English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ B ] / Buena

Buena traduction Espagnol

130,254 traduction parallèle
Hem iyi hem kötü haberlerim var.
Tengo una buena y una mala noticia.
Önce iyi haberi vereyim.
Empiezo por la buena.
ıyi bir fikirdi ve ailemiz için yaptım.
Es una buena idea, y lo hice por nuestra familia.
Niye? Diğer gözü de morartmak görgü kurallarında mı yazıyor?
¿ Es de buena educación golpear el otro ojo la segunda vez?
Görgü kurallarını bilemem ama simetrinin bir cazibesi var.
No sé si es buena educación, pero la simetría es atractiva.
Olumlu yanından bakarsak hemen suya dönüp onun kelamını yayacaksınız.
Pero la buena noticia es que puede volver ya mismo al agua y predicar la palabra santa.
İyi şanslar.
Buena suerte.
İyi iş çıkarmıştım.
Era buena.
Çok iyi bir iş çıkarmıştım.
Era muy buena.
Haklı bir nedenim vardı.
Por una buena causa.
- Bak, herifle iyi bir bağ kurdum diye bu noktaya kadar gelebildik.
- Mira, si llegamos hasta aquí, es porque hay buena voluntad entre él y yo.
Bayağı büyük bir parti veriyorsunuz.
Qué buena fiesta organizaron.
- Aradan çıksın.
- De una buena vez.
İyi bir kadına benziyorsun ve belli ki işinin ehlisin.
Parece una buena mujer, está calificada.
Sorun yok.
Fue buena.
Eminim bir fikrin vardır.
Seguro tienes una buena idea.
Hiç aklınız alıyor mu? Sebep ile sonucun müthiş kesişimi ve yanında da biraz talih.
La maravillosa convergencia de causa y efecto, con un poco de buena suerte.
- İyi seçim.
- Buena decisión.
Kabul ettiğimizi biliyorum ama bence bu iyi bir fikir değil.
Sé que dijimos que sí, pero no me parece una buena idea.
İyi insanlardır.
Son buena gente.
Bu, iyi insanların işine yarar.
A la gente buena podría servirle.
Bence maçımız iyi geçti.
Creo que nuestra pelea fue buena.
İyi olacağım.
Seré buena.
Çok daha iyi olacağım.
Seré muy buena.
Bol şans.
Buena suerte.
Şakaydı.
Esa fue una buena broma.
Ama iyi biriydi... değil mi?
Pero era buena, ¿ no es así?
Jaha'yla dişe diş mücadele ediyorsun. Jaha Lite.
Le ibas a dar a Jaha una buena competencia, la nueva Jaha.
Güzel bir ölümdü.
Fue una buena muerte.
Tanrım, Becca iyiymiş.
Dios, qué buena era Becca.
Güzel soru.
Buena pregunta. , la forma en que abandonó los cadáveres habla de alguien sofisticado y organizado. ¿ Sabes?
Geonwoo Lee hakkında bilgi buldum Jack ve gerçekten bela biri.
Está bien Jack, tengo información sobre Geonwoo Lee y deja que te diga algo, es una buena pieza.
Ölene dek güzel bir hayatı oldu.
Tuvo una buena vida antes de morir.
Evet, güzeldi.
Sí, buena actuación.
Aslında bir fikrim var.
Tengo una buena idea.
Sen iyi bir insansın.
Eres una buena persona.
Yaptığı doğruydu belki de.
Quizá su idea era buena.
Belediye Başkanı Boyd iyi bir insan.
El alcalde Boyd es una buena persona.
Annen iyi bir insandı.
Tu madre era una buena persona.
Evi tümden ateşe versen daha iyi olurdu.
Debiste usar una buena bomba.
Bu kasaba sır tutma konusunda hayal ettiğimden daha başarılıymış.
Esta ciudad es más buena guardando secretos de lo que imaginaba.
- İstediğini yaptırırsa biraz önce var olmadıklarını söylediği o canavarlar buraya gelip her birinizi tek tek yok edecekler. - Byron... Bana inanmıyor musunuz?
Si se sale con la suya, esos monstruos que dice que no existen, van a venir a destruir a todos y cada uno de ustedes, si no me creen, buena suerte, pero yo planeo pelear hasta morir, porque eso es exacto lo que se necesitará.
Protein ikinize de iyi...
Las proteínas será buena para los...
İyi haber şu ki önünde çok parlak bir akademik gelecek var.
La buena noticia es que te espera un gran futuro académico.
Bu harika bebeğim!
¡ Qué buena noticia, amor!
- Bu iyiydi.
- Esa es buena.
- Aynen.
- Buena.
- Bence bu pek iyi bir fikir değil.
- No creo que sea buena idea.
Bence sen iyisin yeteneklisin hoşsun.
Eres... buena... talentosa... hermosa.
Bebeğim, bu muhteşem!
Amor, ¡ qué buena noticia!
- Bu muhteşem.
- Qué buena noticia.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]