English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ B ] / Boşalt

Boşalt traduction Espagnol

6,093 traduction parallèle
Böyle ufak süt toplama kapları yapıyorlar dolduğu zaman oraya boşaltıyorsun filan.
En realidad hacen unas conchas para recoger la leche, cuando se llenan las vacías y ya está.
Kevin, yüklerini boşalt.
Kevin. Algo útil, por favor.
60 saniye içinde binayı boşaltırsan, yaşamana izin veririz.
Si evacuáis en los próximos 60 segundos, os dejaremos vivir.
Komşu evleri boşaltın ve bir olay yeri bölgesi belirleyin.
Equipo táctico, despejen las casas colindantes y establezcan un perímetro.
- Şimdi, su şişesini kovaya boşalt ve hepsini yakıt deposuna koy da buradan bir an önce gidelim!
Ahora vacía el agua en el cubo y ponlo todo en el tanque de combustible Asi podemos salir rápido de aquí!
Güverteyi boşaltıyorlar.
Son barrer la casa.
"35'i ısırmaya çalışıyor" Cebi boşaltıyor.
Está en la yarda 35. Vuelta a empezar.
Bu üçünün kuşe kağıda basılı resimlerinin olduğu bir dergi bulabilirsem işte bu beni boşaltırdı.
Si pudiera encontrar una revista con buenas fotos de los tres... Eso de veras me prendería.
Silahını boşalt!
¡ Descarga tu arma!
Boşalt.
Descárgala.
Onu boşaltırsan tüm makine dairesini zehirli halon gazı ile doldurursun.
Si descarga eso, ustedes llenará toda la sala de ingeniería con gas halón venenoso.
- Şimdi de çöpleri boşaltıyor.
Y ahora está incluso sacando la basura.
Gemiyi boşaltın!
¡ Descargad!
- Mutfağı boşaltıyordu.
Estaba comprobando la cocina.
Elimizdeki viski varillerini boşaltıp onları içlerine saklayacağım. Sabah da planlandığı gibi nehri geçecekler.
Tiraré todo el whisky que nos quede, los ocultaré en los barriles durante la mañana y los llevaremos como estaba planeado.
Benzin istasyonu boşaltılmıştı.
La gasolinera estaba vacía.
Tabi bizim için ortalığı biraz boşaltırsan bunu Lima Heights tarzıyla halletmekten mutluluk duyarım.
Aunque, si se hacer un poco de espacio para nosotros aquí, Estaría encantado de resolver este estilo Lima Heights.
Odayı boşalt.
Despeja la habitación.
Görülen o ki, boşaltılan meni, spermin macerasına başladığı yerden yaklaşık bir metre yukarı fırlayabilir.
Resulta que la eyaculación puede viajar hasta un metro desde donde el... esperma empezó su viaje original.
Güney salonundaki sivil personelleri boşaltın.
Limpia el pasillo sur de todo personal civil.
Muhbir kamyonun nereye boşaltım yapacağını biliyor. Senin gidip gözetlemeniz lazım. Efendim.
El confidente sabe dónde descarga el camión así que necesito que haga guardia en el sitio de descarga.
Odayı boşaltıyorum.
¡ Quédate con tu espacio!
Boşaltım organları anüs ile birleşmiş.
Sus órganos excretores se han fusionado en una cloaca.
Muhtemelen içini boşaltıp uyarı için iple asarlar seni.
Probablemente te destripen, te ahorquen como advertencia.
Tecridi kaldır ve bu istasyonları boşalt.
Levanten el bloqueo y evacuen esas estaciones.
Bölgeyi boşaltın da çalışsınlar.
Despejen la zona para que los chicos puedan trabajar.
Yolu boşaltın!
¡ Despejen!
Manga, bodrumda kimsenin olmadığından emin olup binayı boşaltın. Pekâlâ.
Escuadrón 3, asegúrense de que no haya nadie en el sótano después evacuen el edificio.
Dawson'ı tamamen boşaltıyorlar.
Evitan Dawson por completo.
Buraya 2. Dünya Savaşı bittiğinde esir kampları boşaltılınca gelmiştim.
Vine aquí luego de la Segunda Guerra Mundial luego de que los campos fueran liberados.
Şimdi, ikiniz de ceplerinizi boşaltın.
Ahora vacíen los bolsillos. - ¿ Por qué?
Kızınızın parmak iziyle dolu, içi kesilip boşaltılmış bir kitapta.
Dentro de un libro con las huellas de su hija por todos lados.
Ormanın boşaltılmasını istiyorum. Yürüyüş yapanlar, koşu yapanlar o yolda olabilecek her kim varsa uzaklaştırın onları oradan.
Quiero los bosques libres de caminantes, corredores, y cualquier otro que pueda estar en esos senderos.
Kafamı boşaltıyorum.
Solo despejando mi cabeza.
Tahliye adresinde yazan oda boşaltılmıştı.
La habitación que tenía alquilada y aparece en los papeles de la condicional, estaba vacía.
Matarayı boşalt.
Vacía el Frasco.
3922 numaranın J.P boşaltıcısının çıkarılması ve yan odadaki tatlı ama şirret küçük kızın da beslenme tüpünün değişmesi gerek.
La 3922 necesita que le quites el drenaje de Jackson Pratt, y la encantadora pero demoníaca niñita de la habitación de al lado necesita una nueva sonda nasogástrica.
Onlar daha çocuk. Küçük, minicik insanlar. Küçük, minicik insanları beslenme tüplerinin ve boşaltıcıların değişmesi için bekletmek istemeyiz değil mi?
Y son niños... pequeños, diminutos seres humanos... y no hacemos que pequeños, diminutos seres humanos esperen por sondas nasogástricas y cambios de drenaje, ¿ no?
- Evet biliyorum- - 3922'nin boşaltıcısının neden hala çıkarılmadığını mı biliyorsun?
Hola, lo sé. ¿ Sabes que aún no has quitado el drenaje de la 3922?
- odayı boşaltın!
- ¡ Quiero este salón despejado!
acıktım, lazımlığım boşaltılacak, ve bekletildiğim her an, intikamım için çok daha yaratıcı olucam!
Tengo hambre, y tengo un orinal para vaciar, y cuanto más tiempo tenga que esperar, más creativa me volveré ¡ en mi venganza!
O salonu sessizce boşaltın.
Evacúen esa sala con discreción.
Kasayı boşalt!
¡ Vacía la caja registradora!
Tess, JT, binayı boşaltın, tamam mı?
Tess, JT, despejar el edificio, ¿ vale?
Eğer canlı hiçbir şey bulamazsa sistem bütün giriş çıkışları kapatıp evdeki bütün oksijeni boşaltır.
Si no se encuentra nada vivo, el sistema sella todas las entradas y salidas.
Alanı boşaltıp etkisiz hale getirin.
Evacuad el área para desactivarlo.
Hava sahamızı boşaltın ve çocuğu size vereyim.
Despeje nuestro espacio aéreo y él es suyo.
Ölü askerlerin ceplerini boşaltıp ağızlarındaki altın dolguları söktüğünü izlediğim o adamlar gibi siz de akbabanın tekisiniz.
Es un buitre como esos hombres que vi hurgando en los bolsillos de los soldados muertos y rezando.
Zemin katı boşaltın, hemen!
¡ Aseguremos la planta baja, ahora!
Dolabını da boşaltırlar.
Vacían tu casillero.
Gettolar boşaltılıyor.
" Los campamentos están siendo vaciados.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]