English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ B ] / Bilmiyorduk

Bilmiyorduk traduction Espagnol

1,634 traduction parallèle
Şimdiyse, bir an sonra ne olacağını bile bilmiyorduk.
Ahora no podríamos predecir lo que va a suceder.
Hayır, kesinlikle bilmiyorduk!
No, no sabíamos. ¡ ¿ Y por qué?
Bu davada medyum olduğunu bilmiyorduk.
No estábamos al tanto de que se contrató a un psíquico.
- Bilmiyorduk.
- No sabíamos.
Glastonbridge diye adlandırdığımız mağarada eskilerin yaptıklarının arasındaydı tıpkı onun bize söylediği gibi, Ve uzun zamandan beri orada duruyordu, çünkü onun ne olduğunu bilmiyorduk.
Estaba entre los artefactos que encontramos donde ella dijo que estarían y asombrosamente ha estado almacenado desde entonces porque no sabíamos qué era.
14 yaşındayken ona oral sex yaptım birşey bilmiyorduk ama biz kamptaydık.
Cuando tenia 14 un tipo me hizo una mamada. No lo conoces pero estábamos en un campamento.
Şehri gezene kadar yıkımın büyüklüğünü bilmiyorduk.
Recién entendimos la magnitud de la destrucción al recorrer la ciudad.
Paul'un acı çekmekten hoşlandığını bilmiyorduk.
No teníamos idea de que a Paul le gusta tanto el dolor.
Bilmiyorduk.
No tenía ni idea.
Gün başladığında, hiçbirimiz önümüzdeki 9 saati Final Maçı'ndan haberleri duymadan geçirmenin ne kadar zor olduğunu bilmiyorduk.
cuando el día empezó ninguno de nosotros sabía lo duro que sería pasar 9 horas sin saber los resultados de la súper copa.
Çünkü efendim, altı saat önce Fayed'in elinde nükleerler olduğunu bilmiyorduk.
Porque hace seis horas, no sabíamos que Fayed tenía cabezas nucleares.
Bunu bilmiyorduk.
No sabía.
- Beyaz kız. Seninle olduğunu bilmiyorduk.
No sabíamos que estaba contigo.
Niye hiç birimiz şarkı söylediğini bilmiyorduk?
¿ Cómo es que nadie aquí sabía que tú cantabas?
Yemin ederim, ikimiz de orada olduğunu bilmiyorduk.
Le juro que ninguno de nosotros sabíamos que eso estaba ahí.
- Masum olduğunu bilmiyorduk.
- No sabíamos que era inocente.
Bilmiyorduk.
No lo sabíamos.
Biriyle birlikte olduğunu bile bilmiyorduk. Hamile misin?
Ni siquiera sabíamos que salías con alguien. ¿ Estás embarazada?
Evet ama o zaman daha anomaliyi bilmiyorduk.
Sí, pero en ese entonces no sabíamos sobre la anomalía.
Neden bilmiyorduk?
¿ Por qué no sabíamos?
Ve her zamanki gibi... Ne halt ettiğimizi bilmiyorduk.
Y como siempre ignorando qué diablos estábamos haciendo.
- Biz de bilmiyorduk.
- Ninguno de nosotros lo sabía.
Hiç birimiz bilmiyorduk.
Ninguno de nosotros lo sabía.
Ben sadece patlayıcı sağlamakla sorumluydum Zırhlı soyacağınızı bilmiyorduk.
Sólo me ocupaba de los explosivos. No sabía que los usarían para asaltar un furgón blindado.
Palyaçoyu bilmiyorduk.
No sabíamos lo del payaso.
Gözaltına alınacağımızı bilmiyorduk.
No dijo nada de que nos iban a encerrar
Bugünkü yarışmacımız Jamal Malik, sanki bilmiyorduk.
Esta noche en la silla está Jamal Malik por si no lo saben.
Üzgünüm, ne kadar süreceğini bilmiyorduk.
Disculpa, no sabíamos cuánto tardaríamos.
Hayır, hayır. Biz bilmiyorduk.
No, no, no sabíamos...
Bizler eğitimsizdik. Bize yol gösterecek politik ve ya ideolojik çok şey de bilmiyorduk.
Incultos como somos, sabíamos poco acerca de la política o los conflictos de ideología que llevaron a este punto.
Zaten daha önceden sorunları vardı, ama bunu bilmiyorduk.
Ella había tenido problemas antes, pero no lo sabíamos...
- Sahi mi, bilmiyorduk!
- ¿ De verdad? ¿ Quién es Ud.?
Ama zararlı olduğunu bilmiyorduk.
Decíamos que era bueno para la salud, no sabíamos la diferencia.
Kokain ile aynı. Ama tabii onunda zararlı olduğunu bilmiyorduk.
Lo mismo con esa cocaína no sabíamos, pensábamos que era un estimulante.
Kötü birşey olduğunu bilmiyorduk!
¡ No sabíamos que era malo para la salud!
Bölgenin sahipli oldugunu bilmiyorduk.
No nos dimos cuenta de que el territorio estaba ocupado.
- Hiçbir şey bilmiyorduk Jack.
- No supimos de nada, Jack.
Aniden kulelerin tepesinden aşağıya doğru gelen siyah bir nokta gördük ve bunun ne halt olduğunu bilmiyorduk, "Aman Tanrım, bu da ne?"
De pronto veo un punto negro que baja del tope de las torres. No sabíamos qué diablos era. Fue : "Dios mío, ¿ qué es eso?"
Gideli epey olmuştu. Geri gelip gelmeyeceğini bilmiyorduk.
Ya pensábamos que no querías volver.
Ne yaptığımızı bile doğru düzgün bilmiyorduk. Sadece rockçı olarak takılıp, müzik yapıyorduk.
Sólo empezamos a rockear y a hacer esta música.
Farkettik ki Raja bizim hayatımız hakkında birçok şey biliyordu, Fakat biz onun hakkında pek birşey bilmiyorduk.
Nos dimos cuenta de que, mientras Raja sabía todo acerca de nuestras vidas... nosotros realmente no sabíamos nada de la suya.
- Senin kayıp olduğunu bilmiyorduk.
- No sabíamos que habías desaparecido.
Ama asla onları hit bilmiyorduk.
Pero nunca supimos qué nos golpeó.
Gün doğarken verdiğimiz tahribatı görebildik nerede olduğumuzu bile bilmiyorduk.
Y al amanecer pudimos ver nuestra destruccion, sin saber donde estabamos.
Yalnızca kim olduğunu bilmiyorduk.
Sólo que no sabíamos a quién.
Ayrılana kadar bir şey bilmiyorduk, kötü bir şekilde ayrıldı.
Ninguno de nosotros lo sabía hasta que terminó, y terminó mal.
Aslında hiçbirimiz bilmiyorduk.
Y yo tampoco.
Birbirimizinkileri bilmiyorduk, Fakat Hugo'nunkileri ikimiz de biliyorduk.
Nunca conocimos a los del otro, pero los dos conocíamos a los de Hugo.
Elbette, bunun yapıştırıcı dünyası olacağını bilmiyorduk.
Por supuesto, no sabíamos que podría ser el mundo de los adhesivos.
Bilmiyorduk.
No teníamos ni idea.
Jacko'nun karısı? O sırada Jacko'nun evli olduğunu bilmiyorduk, Müfettiş.
¿ Quién ganó más con la muerte de nuestra madre?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]