Booker traduction Espagnol
232 traduction parallèle
Booker bizim için New York'ta iyi bir anlaşma yaptı.
¿ Cuánto tiempo te irás?
Booker knock-outla galip.
Gana Booker por K.O.
Booker şampiyon mu? Evet.
¿ Booker es el campeón?
Bu nedenle yarışmaya katıldı. Bokker roundu belirler, onu konock-out eder.
Por eso le dejan combatir, para que Booker lo deje K.O.
Booker, neredesin?
¡ He dicho, Booker!
"Belli ki" mi dedin Booker?
¿ "Parece", Booker?
Aşağı geliyorum Booker!
¡ Ahora bajo, Booker!
Clermont mu dedin Booker?
¿ Se trata de Clermont, Booker?
Ben hallediyorum Booker!
¡ Ya lo intento, Booker!
Booker, General Castle'a söyle, bu ordudaki herkesin bir saat içinde yola çıkmasını istiyorum.
Booker, diga al general Castle que quiero a todo este ejército... en la carretera antes de una hora.
Bu mülkün ve 100 mil yarıçapındaki tüm toprakların önceki yasal sahibi olan, St.Louis Missouri'den Charles F. Booker'ın gayrimenkullerini temsil ediyorum.
Soy el albacea de Charles F. Booker, de St. Louis, Missouri, que fue el anterior dueño legal de esta propiedad y de todas las tierras que se extienden en 100 millas a la redonda.
Arazi benim mülküme Booker'dan ödeme olarak geçti.
Pasó a mi poder como pago por ser albacea de Booker.
# Başkan Roosevelt Booker T. Washington'la Yemek Yedi, Beyaz Saray'da İlk Zenci. #
Roosevelt almuerza con T. Washington : El primer negro en la Casa Blanca.
- Nasılsın, Booker?
- ¿ Cómo te va, Booker?
Dale'e, Booker'ın burada olduğunu söyle.
Dile a Dale que ha venido Booker.
Booker, bugün bir saat önden çıkmam gerekiyor.
Booker, hoy tengo que salir una hora antes.
Ama gitmek zorundayım, Booker.
Pero tengo que hacerlo, Booker.
Büyük zenci eğitmenimiz Bay Booker T. Washington'un da dediği gibi...
Permítanme citar al gran educador de color Booker T. Washington.
- Dedem Booker söyledi.
- Mi abuelo Booker me lo contó.
İtalyan mahallesinde bir Booker T. Washington mağazası göremezsiniz!
Nunca has visto una tienda de linguini Booker T Washington!
- Booker T. Washington.
Booker T. Washington.... Bien....
BÜYÜK T-TİYATROSU lCE-T VE BOOKER T KONSERİ
TEATRO LA GRAN T
Procol Harum grubundan Gary Brooker'la karıştırmayın.
Como Gary Booker, de Procol Harem.
Ben Tom Booker. - Bana bir mesajını olduğunu söylemişsiniz.
Recibí el mensaje de su llamado.
- Oh, merhaba, Bay Booker.
Oh, hola Sr Booker.
- Bay Booker?
- Sr. Booker? - Si.
Tom Booker?
¿ Tom Booker?
- Ben Tom Booker. Annen buralarda mı?
- Soy Tom Booker. ¿ Esta tú mamá?
Grace, bu Bay Booker.
Grace, te presento al Sr. Booker.
Bay Booker, böyle bir risk alırsanız pek rahat edebileceğimi zannetmiyorum.
Sr. Booker, no me gusta que corra estos riesgos.
Ne tür bir sürü yetiştiriyorsunuz, Bay Booker?
- ¿ Qué clase de ganado cría, Sr. Booker?
Neden, bazen bana gülüyormuşsunuz gibi hissediyorum?
Sr Booker, ¿ por qué tengo la sensación de que se ríe de mí?
Bu erkeklerin dünyası, Bay Booker.
Este es un mundo de hombres, Sr Booker.
Ben Jokking yapmıyorum, Bay Booker.
- Yo no troto Sr Booker.
Korkutuğun herhangi birşey var mı, Tom Booker?
¿ Le tiene miedo a algo Tom Booker?
- Ve bu Bay Booker.
- Y, este es el Sr. Booker.
Ve ben marketin önünce durdum ve Booker'ların çiftliğini bilen varmı diye sordum. O iyi, uh, başı bandajlı yaşlı bay bana yolu tarif etti. - Ulu Tanrım.
Así que me detuve en un almacen y pregunté dónde estaba el rancho Booker y un agradable anciano que tenía una venda en la cabeza me dió la dirección.
Bookerlar hava alanından 9 : 30 olmamızı istiyor.
Los Booker quieren salir para el aeropuerto a las 9 : 30.
Booker T. Washington, kim olduğunu biliyor musun?
Booker T. Washington, ¿ sabes quién es?
Evet Booker T. ve MG'ler.
Claro, el jugador de baloncesto.
Booker T. Washington. O listede var.
Booker T. Washington, su nombre debe estar en esa lista.
Booker T. bu boku nasıl gerçekleştirdi?
¿ Cómo rayos Booker T. logró hacerlo?
Booker T... Siktir git be.
- "Surgiendo de la esclavitud." - ¡ Vete al diablo, amigo!
Bay Booker T. Washington kitabında demiş ki :
El Sr. Booker T. Washington escribe en su libro :
Üzülme, Booker T.
No te preocupes, Booker T.
Olan ikinci şey, Louis Booker'la tanışmam oldu.
Lo segundo en suceder, fue que conocí a Luis Booker.
Louis Booker, seni işe yaramaz aptal.
Luis Booker, eres un idiota.
Bu Louis Booker olmalı. Her zaman kırmızı ceket giymez miydi?
¿ No era el tonto de Luis Booker el que llevaba una chaqueta roja?
Orada kalmayı düşünüyoruz, belki temelli.
Booker tiene algo bueno para nosotros en Nueva York.
- Bakıyorum, Booker.
- Estoy mirando, Booker.
Ödül kazanan o kız, bir gecede milyoner oldu.
¡ Esa chica que ganó el Prem ¡ o Booker se h ¡ zo millonar ¡ a de la noche a la mañanal