Hace algfin tiempo tuve un accidente y desde entonces me pasan cosas muy raras, me imagino cosas extrafias.
The Furies'de çalışıyorum, pastaya parmağımızı biraz batırmış bulunduk.
Al trabajar en Las Furias, estaba metido en todas partes.
Gezi bitti. Gemiyi batırıyorum.
Voy a hundir el barco.
Flora Vista'ya gitmek için batıdan gitmeyi planlıyorum.
Planeo girar al oeste para llegar a Flora Vista.
Adamlarımın baltaladığı kendi gemimi batırıyorum.
Soy un barco que se ha ido a pique. Hundido por su propia tripulación.
Setteyken, kahvaltıda batı yarı kürenin tamamını yemiş gibi davranmaya başlıyorum.
En el canal, actúo como si me hubiera desayunado un hemisferio.
Doğu ve Batı Hint Adaları'nı sürekli karıştırıyorum.
Siempre confundo las Occidentales con las Orientales.
Dağların doğusunda, ormanın batısındaki burçlarına ancak gökyüzünden erişilebilecek babamın kalesinde yaşıyorum.
Al este de las montañas, al oeste del bosque las torres del castillo de mi padre alcanzan el cielo.
Batıl inançları olan biri olduğumu düşünebilirsiniz. Fakat dünyayı sizden daha iyi tanıyorum.
- Quizá me crea supersticiosa, pero... he visto mucho más mundo que usted.
Ben batı yakasına taşınıyorum.
Me voy a la costa oeste.
Belki biraz batıl inançlıyım. Ama yalnızca ailenin gerçek üyelerinin Kathleen'e düşüncelerini sunması gerektiğine, inanıyorum.
Tal vez sea supersticiosa, pero siempre he creído que sólo los miembros directos de la familia deben presentar sus respetos a Kathleen.
Anlıyorum, ama ben sadece sınırın karşısına geçip batıya gitmek istiyorum.
Claro, pero yo solo quiero cruzar la frontera... e irme para el Oeste.
Tümörün ortadan kaldırıldığına inanıyorum. Ancak kanser hücreleri hazırda bekliyorlar. Sadece Batı Almanya'da da değil.
Quizá el cáncer ha sido extirpado, pero han quedado las metástasis, no solo en Alemania Federal.
Batı Berlin'deki Amerikan vize bürosuna yazıyorum.
Escribi a Berlin occidental a la oficina... de visados americanos.
Ben kasabaya şerif oluyorum. Sonra da vahşi batı kültürünün en sevilen karakterlerinden biri olup, çıkıyorum.
Yo llego a ser el comisario del pueblo y me convierto en uno de los personajes más queridos del viejo oeste.
Seni anlamıyorum, orada harika bir hayatın varken, ne diye bu lanet kokuşmuş Batı'ya geldin.
No entiendo cómo pudiste dejar eso para venir aquí, al maldito oeste.
Tarih çalışıyorum ve batıl inançlar da...
Estudio historia y las supersticiones...
Orta-Batı Vadi Merkez okulunu hiç duyduğumu sanmıyorum.
No creo que todo mundo pueda ir a Midwest Valley Central.
Giderek batıyorum...
Me estoy hundiendo...
- Batıl inançlara inanıyorum.
- Soy supersticioso.
85. otoyolda batıya giden bir aracı arıyorum.
Busco a un patrullero en dirección oeste por la 85,
Tekrar yapalım. Batırıyorum. Siz devam edin.
Hagamoslo de nuevo. lo estoy arruinando Sigue Grabando...
- Batırırsan seni tanımıyorum.
- Restos y yo no te conozco.
Batı Yakasının en güzel yerini sizlerle paylaşıyorum.
Estoy tomando lo que creo que será lo mejor para West Side.
Aşkta çok iyiyim ama sadakat konusunda batırıyorum.
Soy buena con el amor, pero pésima con el compromiso.
Seni memnun etmek için ne kadar çabalarsam o kadar batırıyorum.
El más duro trato por favor a usted, más me lío.
- Batırmıyorum. Kapat sen.
- No te Io voy a meter.
Bekar olmanı..... anlıyorum, Amber..... ve batı yakasında yaşıyorsun.
Tengo entendido... que es soltera, Amber... y que vive en el lado oeste.
Babamın şirketini neredeyse batırıyordun, Howard... ve ben bu insanların onu tekrar layık olduğu yere getireceğine inanıyorum.
Hundiste la compañía de papá... y creo que esta gente puede llevarla al sitio que le corresponde.
Biliyorsun, bu programdaki hatalardan ve yapılan batırmalardan çok keyif alıyorum.
Ya sabes, de verdad me diviertes en ese show donde cometen todos esos errores y fallas.
Bunu anlıyorum. Fakat şimdi her şeyi batırmaya gerek yok ismini de dahil.
Yo te entiendo, pero no hay por qué arruinar las cosas ahora.
Gün batımlarını yakalayamıyorum.
No me gustan los atardeceres.