Bois traduction Espagnol
126 traduction parallèle
Seni bir defasında Bois'da görmüştüm
La vi una vez en el Bois.
- Sonra da bois'te öğle yemeği.
- Después comer en el bosque.
- Bois de Vincennes'e.
- Por el Bois de Vincennes.
Bir taksiye bindim, "du Bois caddesi 88" dedim... ve işte buradayım.
Me acerqué a un taxi, le dije : "883 du Bois"... y aquí estoy.
Saat 3'te, Bois de Boulogne parkında.
En el Bosque de Bolonia, esta tarde, a las 3 : 00.
Bois de Boulogne Parkı'na.
¿ Al Bosque?
Bois Parkı'ndaki kadınları bir daha gördün mü?
¿ Has vuelto a ver a las damas del Bosque de Bolonia?
Bakıyorum da Bois Parkı'ndaki kadınlardan çok hoşlanmışsın.
¿ Te gustan mis damas del Bosque?
Bois de Boulogne Parkı'ndaki şelalede tanışmıştık.
La cascada del Bosque de Bolonia, ¿ Lo ha olvidado?
- Bois Parkı'nda tanıştığımız kızla.
- A la chica del bosque de Bolonia.
Bois'ya taksiyle gidelim.
Tomemos un taxi hasta el Bois.
Bois'deki Pre Catalan'a gideriz, orada çok iyi zaman geçireceksin.
Iremos a cenar, al Pres Catalan. Será maravilloso.
O anahtar Avenue du Bois'da bir kapınındı.
Esa llave era de otra puerta.
Bay Corvier dedi ki, Hotel du Bois'in orkestrası dün gece onu çalmış.
Según el Sr. Corvier anoche la tocó la orquesta en el Hotel du Bois.
- Marc oteldeki gece kulübünden bir teklif aldı. - Hôtel du Bois mı?
- A Marc le ha llegado una oferta del cabaret del Hotel. - ¿ El Hotel du Bois?
Kendine çiseleyen değil iyi yağan bir yağmur bulursun..... ve çok sevimli birini bulursun ve..... onu taksi ile Bois de Boulogne ormanında gezdirirsin.
Encargue una buena tormenta y encuentre a una joven bonita y llévela por los Bois de Boulogne en un taxi.
Bois de Boulogne köprüsü yakınlarında üç günlük bir ceset bulundu.
El puente Bois de Boulogne que está muy cerca... muerto hace tres días.
Bu güzel park da, tabii ki, Bois de Boulogne.
Y este hermoso parque es, claro está, el Bois de Boulogne.
Avenue de Bois'da uygun bir evde.
En una casa de la Avenida du Bois.
Bu konuda belli kısıtlamalar var. Örneğin Paris'te, 25 Ağustos 1958'de hayata geçirilen bir polis düzenlemesi, belli saatler arasında, Bois de Boulogne ve... Şanzelize civarında, malûm maksatla vakit geçirmeyi yasaklar.
Se han intentando controles, en París especialmente una orden del prefecto de policía del 25 de Agosto de 1958 prohíbe el callejeo repetido a ciertas horas, en el Bois de Boulogne y en el barrio de los Campos Elíseos.
Ama 1892'de kısa bir süre içinde olsa Bolonya'da buluşmuştuk.
Pero el 92... nos encontramos rápidamente en el Bois de Boulogne.
Daha önce Bois de Boulogne'daydım, Çocukların oynadığı göl kenarını biliyor musunuz?
Estaba destinado a Bois de Boulogne, donde juegan los niños.
Ya da Koket'i Bois'a görürebiliriz bizi gölde sandalla gezdirirsin.
O podríamos ir al bosque y remar en el lago.
Bons Bois dozu da çok fazla.
Con una sobredosis de Bons Bois.
Evet, Rick kızı güzel bir restoranda yemeğe götürür. Saçma.
Sí, él la lleva a comer a un restaurante precioso en el Bois.
Rick kelimeyi benden daha büyüleyici şekilde açıklar ve tam o anda yemek önerir. Kızın aklını çeler.
Él le explica lo que significa de un modo más fascinante que yo, y en el momento adecuado le propone una maravillosa comida en el Bois.
Atlı bir arabaya binip ormana giderler.
Bueno, vale. Él para un carruaje y se dirigen al Bois. ¿ De acuerdo?
Ağır ağır uzun bir bindirme yapıp..... ormana geçeriz.
Nos desvanecemos poco a poco al Bois.
Tatlı olarak da kocaman bir tabak fraises du bois...
Y de postre, fraises du bois...
Bois de Boulogne'yi hatırlıyor musun?
¿ Recuerdas en el Bois de Boulogne?
- Barcarolle, Jactance ve Cul-de-Bois lerdir!
Jactance y Cul-de-Bois.
- Yeni Şef, Cul-de-Bois dir.
Cul-de-Bois es el nuevo Coësre.
Ya sizin kanınız akacak, ya da kılıçlarınızda benim kanım olacak.
O dejan esta bois ensangrentada o dejan mi sangre en sus espadas.
Bois de Boulogne'da kendine kızlar buluyor, ama şu ana dek hiçbirini öldürmeye kalkmadı.
Busca mujeres en el bosque de Bologne, pero que sepamos, no ha intentado matarlas.
- 27, rue du Bois de Boulogne.
En el 27, de la calle Bois de Boulogne.
Sol cebinde.
Está en eI boIs ¡ IIo ¡ zqu ¡ erdo.
Cebimde ne var, biliyor musun?
¿ Sabes Io que llevo en Ios boIs ¡ llos?
Para için ceplerini karıştırmamı mı istiyorsun? Zavallı bir İspanyol çocuğun?
¿ Qu ¡ eres que busque d ¡ nero en Ios boIs ¡ llos de un pobre ch ¡ co?
Ellerim onun ceplerindeyken, ufaklığa ne yaptığımı mı?
¿ Con Io que estaba hac ¡ endo con Ias manos en Ios boIs ¡ llos?
Hiç "L'Orée du Bois" diye bir yer duydun mu?
¿ Conoces "El lindero del bosque", en Sonbernot?
Du Bois kamburunun evinde bir konsere davet edilmiştik.
Fuimos invitados a un concierto en el patio de la casa de Du Bois.
Bence Du Bois çok iştahlı biri!
Realmente creo que Du Bois tiene ese tipo de apetitos.
- Bay Du Bois. - Günaydın.
- Señor Du Bois.
Kerestelerin arasında seksek oynardık.
Jugábamos a la rayuela en el bois.
Eğer Fransız Bağlantısı'nı bulmak istiyorsan, bu gece 1 1'de Grande Cascade yakınında Bois de Boulogne'a gel.
Si quiere acabar con la conexión francesa, venga esta noche a las once a Bois de Boulogne, junto a la Gran Cascada.
Bois de Boulogne'dekiler de.
lo mismo ocurre con la de los clubes.
Bois de...
y así sigue...
Bir gece, Bois de Boulogne'a doğru son sürat gidiyorduk birden arabadan dışarı atladı.
Una noche, lanzados en moto por la carretera del parque, se dejó caer al suelo.
Bois Vieux'ya kadar ben kullanacağım arabayı.
Que yo conduzco hasta Bois Vieux.
Tüm öğleden sonrasını, birbirimiz için ne anlam ifade ettiğimizi düşünerek geçiririz.
al Bois o a los muelles, donde quieras. Así tendremos todo el mediodía para ponernos al día. ¿ Quieres?
- Evet.
¿ Ella también decía "bois"?