Burgundy traduction Espagnol
307 traduction parallèle
Gerenot, şimdi Burgundy'i yakından gözetmemizin zamanıdır.
¡ Ahora es el momento de vigilar de cerca a Burgundia, Gerendt!
Sadık Hagen dediki : Kimsenin Burgundy Kralına karşı, altından silah yapamayacağı bir sarayda, leydim!
El fiel Hagen habla : ¡ Allí, señora, donde nadie pueda usar el oro para forjar armas contra los reyes de Burgundia!
Thus Bechlam ve Burgundy birbirlerine bağlandılar :
Así quedan unidos Bechlarn y Burgundia :
Daha önce hiç Ren Nehri'nin üzerinde Worm'lar ülkesindeki kralın şatosunu ve orada saltanat süren Burgundy krallarını duymadınız mı?
¿ Has oído hablar alguna vez del castillo de Worms junto al Rin y de los reyes burgundios que reinan allí?
Burgundy kralı, inatçı bir kadın tarafından aşağılanacak mı?
¿ Debe ser puesto el rey de Burgundia en ridículo por una mujer obstinada?
Kral Gunther, kız kardeşin ve kocası ne kadar süre Burgundy sarayında kalacaklar?
¿ Cuánto tiempo, mi señor rey, permanecerán vuestra hermana y su marido en la corte de Burgundia?
Burgundy kraliçesinin tören kıyafetleri içinde katedrale gideceğim!
¡ Quiero ir a la catedral con las galas de la reina de Burgundia!
Burgundy Kraliçesine yol aç, derebeyi karısı!
¡ Apártate del camino de la reina de Burgundia, esposa de un vasallo!
Bu kolluğu tanıyor musun, ey sen Burgundy kraliçesi?
¿ Reonoces este brazalete, reina de Burgundia?
Gizli bir mesaj Burgundy'ye karşı bir savaşı bana haber veriyor!
¡ Un mensaje secreto me avisa de guerra contra Burgundia!
Ağabeyim Kral Gunther'e, Burgundy Kraliçesi'nin öldüğünü haber verin!
¡ Comunicad al rey Gunther, mi hermano, que la reina de Burgundia ha muerto!
- Size Burgundy bifteğini öneririm.
- Le recomiendo una fondue de ternera.
Kasabamızda bir grup Burgundy askeri var.
Hay algunos soldados de la Borgoña en nuestro pueblo.
Ne zaman ondan borç alsam, topraklarımın bir kısmını Burgundy'ye satıp bana borç verdiği parayı artırmak için imzamı kullanıyor.
Utiliza mis firmas para vender parte de mis tierras a la Borgoña y así poder darme el dinero.
Yüce İngiltere ve Büyük Burgundy... Christendom'daki en zengin Prens, bir köylü kızı tarafından yeniliyor.
La poderosa Inglaterra, el gran Duque de la Borgoña, el príncipe más rico de la cristiandad, vencidos por una simple campesina.
Burgundy tarihinde önemli bir an.
Es un momento muy grave en la historia de la Borgoña.
- Burgundy'nin gönderdiği ulak.
- Borgoña, naturalmente.
- Burgundy ile ateşkes konusunu görüştüm.
- He negociado una tregua con Borgoña.
Sauternes gibi bazıları tatlıdır, kimi Burgundy gibi içini yakar, bazıları...
Algunas son dulces como el Sauternes, otras cálidas como el Borgoña, otras...
California Burgundy-türü şarap.
Es un Burgundy de California.
Bunun kaliteli bir Burgundy, Romani Conti, olduğunu söyleyebilirim.
Éste es un buen borgoña. Diría que es un Romani Conti.
Lâkin Maggy evlenip, Paris'te heyecanlı bir hayata adım atarken Jeanne Dijon'da kalmış ve Burgundy Monitor'un editörü Henri Tournier ile evlenmişti.
Maggy se casó en París, donde llevaba una existencia suntuosa. Jeanne se quedó en Dijon, donde se casó con Henri Tournier, el propietario del "Moniteur de Bourgogne".
Burgundy Monitor'un sahibi bir ayı.
Propietario del "Moniteur de Bourggne".
Babası köklü bir Burgundy ailesine mensup.
Su padre proviene de una vieja familia borgoñesa.
Burgundy.
Borgoña.
Burgundy, Volney, 1832 ve bağın en iyi ağacından.
Borgoña, Volney, 1832... y es de las mejores laderas del viñedo.
Bu eski Burgundy şarabı en iyisidir.
Este oporto le resultará mucho mejor.
Yarın sabah saat 8 : 05'te Burgundy trenine biniyorsunuz.
Mañana a la mañana, 8h05, usted tomará el tren a Borgoña.
Kullanılan iki klasik çözelti vardır, biri Bordeaux'dan, diğeri Burgundy'den.
Existen dos tipos de preparados clásicos : El bordelés y el borgoñés.
Burgundy, şarabı ile ünlü bir Fransız bölgesidir.
El borgoñés procede de Borgoña, provincia francesa famosa por sus vinos.
Bordeaux? Burgundy?
¿ Burdeos, borgoña?
Hangisini istersiniz? Bordeaux, Burgundy?
Ni Cremant para hacer feliz al Sr. Picard.
Şey, bu bir Burgundy. Pinot Noir ya da
Bueno, es un Burguiñón.
Carsini'nin sadece üç kırmızı şarap ürettiğini biliyorum, iki Burgundy, Pinot Noir ve Gamay ve bir bordo şarabı, Cabernet Sauvignon.
Sé que Carsini hace sólo tres vinos tintos dos Burguiñón, Pinot Noir y Gamay y un clarete, Cabernet Sauvignon.
Bu nedenle bunun Burgundy olduğunu anladım.
Así que éste tenía que ser un Burguiñón.
Burgundy sosunda domuz böbreği sanırım.
Riñones de cerdo en salsa Burgundy, quizás.
Burgundy sosunda domuz böbreği.
Riñones de cerdo en salsa Burgundy.
Yine Burgundy'nin görkemiyle ilgili konferans mı dinleyeceğim?
¿ Vas a darme otro discurso sobre las glorias del Borgoña?
İyi pişmiş genç bir Burgundy kekik, maydanoz - ince bir dal.
Un buen borgoña joven, cepa marrón, tomillo, perejil - sólo una ramita -.
Burası adını tarihe Alsace ve Lorraine gibi savaşlarla yazdırmamıştı. Genellikle Bourgogne ile karıştırılırdı. Aynı Pire'nin bir insan adı sanıldığı gibi.
Para este discreto Bourbonnais no habían tallado un nombre de guerra para la historia como Alsacia o Lorraine, estaba equivocado, por ejemplo, para Burgundy así como, hace tiempo, Piraeus ( Pireo ) fue un error para un hombre,
Biz bir bordo... şarap, lütfen.
Nos gustaría el Burgundy de la casa, por favor.
Burgonya'lı Philip düşmanlarınca'Atmaca'diye bilinir.
Philip de Burgundy... conocido por sus enemigos como... el Halcón.
Burgonya'lı Philip!
¡ Philip de Burgundy!
Bana, Burgonyalı! Edmund!
¡ A mí, Burgundy!
Yanında da sağlıklı bir Burgundy servis edebilir miyim?
¿ Lo sirvo con un borgoña vigoroso?
Burgundy içişleri temsilcisi olmamı mı?
¿ Borgoña con interior crema?
Burgundy'de bitmek bilmeyen bir davaya bakıyor.
Presidiendo un proceso en Borgoña.
Burgundy Dükü'nün oğlu Jean de Neverre, haçlı ordusunu kumandanlarının en genci ve en cesuru.
Jean de Nevers, hijo del duque de Borgoña, el más joven y el más valiente, comandante de los cruzados.
Kralım, Burgundy'nin görkemi azalıyor, Nibelungen hazinesine ihtiyacımız var.
El esplendor de Burgundia palidece, rey.
Dur Kriemhild, bir derebeyinin karısı, Burgundy Kraliçesi'nin önüne geçemez!
Detente, Krimilda, la mujer de un vasallo no debe preceder a la reina de Burgundia.
Burgundy Dükü... Fransız prensler ve asiller, hepinize sağlık dileriz!
Y, como miembro de esta realeza por el cual esta asamblea está organizada, saludamos al duque de Borgoña y a los príncipes y pares de Francia.