Ben bırakıyorum traduction Espagnol
542 traduction parallèle
Ben bırakıyorum.
Yo me retiro.
Tekrar yola çıkarsak, ben bırakıyorum.
Si seguimos, me doy de baja.
Cass, ben bırakıyorum.
Cass, renuncio.
Hile yaptın! Ben bırakıyorum.
¡ Lo he visto con mis propios ojos!
Ben bırakıyorum.
Yo me voy.
Yarın kendine yeni bir çocuk bulacaksın çünkü ben bırakıyorum.
Y mañana... tendrás que buscar un chico nuevo porque yo lo dejo.
Ben bırakıyorum.
Lo dejo.
- Hoşçakalın. Ben bırakıyorum. - Kime ne?
Adiós, me voy.
Ben bırakıyorum!
¡ Está loco! Me voy a soltar.
Ben bırakıyorum.
¡ Ayuda!
Ben bırakıyorum.
Me rindo.
Ne olursa olsun bu maçtan sonra ben bırakıyorum.
Después de este partido, me retiro, pase lo que pase.
Şu Los Angeles'taki iş, bilirsin? O da bitince, ben bırakıyorum.
Después de este robo en Los Ángeles, habré logrado lo que quería.
Ben bırakıyorum.
Me rindo. - Yo también.
Ben bırakıyorum!
¡ Voy a recostarme allí!
Çünkü evladım, Şangri-La'nın geleceğini ve kaderini... senin ellerine bırakıyorum... çünkü ben ölüyorum.
Porque, hijo mío, dejo en tus manos... el futuro y el destino de Shangri-La... ya que voy a morir.
Ben de bırakıyorum çalışsın.
Por supuesto, en el caso de tener mente.
Ben de bunu vicdanına bırakıyorum.
Dejo eso a su conciencia.
Ben mumu söndürmeye çalışıyorum. Dansı bırakıyorum.
Estoy a punto de apagar esa lámpara.
Seni seviyorum, June, sen hayatsın ve ben seni bırakıyorum.
La quiero, June, usted es vida.
Ben işi bırakıyorum. Sen de bıraksana.
Voy a marcharme. ¿ Por qué no te vas tú?
Ben çok korkuyorum,... ve işi bırakıyorum.
Y renuncio. ¿ Tú qué?
Benim de tek çocuğum ama ben onu kendi haline bırakıyorum.
También es mi único hijo, pero yo le dejo crecer en paz.
Ben bunu tanrının isteğine bırakıyorum.
Se lo dejaremos a la voluntad de Dios.
- Ben bırakıyorum.
- Yo me voy ahora.
Boynundaki o usturayı indir, ben silahı bırakıyorum.
Yo me desharé del revólver cuando te quites la navaja del cuello.
- Sean. Ben içkiyi bırakıyorum.
Sean, creo que voy a dejar de beber.
Bana gelince ; ben burada kalıyorum. Ama Kara Kartal'ın da yaptığı gibi, kendi tercihinizi size bırakıyorum.
Por mi parte, aquí me quedo, pero a la manera de Black Eagle, les doy a elegir.
Seni hür bırakıyorum, Dumbi. Yalnız çocuklarımdan vazgeçmem ben. Asla.
Te dejo libre Dumbi, pero a mis hijos no renuncio.
Nono'yu burada bırakıp şu odayı da ben alıyorum.
Dejaré aquí al abuelo y tomaré ese cuarto.
Ve ben de yeniden bırakıyorum.
¡ Vuelva a cogerlo!
Umarım onu oyun dışı eden sen olursun, Canım, çünkü ben "B" yi bırakıyorum.
Espero que lo venzas, cariño, no se me ocurre nadie más con "B".
Ben bırakıyorum!
¡ Me suelto!
Onu bırak, ben basit zihinsel telepatiye bile inanmıyorum.
Yo no creo ni en la telepatía corriente.
- Onu ben bırakıyorum.
- Yo sí.
Aşağıda imzası bulunan ben diyorum ve teyit ediyorum ki ağaçlarla dolu bir bahçeyi ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için sadık köpeğime bırakıyorum.
Yo, el abajo firmante, Fischietto Fischiegrille, digo y sostengo que si hubiese tenido... un jardín lleno de árboles, se lo hubiese dejado a mi fiel perro... para sus necesidades.
Ben artık bırakıyorum!
¡ Yo ya terminé!
" Ben, Balta Jack... hazır aklım başımda ve ayaklarım kırıkken... av tüfeğimi... onu bulana bırakıyorum.
" Yo, Hatchet Jack en todos mis cabales y con las piernas rotas dejo mi rifle de cazar osos a quien lo encuentre.
Ben kendisinin deliliğiyle ilgileniyorum, peder ve ruhuyla ilgilenmeyi de size bırakıyorum.
Yo me preocuparé por su locura, padre. En tus manos dejo su espíritu.
Ben kalıyorum, bırakın beni yakalasın.
Yo me quedo, que me agarre.
Ben ikisini baş başa bırakıyorum ve ayrılırken onların bir kez daha yalnız kalabildikleri için mutlu olduklarını farketmemek elimden gelmiyor.
" Les dejo y me doy cuenta de que se alegran de que desaparezca... para poderse quedar a solas.
"Aşağda imzası bulunan Ben," "Philip Andrew Broadhurst" "ruh ve beden sağlığım yerinde olarak," "tüm mal varlığımı tek kızım" "Lucy'e miras bırakıyorum......" "Kızkardeşim Virginia Broadhurst'u," "vasiyet hükümlerini gerçekleştirmesi" "için tayin ediyorum." " İmza,...
"Phillip Andrew Broadhurst, en plenas facultades mentales Nombro a mi cuñada Virginia Broadhurst ejecutora de mi testamento Phillip Andrew".
İyi, ben de bırakıyorum!
Bien, no volveremos a hacerlo.
Ben de bırakıyorum Eve.
Yo también.
Ben de bırakıyorum.
Yo también lo dejaré
Sevgilim, ben seni bir barda yalnız bırakıyorum.
Querida, te dejo sola en un bar.
İyi Ben de bırakıyorum.
Entonces yo también abandono.
Ben de bırakıyorum, şimdi.
Yo abandono también ahora.
Bana bırak, ben devralıyorum.
Dame el control. Yo me encargo.
Onlar cinayet işliyorlar, ben onları yakalıyorum, sen serbest bırakıyorsun.
Ellos matan a gente, yo los atrapo y luego Ud. los suelta de nuevo.
Bu bitsin, ben de bırakıyorum.
Despues de esto, he acabado.
bırakıyorum 119
ben bir kadınım 61
ben benim 43
ben bile 38
ben bir doktorum 106
ben bir aptalım 43
ben bir 82
ben böyleyim 53
ben biraz 32
ben buldum 53
ben bir kadınım 61
ben benim 43
ben bile 38
ben bir doktorum 106
ben bir aptalım 43
ben bir 82
ben böyleyim 53
ben biraz 32
ben buldum 53
ben biliyorum 325
ben bir kızım 25
ben buyum 82
ben bittim 83
ben buradayım 348
ben bir askerim 29
ben bulurum 51
ben bilmiyorum 104
ben bir erkeğim 58
ben burdayım 35
ben bir kızım 25
ben buyum 82
ben bittim 83
ben buradayım 348
ben bir askerim 29
ben bulurum 51
ben bilmiyorum 104
ben bir erkeğim 58
ben burdayım 35