Capeside traduction Espagnol
254 traduction parallèle
Capeside Toplumu Üniversitesi.
Pero todos sabíamos que éste era tu sueño.
"En saldırgan ve vasat öğrencilerden biri. Capeside Lise'sinin koridorlarında neşeyle yürümesine rağmen."
Lo suficiente como para saber que dos engreídas están cuestionando mi integridad.
Onlar yüksek öğrenim için kafa yorarlarken sen de Capeside Lise'sinde bir sene daha okursun.
No es del todo para que lo conozcan. Sí es, pero no es su propósito principal.
- Onlar gerçek mi? - Çok zor.
Te fuiste de Capeside, ¿ no era ése tu plan?
Onun silikon vadisi şuradaki en yüksek dereceden dalkavuk olan Capeside'lı Dr. Liposuction'ın çalışması.
No pude escapar de mí misma, ¿ verdad? Tenías razón.
Lütfen söyler misin Capeside'ın büyük kâhini. Kim peki? Senin sorunun Dawson.
Supongo que te veré mañana, ¿ no?
Seni Capeside'a getiren şey nedir?
¿ qué te trae por Capeside?
- Seni Capeside'a getiren nedir?
¿ Qué te trae por Capeside?
Bazı resmi binalarda kapandı ve yarın Yarmouth, North Falmouth, ve Capeside'daki okullar tatil olacak...
las autoridades han suspendido las actividades docentes mañana en Yarmeth, North Falma y Capeside.
Tahminimce Capeside sıcaktan yanıyor olsaydı, adamın ben olurdum.
Si fuera el concurso de pasteles de Capeside, sí que sería tu hombre, ¿ no?
Bunu sectim cünkü babamız polis sefiydi, ve banada gorev ve adalet anlayısını ögretti.
Decidí llevar este uniforme porque nuestro padre, el jefe de policía de Capeside, me inculcó el sentido del deber y la fe en la justicia.
"Rüzgar hızı saatte 50 mili buldu ve artmaya devam ediyor" Her ne kadar Christopher fırtınasının Capeside'a kadar ulasacagı düsünülmesede...
Los vientos ya alcanzan los 80 Km. / hora y se siguen intensificando, aunque aún no está del todo determinado, si el huracán Chris va a llegar a Capeside o si va a desviarse...
Kasaba halkı icin bugun iyi haberler. Christopher fırtınası aniden yön degistirerek Capeside ve cevresine sadece orta siddette zarar verdi.
Buenas noticias para los residentes de la zona, el huracán Christopher ha cambiado de rumbo inesperadamente y sólo ha causado daños moderados en Capeside y sus alrededores y ahora que ha pasado la tormenta, supongo que por fin podemos decir adiós definitivamente
Capeside'ın resmi şakasının başrol oyuncusu olmak hiç canını sıkıyor mu?
Dime una cosa. ¿ No te molesta ser el principal aspirante al hazmerreír de Capeside?
Evet Capeside'da başka bir yoğun haftasonunu atlattık. Herhangi birşey hakkında aynı fikirde olabilceğini düşüneceğim son iki insan öyleler. Hem büyükannem hem de Dawson bir sürtük olduğumu düşünüyor.
Hemos tenido otra semana muy atareada en Capeside, las últimas personas que yo creía que se pondrían de acuerdo en algo, lo han hecho, los dos, la abuela y Dawson reconocen que soy una fulana.
- Herhalde New York'taki hayatında Capeside'daki kadar sıkıcıdır.
- Pero seguramente tu vida en Nueva York era probablemente tan aburrida como aquí en Capeside.
Capeside'da herkesin beni ya değersiz zamanları için yada endişelerini anlatmak için kullandıklarını fark ettim... ve bugün geldiğim yerde, 16. doğumgünümde... en iyi arkadaşımın da pek bir farkı olmadığını görüyorum.
Llegué al triste descubrimiento de que en Capeside o me han borrado declarándome no merecedor de su tiempo y preocupación y la conclusión a la que llegué hoy, en mi cumpleaños 16 es que mi mejor amigo en el mundo me ve igual.
O hiçbirşey kasdetmedi. Ona kızgın olmana gerek yok.
Vamos, es viernes 13 y tenemos a un asesino haciendo de las suyas cerca de Capeside.
Bu "arkadaşlık" paketin içinde olmayan bir his. Bunu yapamam. Pekala, ikinci şey ne?
El tío siempre ataca a 200 km. del lugar anterior, Capeside puede ser su próximo objetivo.
Siz burada ne arıyorsunuz? Sadece Capeside'ın ünlü gece hayatını kontrol ediyorduk.
vamos.No vas a poder, desconecté la línea desde fuera.
Hadi burada kayıtlara gaçirelim. O kim olacak?
El sospechoso fue detenido merodeando por una zona residencial de Capeside.
- Capeside Lisesi?
¿ El de Capeside?
Ailemin beni buraya yollamalarının amacı senden uzaklaşmamdı.
Si mis padres me mandaron a Capeside fue precisamente para alejarme de ti,
Herneyse duyduguma gore Jen'in eski erkek arkadası Capeside civarında dolanıyor.
Por cierto, el ex de Jen está merodeando por Capeside,
Bundan sonraki hedefinin Capeside olduğunu tahmin ediyorlar.
Este tipo atacó a unos 200 km de aquí. Capeside puede ser su próximo blanco.
Capeside yakınlarında sessizce dolaşırken yakalandı.
Fue identificado como David Blanchard y fue detenido rondando una casa en Capeside.
Şöyle diyelim, Capeside yakmayı çok istediğim bir köprü.
- Sólo digamos que Capeside es de verdad una etapa que debería cerrar.
Lütfen! Eğer bu işçi için biraz olsun merhametin varsa,... bana Capeside'n güzel yüzünü göstereceğini söyle.
Así que, si tienes compasión por el hombre trabajador, di que me mostrarás el lado gentil de Capeside.
Capeside'a hoş geldiniz Yıllık Üniversite Panayırı
Bienvenidos a la feria anual del instituto de Capeside
Biz eve dönene dek bekleyeceğini düşünüyorsun son şarkıcıyı atmak için?
¿ No crees que podías haber esperado a estar en Capeside para la pelea final, Dawson?
Jen'i kafandan atmak için Capeside'dan uzaklaşmak istiyordun.
Bueno, querías salir de Capeside para olvidarte de Jen,
Capeside'ın bir ucundan diğerine kadar gittim ve pestil gibiyim.
Oh, me tiré a una figura del deporte y me quedé preñada, lo normal.
Capeside " daki enstitü.
Capeside y su querido instituto.
Bu Mill Caddesinde, Capeside " ın en ucuz yeri.
Está en Mill Street, el suburbio de Capeside.
Pacey Witter, dur tahmin edeyim. Burada, Capeside " ın çaresiz gençliği için yaratılmış olan... '"hem çalış hem oku"'programı için bulaşıkları yıkıyorsun, değil mi?
Pacey Witter, no me lo digas, estás aquí para fregar suelos con el programa de estudios especiales de Capeside para jóvenes inadaptados.
Tabii ya, Capeside Lisesinin palyaçosu.
Cómo no, el tonto del pueblo, dando la nota.
Neden Capeside'ın popüler kızlarıyla takılmıyorsun?
¿ y por qué no te arrimas a las animadoras de Capeside?
Derler ki bu Pacey Witter tehlikeli bir adammış. Capeside sakinlerini yaptığı soytarılıklarla katletmiş.
Y dicen que ese Pacey Witter es un tío peligroso que masacra a los habitantes de Capeside con sus chistes y bufonadas.
Hayır, Capeside'a bir kaç günlüğüne geldim. Bu depoyu satmak için.
- No, sólo estoy en Capeside por unos días para vender la propiedad.
Capeside'da mı?
- ¿ En Capeside?
Bu demek oluyor ki Capeside'lı değilsin?
- Oh, entonces no eres de Capeside. Bien...
Capeside'ı gezeriz.
Un paseo divertido hasta el cabo.
Capeside'da buna alışığız.
Somos profesionales en eso aquí.
Capeside'da bana nedenini bilmedigim bir sekilde kin duyan biri daha.
Otra persona en Capeside que tiene un rencor inexplicable hacia mi.
Bayan Lindley New York sehrindeki sınıflarınızın nasıl oldugunu bilmiyorum ama burda Capeside'da, söz verilene kadar el kaldırırsınız.
Señorita Lindley. Yo no sé cómo son las clases en Nueva York, pero aquí a Capeside. se levanta la mano.
Ama su anda dısarıda Capeside halkı icin güzel birseyler yapabilirdim.. ... hastalara yardım falan edebilirdim, burda zamanımı bosa harcayacagıma.
Sí, pero yo podría estar afuera haciendo cosas buenas por Capeside, me gustaría ayudar a los inválidos y recoger basura.
- O ne? - Capeside Yat Kulübü.
Y además asociarte con un productor muy inteligente.
Yani, o olmadan Capeside'ın sokaklarında sonsuza kadar sürtmeye mahkûmum.
Sí.
Bir burs benim Capeside dışana çıkabilmem için tek yol.
El amor es un cabrón muy complicado.
Capeside " da son sınıf öğrencisiyim.
Estoy en el último curso de Capeside.
Capeside'ı terkeden şu öğretmen?
La maestra que se fue de Capeside.