Buzzer traduction Espagnol
37 traduction parallèle
Bay Buzzer seni sokar.
Sr. Buzzer el te pican.
Bay Buzzer?
Buzzer señor?
Bay Buzzer'a hedef göstermemek için.
Bueno, para no dar Buzzer señor un objetivo.
Evet. Buzzer da yanında.
- Sí, con Buzzer!
Winter, Chico, Buzzer, Burt ve Lydia... Herkes evine döndü. Hikâyenin bittiğini düşünüyorlardı.
Winter, Chico, Buzzer, Burt y Lydia volvieron a casa pensando que todo había acabado.
- İşte zil çaldı. 2. devrenin sonunda the Cardinals 4, the Warriors 1.
Ahi esta el Buzzer final y ternina 4 a 1.
Sen telsizle haber ver. Bize bir "dızlayan" lazım de.
Llama por radio que me manden por favor el "Buzzer".
- Tamam. - Dızlayan! - Dur, dur.
Está bien. ¿ El "buzzer"?
Dızlayan da ne?
- Hey, esperen. ¿ Qué es el "buzzer"?
- Evet, dızlayan da ne?
- ¿ Qué es el "buzzer"?
- Buzzer değil de Woodysek?
- ¿ Woodys? - Y no Buzzes.
Evet, Buzzer-yenici ünvanını aldılar ve şampiyon oldular.
Nos ganaron y se llevaron el campeonato.
Bazıları vızıltıya ya da Fransız kekliğine aldanıyor.
Los hay que solo usan la Buzzer o la French Partridge.
Arkadaşın Koç Buzzer cennete gitmiş dedi.
Dijo que el entrenador Timbre se fue al cielo.
Koç Buzzer, babanın hayatında çok özel bir yeri olan bir insan.
El entrenador Timbre fue alguien muy especial en mi vida.
Buzzer şimdi cennetteki takımları yönetiyor.
Bueno, Timbre está entrenando al equipo del cielo.
Koç Robert "Buzzer" Ferdinando profesyonel bir gözetimciydi.
Robert "Timbre" Ferdinando era un cuidador de profesión.
Yarın duygusal bir gün olacak. Buzzer'ın küllerini serpeceğiz.
Mañana va a ser un día emotivo, esparcir las cenizas de Timbre.
- Buzzer olsa beni çok kınardı. - Hayır, kınamazdı.
El Timbre se avergonzaría.
Buzzer burada olsaydı denememi isterdi.
Si Timbre estuviera aquí, querría que lo intentara.
- Buzzer?
¿ Buzzer?
Teşekkürler, Buzzer.
Gracias, Buzzer.
Buzzer olmadan gidemeyiz.
No podemos marcharnos sin Buzzer.
Plastik maskeleri indirin ve kilitleyin.
Bajen y traben los visores plásticos. Buzzer.
- Vazgeç artık, Buzz.
¡ Buzzer!
Buzzer! Buzz!
¡ Buzz!
Üzgünüm Buzzer, öldün artık.
Lo siento, Buzzer, estás muerto.
Buzzer, ana karadan bir şey gelemdi mi daha?
Buzzer, ¿ recibimos algo del continente?
Jimmy ve Dicken Buzzer'ı çıkarmaya yardım ediyorlardı.
Jimmy y Dicken estaban ayudando a salir a Buzzer. - ¿ Jennifer?
Buzzer ve Dicken'ı almaya gönderdim.
Envié a Buzzer y Dicken a buscarlos.
Jimmy, Buzzer, hadi ama çocuklar.
Jimmy, Buzzer, vamos, muchachos.
- Jen? - eğer size güvenirsek, Buzzer'a olan hepimize olacak.
- Lo que le pasó a Buzzer nos pasará a todos si confiamos en ti.
- Jennifer. - Buzzer seni bir bit yeniği olduğuna inandırmaya çalıştı ve bak öldü.
- Buzzer te advirtió que era una trampa y ahora está muerto.
Elektrikli şaka aleti.
¿ Joy luck buzzer?
- Elektrikli şaka aleti mi?
¿ Joy luck buzzer?
- Brain Buzzer'da görmüştüm.
- Lo vi en Cerebroshock.
İki sol ayağın varmış gibi sakarsın.
Tienes dos pies izquierdos, Buzzer.