Cehenneme traduction Espagnol
13,330 traduction parallèle
Biz cehenneme hemen bitişiğinde yaşayan olmuştu Ve şimdi o, sağ eline oynadı Benimle aynı.
Habíamos vivido puerta con puerta con el infierno, y ahora ella había caído en sus manos, igual que yo.
Ben de cehenneme döneceğim.
Y volveré al infierno.
Dinle, dilersen beni ta cehenneme kadar götürebilirsin ancak kızımın güvende olduğunu öğrenene kadar olmaz.
Mire, puede llevarme directo al infierno si quiere pero no hasta que no sepa que mi hija está a salvo.
Hayatımı cehenneme çevirmek için ve bir radikal olarak gelişini duyurmak için.
Para convertir mi vida en un infierno y anunciar su entrada en el club del uno por ciento.
Halkın canı cehenneme!
Al diablo con la gente!
Önümüzdeki 14 saat hayatlarınız cehenneme dönecek ama bu süre bittiğinde hayatlarınızla bir halta yaradığınız düşüncesi sizi hoşnut edecek.
Las próximas 14 horas van a ser un infierno, pero al final tendréis la satisfacción de saber que por fin habéis hecho algo en vuestras vidas - que merezca la pena.
Hadi ama, cehenneme kadar gittik, ve birlikte geri döndük ama bunu başardık.
Venga, hemos pasado un infierno y hemos vuelto, vale, pero lo hemos conseguido.
Canın cehenneme, kocakarı!
¡ Vete a la mierda, cigüeña!
Marioara ile cehenneme git!
¡ Al infierno con tu Marioara!
Cehenneme git!
¡ Vete al infierno!
Biz adil olmasaydık, vatanımız cehenneme dönerdi.
Si no fuéramos justos, nuestro país se iría derecho al Infierno.
Ya da ruhlarımızı cehenneme kadar lanetleyecekler.
O sólo maldecirán nuestras almas.
Babanın canı cehenneme.
Joder, quiero joder a tu papá.
Gizli görevin canı cehenneme, bana ne.
No doy una mierda húmeda y caliente sobre su caída.
Happy hangi cehenneme gitti?
¿ Dónde diablos está Happy?
Geldiğin cehenneme geri dön, beni rahat bırak!
¡ Vuelve a tu infierno y déjame con el mío!
Birileri bizim küçük gezimiz hakkında bir şeyler öğrenir ya da en ufak bir tahminde bulunursa hayatını cehenneme çevirir ve bunu sana 50 kanallı o düz ekran televizyonunda seyrettiririm.
Si alguien se entera de nuestro pequeño viaje o tenga la mas remota idea acerca de como conseguiste 50 canales y una televisión de pantalla plana, chasquearé los dedos y convertiré tu vida en un infierno.
Ve Kabil yaşayan bir cehenneme dönüştü.
Y Kabul se convirtió en un infierno viviente.
# Silahlar patlıyor Cehenneme doğru #
Disparos de armas Derecho al infierno
Cehenneme kadar yolun var
Vete al diablo.
Hayatımı cehenneme çevirmişti, şimdi bir daha yapmak istiyor.
Arruinó mi vida, y está tratando de hacerlo otra vez.
Gülün bakalım, cehenneme kadar yolunuz var.
Ríanse, y váyanse todos al infierno.
Bu canı cehenneme.
Al diablo con esto.
İnsanların canı cehenneme.
Que le den a la gente.
Matematiğin canı cehenneme!
¡ Que se jodan las matemáticas!
Geçen hafta ayrıldık.. ... ve onu cehenneme göndermek için birçok analiz yaptım.
Rompimos la semana pasada, y he estado obsesionado sobre ello.
Kaza ve ders çalışması için üzerinde kurduğum baskı yüzünden ev hayatı Rae için bir kaç gündür cehenneme döndü.
Así que, con el accidente y con toda la presión a la que la he sometido para que repasara, las cosas han sido un poco... un infierno en casa para Rae, estos últimos días.
- Cehenneme kadar yolun var!
- Váyase al diablo.
Alay edenlerin, dalga geçenlerin canı cehenneme.
Me dan igual los que se ríen. Los que se mofan. Todo eso es viento.
Hepinizin canı cehenneme!
¡ Malditos sean todos ustedes!
Sizi Yvonne'yi bulmak için görevlendiriyorum ve annen deli kız kardeşiyle buraya gelip burayı cehenneme çevirmeden önce kız kardeşini eve götür.
Tu misión es encontrar a Yvonne y llevarla a casa antes que tu madre se aparezca acá con su hermana loca y eche a perder toda la conferencia.
Sizin gibi her yere burnunu sokan, her şeyi karıştıran tuhaf saçlı veletler hayatımı cehenneme çeviriyor.
Mi vida es un infierno por culpa de mocosos como tú con vuestro pelo brillante y manos inquietas.
Evet, genç yetiştirmek cehenneme yolculuktur.
Sí, no es cualquier cosa criar adolescentes.
Fitz'in kampanyası beni cehenneme çevirdi.
La campaña de Fitz ha sido un infierno para mí.
Hangi cehenneme gittin seni korkak?
Oye, ¿ dónde diablos te has ido, cobarde?
En derin cehenneme giden en karanlık yolu seç ama kendinden olanı koru tıpkı benim kendimden olanı koruduğum gibi.
Toma el camino más oscuro en el más profundo infierno... pero protege a los tuyos... así como yo he protegido a los míos.
Sonra babam eve geldi ve ortalık cehenneme döndü.
Luego cuando mi papá llegó a casa, se desató el infierno.
Daniel, ne cehenneme gidiyorsun?
Daniel, ¡ ¿ dónde demonios vas?
Cehenneme kadar yolun var, Eli.
Vete a la mierda, Eli.
Beni görün ve cehenneme gidin!
¡ Miradme e id al infierno!
Bunu sıkıca tutan bir adam olarak çok iyi biliyor ki eğer ucunu biraz elinden kaçırırsa kendini cehenneme döndürür.
Un hombre tiene ese tipo de autocontrol porque sabe que si lo perdiera, incluso levemente, caería al abismo.
Acaba şu diğer palyaço hangi cehenneme gitti?
Me pregunto dónde fue a parar ese otro payaso.
Cehenneme giriş kapıları olduğuna inanıyor ve henüz oraya gitmeye hazır değil.
Cree que son la entrada al infierno, y no está preparado para volver aún.
- Üç günlük cehenneme mi?
¿ Tres días de infierno?
Canın cehenneme.
Púdrete.
- Canın cehenneme. - Diğer her şey çalışıyor.
¡ Vete a la mierda!
- Canın cehenneme.
Vete al diablo.
Canınız cehenneme!
¡ Maldita sea!
Canınız cehenneme, dik basamaklar.
Tomen eso, escaleras del demonio.
- Senin de canın cehenneme.
Hola, Brian.
Cehenneme kadar yolun var.
¿ Qué estás haciendo?