Caracas traduction Espagnol
220 traduction parallèle
1890'da devrim sonrası Karakas'dan almıştım.
Lo encontré en Caracas. Tras la revolución de 1890.
Onlardan birkaç malzeme almıştık. İçlerinde aylar öncesine ait bir Caracas gazetesine sarılmış bir balta da vardı.
Les compramos algunas provisiones... entre otras cosas, un hacha envuelta en un diario de Caracas de hacía meses.
- The Caracas Diario.
- El Caracas Diario.
Caracas çok yakın ve de çok sıcak.
Caracas está demasiado cerca. Allí nos tienen calados.
Caracas'tan geldiğinde belki şimdiyse bir virane.
¿ Delicada? Sí, cuando vino de Caracas. Hoy es un encantadora pequeña ruína.
Ve Henrietta gemisinin istikameti Caracas, Venezuela.
Y el destino del Henrietta es Caracas Venezuela.
Bize "Caracas" çal!
¡ Toca Caracas!
Tamam, "Caracas"! Evet!
Muy bien, Caracas.
Bütün bunlar canıma yetti. Bağdat'tan Caracas'a, oradan da Cape Town'a gittik. Ayrıca çocukları da sürükledik.
Estoy harta de viajar por todo el mundo... arrastrando a los niños desde Bagdad a Ciudad del Cabo.
Venezuella'da. Karakas'ta.
En Caracas, Venezuela.
Onu öldürüp belgelerini alır ve Caracas'a kaçarız, ha?
Le matamos, cogemos sus papeles, y nos vamos a Caracas, ¿ eh?
Baylar, Goldfinger'ın Amsterdam, Caracas Zürih ve Hong Kong'da 20 milyonluk altın külçesi stokları var.
Caballeros, el señor Goldfinger tiene lingotes de oro depositados en Zurich, Amsterdam, Caracas y Hong Kong, valorados en 20 millones de libras.
Caracas'a gidecek gemiye yetişmeliyim
Debo coger el barco a Caracas.
Caracas, harika bir yer.
Caracas, es precioso.
Caracas'ta 6 ay geçirmek canını acıtmayacaktır
No creo que seis meses en Caracas le hagan daño.
Caracas seni sıkmayacaktır bence, Her şey düşünüldü.
No creo que Caracas le haga daño, analizando la situación.
Caracas'daki kısa tatil?
¿ Las pequeñas vacaciones eran a Caracas?
- Gelecek Noel'de Caracas'a gideriz.
- La próxima Navidad iremos a Caracas.
Caracas'a da sadece gidiş bileti alalım. - " 255 sefer sayılı Caracas uçağının yolcularının....
Billete de ida a Caracas. - " Para los pasajeros en vuelo 255 hacia Caracas.
- Caracas'a mı?
- A Caracas?
Caracas... Sana da mı söyledi?
Caracas... ¿ Te dijo eso?
Burası Venezüella'nın sesi Caracas Radyosu.
Aquí Radio Caracas, la voz de Venezuela.
En son bunu yaptığımda Caracas'taydık.
La última vez que hicimos esto, fue en Caracas.
Buna Karakas denir.
Se llama Caracas.
Herneyse Karakas böyle hecelenmez.
Así no se deletrea "Caracas" de todas formas.
Karakas'ın "A" sı "k-u-s" diye değil k-a-s diye hecelenir.
"Caracas" se deletrea con "A" : C-A-S, no C-U-S.
Hala Caracas'tayım canım.
Todavía estoy en Caracas, querida.
Venezüella'da, Caracas'ta. Böyle birini görememişsinizdir.
Desde Caracas, Venezuela, no han visto nada igual.
Bu Caracas'taki küçük pis hapishane değil.
Esto no es una sucia cárcel de Caracas.
5 yıl önce Caracas'a gitti.
Se fue a Caracas hace 5 años.
Caracas'tayım... 9 kilo fazlamdan muzdaribim.
Estoy aquí abandonada en Caracas... con 8 kilos más de los que se admiten en una víctima romántica.
- Caracas'a.
Caracas.
Caracas'tan "Seni seviyorum".
"Te amo" de Caracas.
Birkaç günlüğüne Barranquilla ve sonra da Karakas'a gideceğim.
Voy a ir a Barranquilla y a Caracas por unos días.
Ben Karakas'a karım Miami'ye ve sen sevgili dostum, Meksikalıların bile kendini yalnız hissettiği Agua Prieta'ya.
Yo iré a Caracas, mi esposa a Miami... y tú, mi querido amigo, irás a Agua Prieta... donde hasta un mexicano se siente solo.
Ateşim vardı.
Me retuvieron unas fiebres en Caracas.
Caracas kentine gidiş için / i ikinci mevki bilet mevcuttur.
Transporte terrestre a la ciudad de Caracas... está disponible en el nivel inferior.
Belki burada, Caracas'ta tanıştık?
¿ Tal vez de aquí en Caracas?
Caracas'ta Başkan Yardımcısı Nixon'un arabası taşlandı.
"Apedrearon la caravana del vicepresidente Nixon... en su visita a Caracas".
- Caracas, Venezuela.
- Caracas, Venezuela.
Elbisesi biraz daha kısa olsa, Karakas görünecek.
Si ese vestido fuese más corto podrías ver Caracas.
Dün talih beni Caracas'a savurdu. Ben de buraya bir uğrayayım dedim.
Los vientos de la fortuna me llevaron a Caracas permitiéndome venir.
1 yaşındayken, Karakas'tan ayrılarak Londra'ya gittik.
Cuando tenía 15, dejamos Caracas para ir a Londres.
Eşyaları arasında Barselona'dan Caracas, Venezuela'ya tek gidişlik bilet vardı.
Sus pertenencias incluían un pasaje de ida desde Barcelona a Caracas, Venezuela.
Caracas'ta tanıdığı biri var mıydı?
¿ Conoce a alguien en Caracas?
Bresciani, Caracas'taki Cabo Blanco Hastanesi'ne, orada staj yapmam için bir tavsiye mektubu yazacak.
Bresciani va a escribir una carta recomendándome para una residencia en el hospital de Cabo Blanco, en Caracas.
Caracas'tan mı?
Ah. ¿ De Caracas?
Caracas'tan.
Caracas.
- Çok erken. Yabancı bir kanal, Caracas'dan. - Hayır.
- No hay novelas a esta hora.
Caracas sabah saat 05 : 00.
05.00 a. m. en Caracas.
Caracas Sabah saat 05 : 30.
05.30 a. m. en Caracas.