English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ B ] / Brütüs

Brütüs traduction Espagnol

223 traduction parallèle
Sezar, "Brütüs, Kleopatra isminde genç bir mısırlı bayan ile tanıştım."
Eso le diría Bruto a César... cuando éste le dijo a Bruto :...
"Beni deliye çeviriyor" dediğinde Brütüs da ona aynı bu cevabı vermiş.
"Bruto, acabo de conocer a una egipcia llamada Cleopatra". "Y me está volviendo loco".
Jim Lefferts onurlu bir adam. Ama Brütüs de öyleydi.
Lefferts es un hombre de honor, pero también lo era Bruto.
Hepimiz Brütüs'ün anarşist ve alkolik bir suikastçı olduğunu da biliyoruz.
Y todos sabemos que Bruto fue un asesino alcohólico y anarquista.
Brütüs Philippi'ye gitmeden önce son gecesini burada geçirmiş... Shakespeare'le... pardon Jül Sezar'la olan nahoş olaydan sonra.
Bruto estuvo aquí antes que en Filipos, tras ese desagradable incidente con Shakespeare...
Sende mi, Brütüs.
También tu, Brutus
Brütüs nedensiz yere mi saldırdı? Yoksa ilk siz mi tahrik ettiniz?
Dijo que Brutus lo ataco sin razón, ¿ o usted lo incitó primero?
Sendemi Brütüs. Şifre buymuş.
Et tu, Brute es la contraseña.
Hayır, Brütüs... bu andan itibaren, daha fazla beyaz kaftanlar içindeki yaşlı adamın ikinci adamı değilim.
No, Brutus. Desde ahora, no estaré subordinado a esos viejos de túnicas blancas.
Benim gördüğüm kadarıyla Brütüs, Sezar'ın iyi bir arkadaşıdır.
Según lo veo yo, Brutus era un buen amigo de César.
Sezar'ı arkadan bıçaklayan Brütüs mü onun iyi arkadaşı oluyor?
Al apuñarlo por la espalda, ¿ Brutus era un buen amigo de César?
Adamlarımın önünde problemler yoktur, Brütüs.
No hay problemas enfrente de mis hombres, Brutus.
Brütüs, Sezar Zeyna ile tanıştığında onunlaydın.
Tú estabas con César cuando conoció a Xena.
Ve daha da önemlisi... Brütüs'ü arkadaşın Gabrielle'i bulmak için gönderdi.
Y es más, envió a Brutus a buscar a tu amiga, Gabrielle.
"Sen de mi Brütüs?"
"¿ Tú también, Bruto?"
- Brütüs.
- Brutus.
Evet, bazı insanlar mutsuz olacaktır... ama herkesin bir bedeli vardır... onurlu Brütüs'ün bile.
Sí, algunos estarán descontentos pero todos tienen un precio. Hasta el honorable Brutus.
Hala senin için faydalıyım, Brütüs!
¡ Todavía te soy útil, Brutus!
Nasılsın, Brütüs?
Salve, Brutus.
- Herkes Brütüs'ün onurlu bir adam olduğunu söylüyor.
Todos dicen que Brutus es un hombre honorable.
- Martın onbeşinde gözünü açık tut, Brütüs.
Ten cuidado con los Idus de Marzo, Brutus.
Hadi, Brütüs.
Anda, Brutus.
- Brütüs... Amaro Dağı'nda kar yağıyor muydu?
Brutus ¿ estaba nevando en el Monte Amaro?
- Elbette... çarmıhlar olmadan çarmıha geremezsin, Brütüs.
Por supuesto. No puede haber crucifixión sin cruces, Brutus.
- Bir duyuru yapacağım, Brütüs... tarihi değiştirecek bir duyuru.
Voy a hacer un anuncio, Brutus.
Bunu sana şu anda söyleyemem, Brütüs ama... bana güven.
No puedo decírtelo ahora, Brutus, pero confía en mí.
Ve sen de mi, Brütüs?
¿ Y tú, Brutus?
- Bu Brütüs... Sezar'ın sağ kolu. - Neyi bekliyoruz?
Es Brutus, la mano derecha de César.
Ben Brütüs'ün peşinden gitmek istiyorum.
Quiero ir tras Brutus.
- Merhaba, Brütüs.
Hola, Brutus.
Hadi, Brütüs!
Vamos, Brutus.
- Amazon kanunu der ki Brütüs'ün cezası benim kararım!
- La ley amazónica dice que el castigo de Brutus es mi decisión.
Gerçekten onun öylece Brütüs'ü affetmesine müsade mi edeceksin?
¿ De verdad vas a permitirle perdonar a Brutus?
Siz deli misiniz? - Onun savaşı Brütüs'le değil.
Su batalla no es contra Brutus.
Brütüs'ü getirdim.
Traje a Brutus.
Brütüs, eğer seni Pompey'e verirsem, o seni öldürecektir.
Brutus, si te entrego a Pompeyo, te matará.
- Brütüs... bize Amazonlar tarafından esir alındığınız söylendi.
Brutus, nos dijeron que te habían capturado las amazonas.
Brütüs doğudan yaklaşıyor.
Brutus se aproxima desde el este.
Brütüs, Sezar'a olan ilancın yersiz.
Brutus, tu fe en César está fuera de lugar.
Eğer benim kontrolüm altında değillerse, Brütüs... onlar bir tehdit.
Si no están bajo mi control, Brutus son una amenaza.
Teşekkürler, Brütüs.
Gracias, Brutus.
"Et tu, Brütüs?" demişti.
Dijo : "¿ Et tu, Brute?"
Dünyanın en harika donanmasına kumanda ediyorsunuz- - isminizin, Brütüs ya da Antony ile birlikte anılması stratejik değerde.
Tú comandas la armada más grande del mundo. Es una presa estratégica, si por casualidad te llamas Brutus o Antonio.
Brütüs'ün Mısır'da olduğuna dair bir söylenti var.
Hay un rumor de que Brutus está en Egipto.
Brütüs, geleceğini biliiyor muydu?
- Brutus, ¿ ella te está esperando?
Cleopatra'yı korkutması gereken şey nedir, Brütüs?
¿ Qué tiene que temer Cleopatra, Brutus?
Zeyna, Brütüs haklıysa, Antony seni öldürmeye çalışabilir.
Si Brutus tiene razón, Xena, Antonio podría tratar de matarte.
Belki Brütüs'ü alt ettikten sonra, - -
Tal vez cuando nos hayamos encargado de Brutus hagamos un viaje en las perfumadas aguas del Nilo.
Brütüs onun hırslı olduğunu söyledi.
Según Brutus, él era ambicioso.
Ben de "Sen de mi Brütüs?" sözünü severim.
El que me gusta a mí es, "Et tu, brute."
- Sorun ne, Brütüs?
¿ Cuál es el problema, Brutus?
brutus 114

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]