Benziyor traduction Espagnol
25,382 traduction parallèle
Evet, benziyor. " Tamam be! Bu çatı katını o kadar çok mu seviyorsun?
Bueno. ¿ Te gusta tanto este maldito ático?
- Çalılara işeyecek birine benziyor mu?
- ¿ Está orinando en algún árbol? - No parece.
Biz tam neye karar vermedim. O olacak benziyor.
Aún no decidimos cómo serán.
4 bin yıl önce sana güçlerini veren meteorla Tommy Fuller'ı mutasyona uğratan meteor birbirine çok benziyor.
Hace 4.000 años. El meteorito que os dio vuestros poderes parece ser de la misma variedad que el que mutó a Tommy Fuller.
Ve bu kişi de Linus Murphy'in kesik kafasına çok benziyor.
Y esta persona parece tener un gran parecido con la cabeza cortada de Linus Murphy.
- Ölümlü Kupa'ya tıpatıp benziyor.
Es igual a la Copa Mortal.
İyi bir yere benziyor. Daha güvenli olur en azından.
Parece un buen lugar.
Size benziyor.
Se parece a usted.
Yine de size benziyor.
Aun así se parece a usted.
Size benziyor.
Se parece a ti.
Çok güzel bir bebek. Annesine benziyor.
Se parece a su madre.
- Gerçekten benziyor!
- ¡ Ella realmente lo fue!
Jongno'daki bahtı açık yaşlı adam heykeline benziyor.
Parece que el viejo de Jongno ha vuelto a tener suerte.
Çocuk iyi birine benziyor ama şimdi buralarda olmasının zamanı değil.
El chico parece estar bien, pero no es buen momento. No lo es.
Zaten iyi bir çocuğa benziyor, değil mi?
Igualmente, el chico parece legal, ¿ no?
Bence onun aşkı, şu dedikleri şeye benziyor. Onu zihninde ve kalbinde canlandırıyor. Çünkü onu o kadar çok seviyor ki kalbinde onun bir benzerini oluşturabilecek derecede çünkü...
Creo que su amor, es como, así como estaban diciendo, es imaginarla en su mente y en su corazón porque la ama tanto, pero él puede... crear una versión de ella en su corazón porque...
Punxsutawney'li Phil mi o? Evet, ona benziyor.
- ¿ Que no es ese Punxsutawney Phil?
Tıpkı Taliban'ın Pakistan'da saklanırken kimsenin sınırı geçip peşlerine düşmeye cesaret edememesine benziyor.
Es como cuando los talibanes se escondían en Paquistán. Nadie tenía las pelotas para cruzar la frontera e ir tras ellos.
Maskotluk, evliliğe benziyor.
Ser una mascota es como un matrimonio.
Dün kaçan mahkuma benziyor.
Se parece al preso que escapó ayer.
Şu votka buna benziyor.
Ese vodka... se ve así.
- Şarap kadehine benziyor.
Parece una copa de vino.
Telefonu burada bıraktığına göre kaçmışa benziyor.
Viendo que dejó el teléfono aquí, creo que escapó.
Evet, kaçmışa benziyor.
Sí, creo que escapó.
Senin için önemli olan kişi hastane masraflarını bile ödemeden gitmişe benziyor.
Creo que el paciente huyó sin pagar la tarifa médica.
Bu kaza değil, saldırıya benziyor.
Esto se parece más a un asalto que a un accidente.
Epey bir PTSD'ye benziyor.
Suena muy parecido al estrés postraumático.
Baban benim babama çok benziyor.
Mira, tu padre se parece mucho al mío.
- Şampanya flüt kadehine benziyor.
Es como de una copa de champán.
Çünkü bana benziyor.
Supongo que es un ave de una pluma.
A harfine benziyor.
Si, parece una "A"
Kız kardeşin tatlı sarışın amigo kızlara benziyor.
Tu hermana luce como una linda animadora rubia.
J'onn J'onzz canavara benziyor.
J'onn J'onzz luce como un monstruo.
Oldukça hassas bir çocuğa benziyor.
Parece un chico muy sensible.
- Evet, müthiş birine benziyor.
Sí. Quiero decir, tú sabes, parece un... Un chico increíble, así que...
Bana soracak olursan tam çete aktivitesine benziyor.
A mi modo de ver, - eso es casi como formar una pandilla...
Onu satacak kadar paramız olduğunu sanmıyorum. - Neye benziyor?
- No hay dinero para lanzarlo.
- İlkine benziyor.
- ¿ Cómo suena? - Como el primero.
Kıllı bir amplifikatöre benziyor.
Es como un amplificador peludo.
Aşırı doza benziyor.
Parece una sobredosis.
Alçak basınç önümüzdeki birkaç gün boyunca bölge içinde yer değiştireceğe benziyor.
Parece como si el, uh, sistema de clima va a estar circulando por la zona a lo largo de los próximos días. Es algo que vamos a ser...
Mülteci kampına benziyor.
Es algún tipo de campo de refugiados.
Durdukları herkes de şeye benziyor...
Y todas las que detienen son...
Fotograftaki orijinal haline oldukça çok benziyor.
Se acerca mucho al original como aparece en la fotografía. Toma.
Bir porno evine benziyor.
- Parece un teatro porno. - Lo es.
Sonra John Wilkes kabini yakışıklı bir hayalet gibi, Ve "benziyor," Eh, ben bekarım. "
Y John Wilkes Booth es un fantasma atractivo y dice : "Yo estoy soltero".
V. Henry'nin hızlı gıda zinciri işletmesine benziyor.
Es como si Enrique V tuviera una franquicia de comida rápida.
Neye benziyor?
¿ Cómo es?
Bu 15 yıl önce hapse attıkları tekerlekli sandalyedeki deli adama benziyor.
Es como el loco de la silla de ruedas que encerraron hace 15 años.
Şehir efsanesine benziyor ama değil.
Suena a leyenda urbana, pero no lo es.
Hepsi birbirine benziyor.
Son todos iguales.