Bilgin olsun traduction Espagnol
1,267 traduction parallèle
Bilgin olsun, burda olduğunuzu James söyledi.
Para tu información, James me lo dijo.
- Bilgin olsun, o benim dizim. Her neyse.
- Para que sepas, esa es mi rodilla.
Ve sadece bilgin olsun, bu ay yaklaşık altı tane yılın en büyük partisi oldu, yani yeni bir sayma sistemi edinmelisin.
Y para que conste, ha habido como seis "mayores fiestas" del año este mes, así que consigue un argumento mejor.
Bilgin olsun bu teknik acılı cipste işe yaramıyor.
Y para que conste, esa técnica no funciona con nachos calientes.
Bilgin olsun, Vegas'taki bahis belirleyiciler Coxy'yi favori gösteriyor.
Y para que conste los apostadores de las Vegas van a hacer de Coxy un gran favorito.
Bilgin olsun diye diyorum, artık ben neşeli kırmızı domatesler'in bir üyesiyim.
Para tu información : Soy el nuevo miembro de : "Las tomates rojos animadas"
Bu arada bilgin olsun. Sissy Pasquese özel derken neyi kastediyordu bilmiyorum ama onun gibiler her konuda çok şey bilir.
En cuanto a Sissy Pasquese, no sé cuál es su concepto de "privado"
Sadece daha iyi bilgin olsun diye eşyalarımı karıştırıyordun.
Solamente ibas tras mis cosas cuando están enterado.
Şüpheli listemiz tartışmaya açık değil ama bilgin olsun diye söylüyorum...
Nuestra lista de sospechosos no está abierta a discusión.
Bilgin olsun, benim onun peşinden gitmemden daha çok, Eric benim peşimden geldi.
Para tu informacion, eric me perseguia a mi mucho antes que yo le pusiera cuidado.
Ve bilgin olsun, ben de öyle.
Y para su informacion yo tambien.
01 : 00'de ama bilgin olsun, Javi'nın verdiği parayı veremem sana.
- 1 : 00 A.M. Y sólo para que sepas,... no puedo pagarte la cantidad de dinero que Javi te estaba dando.
Bilgin olsun, bu o anlamda bir buluşma değil.
Para tu información, no es una cita.
Bilgin olsun - - Eğer oynaşmanız en iyi kısımsa, doğru düzgün becerememiştir.
Para tu información, si la mejor parte fue la de acurrucarse es que no lo hizo bien.
Bu arada bilgin olsun sana yardım edemem.
Para que conste, no puedo ayudarte.
Bilgin olsun diye söylüyorum Bay Clemmons bundan hoşlanmadı.
Por si tenías alguna duda, el Sr. Clemmens no está contento.
Sadece bilgin olsun diye söylüyorum, bisikletimizi sattım.
Para que sepas vendí nuestra bicicleta.
Sadece bilgin olsun diye söylüyorum, arkadaşına ben alkol falan vermedim.
Y para que conste No se lo serví a tu amiga Spencer
Ayrıca bilgin olsun, sen kamyondan düşünce Bridget çok üzüldü.
Y para que lo sepas, Bridget se preocupó mucho cuando te caíste del camión.
Bilgin olsun diye diyorum ; bu sabah bir sürü krep yedim.
Sabes, sólo piensa en esto, esta mañana comí una buena cantidad de crêpes.
İyi. Bilgin olsun, öpücüğümün mükemmel olduğunu söyledi.
Te informo que dijo que mi beso fue perfecto.
Bilgin olsun, dedi ki benim öpü- -
Te informo que dijo...
Tamam, bilgin olsun, ben vadidenim, şehirden değil.
Para su información yo soy de valle...
Bilgin olsun diye söylüyorum, showgirls tek bir kelimedir.
Para que sepas, showgirls es una sóla palabra
Hey, bilgin olsun diye söylüyorum, hapisteki adamlar her gün evleniyor.
Ey, que conste que en prisión las personas se casan todos los días.
Bilgin olsun, üç kez evlendim ve boşandım.
Para tu información, me casé y me divorcié 3 veces.
Bilgin olsun diye söylüyorum, bunlar seni hiç ilgilendirmez tatlım. Birbirimizi tam olarak... Bebeğim?
Para tu información, y aunque no es asunto tuyo, nos conocemos desde hace exactamente... ¿ cariño?
Tamam, bilgin olsun, Betsy, asistanlar patronlarından önce gelir.
Para que sepas, Betsy, los asistentes llegan antes que los jefes.
Bilgin olsun diye, diğer 6 günah şu şekilde sıralanıyor :
Para que lo sepas. Los otros 6 son estos.
Bilgin olsun, öldüğüne asla inanmamıştım.
Sólo para que lo sepas, nunca creí que estuvieras muerto.
Bazı kadınların buna aldandığını okumuştum, ama bilgin olsun, ben aldanmam.
Leí que algunas mujeres se excitan con eso,... pero te hago saber que yo no.
Bilgin olsun, hoşuma gitmedi bu.
Y que conste que no me agrada.
Eh, bilgin olsun diye, Başkan onu öldürmek istiyor.
Bueno, para tu información, la Presidente quiere matarla.
Bilgin olsun diye söylüyorum. Antihistamine alerjim var. Biraz anlayış gösterirsen sevinirim.
Mira, para que conste tuve una reacción alérgica a mi antihistamínico así que apreciaría un poco de compasión.
Hem bilgin olsun, Shannon'la evleninceye kadar beklemeye karar verdik.
Te informo, Shannon y yo decidimos esperar hasta casarnos.
Bilgin olsun, ben zamparalık yapmam.
Para tu información, yo no flirteo.
Bilgin olsun benim güçlerim yok ağzı bozuk herif.
Para tu información, no tengo poderes, bocón.
Bilgin olsun, hâlâ köprü kurabiliyorum. Hani sırtüstü yatarken yapılan köprü.
Para su información, todavía puedo doblar la espalda.
- Bilgin olsun diye söylüyorum, o benim hâlâ karım.
Para que lo sepas, todavía es mi esposa.
Ve bilgin olsun diye söylüyorum ben senin "Geri Dönüşüm Kutun" değilim.
Y fin de la conversación, - Yo no soy tu saco de golpes!
Ve bilgin olsun diye söylüyorum, buna başından beri karşıydım.
Y también para el expediente, estaba en contra de esto desde el comienzo.
Bilgin olsun, hediye olayını yemekte yapacağım.
- Genial. Y para tu información, voy a hacer la cosa del regalo en la cena.
- Bilgin olsun diye söylüyorum anne.
Para tu información, mamá.
Bilgin olsun, paranı neredeyse denkleştirdim.
Para que sepas, casi te conseguí aquello.
Bilgin olsun dedim.
Sólo- - Sólo quería avisarte.
Bilgin olsun diye söylüyorum, hiç.
Para tu información, nada.
Bilgin olsun, başka seçeneklerim de var.
Para que lo sepas, tengo otras opciones.
Bilgin olsun, Richard, Ben hayatıma devam ettim.
Para tu información Richard, ya lo he hecho.
Bu arada bilgin olsun, ben Liam'la bir araya gelmeden önce kuzey doğu sahilinin yarısıyla yatmıştı.
Oh, para que lo sepas, antes de estar con Liam se acostó con la mitad del East Side, y ahora es fiel como un perro.
Wallace'in süeterini götürdüm, Ve bilgin olsun diye söylüyorum, o kanıtı mevzuata göre uygun işlemler yaparak kullandım.
Y para que sepas, firmé la entrada y salida de la evidencia.
Bilgin olsun, Justin.
Para tu información, Justin