English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ B ] / Brittany

Brittany traduction Espagnol

857 traduction parallèle
Çocukla birlikte Brittany Hotel'de kalıyorlar.
Ella y el niño se alojan en el Hotel Britanny.
- Neden? - Brittany'de sürekli yağmur yağar.
- En Bretaña llueve todo el tiempo.
CharoIIais'den sığır, Périgord'dan domuz, Brittany'den kuzu, Normandy'den dana eti geliyor.
Reses de Charollais, cerdo de Périgord, cordero de Bretaña, ternera de Normandía.
Tutamazsın tabii. Ahmak herif Brittany'e gitti.
¡ Hay viento en Bretaña!
Brittany nasıl bir yer mi? Bir gün yağmurlu, bir gün rüzgârlıdır.
¡ Está siempre lloviendo, y con viento!
Uçakla ilk uçtuğum zamanı ilaveten Brittany'daki tatilimde seninle tanıştığı mı.
Me acuerdo tan bien de mi primer vuelo en avión... como de las vacaciones que pasé en Bretaña. La primera vez que te vi ¿ recuerdas? Yo me acuerdo de todo, incluso de cómo ibas vestida.
Brittany'de doğdum.
Nací en la Bretaña.
Belki onu tanıyorumdur, sık sık Brittany'e giderim, orada sevdiğim bir yer var.
Puede que lo conozca, voy a menudo... a la Bretaña, es una región que me gusta mucho.
Brittany'e olan sevgimi endişeli bir şekilde gösterdim.
Insistí en mi amor por la Bretaña
Bana Brittany'ye gelmek için sana eşlik etmemi sorduğun zaman tek amacım Paul'le tanışıp onu öldürmekti.
Puedes imaginártelo, cuando me pediste que te acompañara a la Bretaña mi único propósito era... conocer a Paul y matarlo.
Brittany, Vercors, Auvergne'de başarısızlığa uğradık ama o bölgelerin insanları eğer gerçekten savaşmak ya da dışarı çıkmadan yer altından savaşmak istiyorlarsa Direniş'i bulmakta hiç zorluk çekmiyorlardı.
Nuestra meta, primero y ante todo, era intentar crear un clima de terror psicológico a los alemanes para mantenerlos un estado de miedo para cortar líneas de comunicaciones, y con un poco de suerte volarlo todo.
1945'ten beri tatillerimizi Brittany'de geçiriyoruz.
Porque desde 1945 pasamos las vacaciones en Bretaña.
Brittany'ye ne zaman gelirsin, parti vereceğim de.
Cuando vengas a Bretaña, organizaré una gran fiesta.
Sir Stephen, tatil için "O" yu Brittany'ye götürdü, Jacqueline ve René ile birlikte.
Sir Stephen llevó a O a Bretaña para las vacaciones, con Jacqueline y René.
- Paris. - Brittany.
- En Bretaña.
Brittany'de bir ada.
Una isla en Bretaña.
Brittany'de mi?
Un poco, sí.
Bayan Ungermeyer? Brittany'nin sarımsak ve soya yememesine özen gösterir misiniz?
¿ Puede asegurarse que no haya ajo o productos con soja en cualquier cosa que Brittany ponga cerca de su boca?
Bayan Ungermeyer, en azından bir...
Brittany, ella tiene alergias.
Bu Brittany ve bugün onun doğum günü?
¿ Es el cumpleaños de Brittany?
Peki, doğum günün kutlu olsun, Brittany!
Feliz Cumpleaños, Brittany.
Brittany, bu onur senin.
Brittany, haz los honores.
- Ben Brittany.
- Yo Brittany.
Oda paylasmak demisken, Brittany aksam bize geliyor.
Hablando de compartir cama, Brittany viene esta noche.
Büyük olasilikla Brittany olur.
- probablemente sea ella.
Sonra Brittany hakkında Endonezya'dan daha çok şey söyleyecek şeyim olduğunu farkettim.
Me di cuenta que tenía mucho más que decir sobre Bretaña que sobre Indonesia.
Brittany gelenek görenek konusunda zengindir.
Bretaña tiene una rica tradición.
Brittany'e karşı olan ilgim ortaya çıktı çünkü doğru zamandı.
Mi interés en Bretaña surgió porque el tiempo era correcto.
Burada doğdum ama Brittany'i pek bilmiyorum.
Nací aquí pero no conozco bien Bretaña.
Şu Britanya Dükü'nden bıktım.
Estoy harta del "Duque de Brittany".
Benim karakterim, Joseph işlemci adam iki küçük kızı var. Ashley ve Brittany.
Mi personaje, Joseph, el contador tiene dos niñas, Ashley y Brittany.
Ashley, Brittany'in yaptığı herşeyi taklit ediyor.
Ashley copia todo lo que hace Brittany.
B film yıldızı Brittany Fairchild.
La estrella de "B", Brittany Fairchild.
Brittany Fairchild'a teşekkür ederim, beni ve Fred'i ağırladığı için, bizi yeni filmine davet ettiği için.
Quiero agradecerle a Brittany Fairchild por llevarnos a Fred y a mí a ver su nueva película. Estuvo muy bien.
Brittany Oswald, St Michael'da üçüncü sınıf öğrencisi.
Brittany Oswald, de 3er.
Brittany.
Brittany.
Lütfen, dene Brittany.
Por favor intentalo, Brittany.
Al bakalım Brittany, yeni bir kalem ve yepyeni bir sayfa... şimdi yeniden dene.
Toma, Brittany, coge otro lápiz y una hoja nueva, y vuelve a intentarlo.
Yo Babalık, Brittany'nin partisine geliyor musun?
Eh, Mack Daddy. ¿ Vas a venir a la fiesta de Brittany?
Her neyse, Brittany'nin partisine gidiyor musunuz?
Lo que sea. ¿ Vais a ir a la fiesta de Brittany?
Tanrım, Brittany.
Caray, Brittany.
Fırlak dedin de, Brittany beni partisine davet etti.
Hablando de eso... Brittany me ha invitado a su fiesta.
Yoksa bu parti Brittany'nin evinde olabilir mi?
¿ No será esa fiesta en casa de Brittany?
Ona lütfen Brittany'nin partisine gidemeyeceğini söyleyin.
Dile a Daria que no puede ir a la fiesta de Brittany.
Biz Brittany Taylor'ın partisine geldik.
Venimos a la fiesta de Brittany Taylor.
Tifany Heather... Dayan bebek.
Tiffany, Heather, Cody, Dillon Dermott, Jordan, Taylor, Brittany Wesley, Rumor, Scout, Cassidy Zoe, Chloe, Max, Hunter Kendall, Caitlan, Noah, Sasha Morgan, Kira, Ian, Lauren Q-Bert, Phil.
- Brittany.
- Brittany.
Brittany Kaiser burada oturuyor, onu yatağa atabilmeyi çok isterdim.
Mira, aquí vive Brittany Kaiser y me gustaría mucho tirármela.
Ben de Brittany'denim.
- Yo soy bretón.
- Eger Nick odasini Brittany gelmeden temizlerse, seks yapabilir. - Pekâlâ.
- Está bien.
Parti için teşekkürler Brittany
Gracias por la fiesta, Brittany.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]