Bebo traduction Espagnol
2,795 traduction parallèle
Bazen tahta kutulardan içiyorum
Algunas veces bebo desde una caja de madera.
Sarhoş olmak için içmiyorum.
No bebo para emborracharme.
İçersem, dengede olurum.
Si bebo me mantengo bajo control.
Görevdeyken içki içmem.
No bebo estando de servicio.
İyileşmem için... Baba!
Bebo en honor de la salud. ¡ Padre!
- Ben içki kullanmıyorum, o yüzden...
- Bueno, yo no bebo, así que...
- Ben içmiyorum Don. Bunu biliyorsun.
- Er, no bebo, Don.
- Bu yüzden içmiyorum.
- Es por eso que no bebo.
Ben kahve içmem.
No bebo café.
Birçok kötü şarap içtim.
Bebo un montón de vino malo.
İçince öyle oluyorum.
Me comporto así cuando bebo.
İçki içmiyorum ama getir, dursun.
No bebo licor pero puedo permitirme uno.
Ben artık şarap içmiyorum.
No bebo mas vino.
Alkol kullanmıyorum.
¡ Yo no bebo alcohol!
İçiyordum. - Küresel dolar demiştin.
Bebo, "hablabas de dólares globales"
Ben içki ve sigara kullanmıyorum.
Yo no fumo ni bebo.
Hayır, ben içki içmem.
No, yo no bebo.
Ben bi süre daha buralarda olucam
Es lo único que bebo, el único barco que nunca se hundirá.
Çalışırken içmiyor olsam kendimi öldürürdüm herhalde.
Tengo que dejarlo. Si no bebo mientras trabajo, me mataré.
- Ben içkili dans etmem.
- Yo no bebo y bailo.
Bu yüzden dinime uygun içiyorum.
Por eso bebo religiosamente.
Eskiden olduğu gibi artık içki içmiyorum.
Ya no bebo como antes.
Bu sürahiyi içersem benimle eve gelir misin?
¿ Te irías a casa conmigo si bebo toda esta jarra?
Söyledim ya, bıraktım artık Tommy.
- Vamos. - Te dije, ya no bebo, Tommy.
Kahve içmiyorum ben. Ne istiyorsun?
Yo no bebo café, viejo.
Kendimden geçtiğim için bu zehri içiyorum.
Yo bebo este veneno porque me apagones.
Sigara içmiyorum, içki içmiyorum.
No bebo.
Tekrar mı içeyim?
¿ Bebo otra vez?
- Ben bir şey içmem.
- No bebo.
Bana yardım etmeni istiyorum Craig.
Yo no bebo café. NHay \ es bueno.
Hayır, içmeyeceksin. Hepsini ben içeceğim.
No lo harás, yo bebo solo.
Sadece hafta sonları alkol alırım.
Solo bebo alcohol los fines de semana.
- Ben alkol kullanmıyorum.
- No bebo.
Çok içiyorum.
Bebo demasiado.
Hiç içki içmedim çünkü.
Porque nunca bebo.
Ben yiyip, içip erkenden ölene dek sikişirken, krallığımı yönetmeni istiyorum.
Quiero que dirijas mi reino mientras yo como, bebo y cojo con putas hasta que me dé un infarto.
Bu yüzden viski içiyorum tatlım.
Es por eso que bebo whisky, mi querida.
Bunu şerefine içiyorum!
Bebo esto por ti.
Salona geçelim bişeyler alın
- Tenemos bocadillos. Bebidas-E. - Mucho tiempo no bebo.
Ben içmem, istemiyorum.
Yo no quiero, yo no bebo.
Üzgünüm, alkol kullanmıyorum.
Lo siento, no bebo.
Altı veya yedi bira içtigim zaman, erkeklerle yakınlaşıyorum, .. fakat bu durumu genç hokeyi olarak adlandırıyorum, bir odada oturup penislerimizi okşuyoruz.
Cuando bebo un poco, puedo aceptar otro hombre, pero... de vez en cuando.
İçkim, uyuşturucum yok.
No bebo ni me drogo ni nada de eso.
Sadece görev başındayken içki içerim.
Sólo bebo cuando estoy de guardia.
Evet. Ama ben içmedim.
Si, pero yo no bebo.
Çavuş, bir tane ister misin?
No bebo, Señor.
Ev yapımı şeyleri içmem ben.
No bebo nada con orígenes inciertos.
- Ben içki içmiyorum.
Yo nunca bebo.
- Ben içmiyorum.
- No bebo.
Arazide içtiklerimden iyidir.
Es mucho mejor que lo que bebo.
- İçki içmem.
Yo no bebo.