English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ C ] / Cell

Cell traduction Espagnol

46 traduction parallèle
Soft Cell.
Soft Cell.
Burası Şebeke-Ağı 1.
" Esta es Cell-Net uno.
Sonrasında beni tekrar hücreye attılar.
Finalmente, me encerraron back in the cell again.
Thoraseal'e cell saver cihazı lazım.
- Autotransfusor para el drenaje. Voy.
Burada fazla cell saver cihazı var mı? Kılcaldamar testi lütfen.
- Relleno capilar.
Put him in a cell with a long hose on him Put him in a cell with a long hose on him
Mételo en una celda Y ponle una manguera bien larga
Street Fighting Man, Won't Get Fooled Again, Cell Block Number 9
"Won't get fooled again", "Cellblock number nine",
- Cell saver'ı as.
- Conecta un recuperador celular.
- 500'lük ototransfüzyonda.
- Quinientos colgando del Cell Saver.
Merhaba Kaliforniya Benzin Birim Ortaklığına hoşgeldiniz. geleceğe yeni ve çevre dostu bir enerji sunuyoruz.
Buenos días, y bienvenido a California Fuel Cell Partnership dónde abastecemos el futuro, en una nueva y amistosa forma que respeta el medio ambiente.
Sonuçta bu iş kaliforniya Pompacılar ortaklığına doğru gidiyor ki bu anlamda bir çok ortak çıkarları var.
Este trabajo avanza enormemente gracias a la California Fuel Cell Partnership... quién fue valiosa al permitir reunir los distintos intereses.
Elektrikli arabayı öldüren toplantıdan sadece 4 ay öncesinde, Lloyd Kaliforniya Benzin hücre Ortaklığı yönetimine girdi.
Solo cuatro meses antes de la reunión que mató el coche eléctrico, Lloyd aceptó la dirección de California Fuel Cell Partnership.
Hey, cell nerd.
Hey, cara de nerd.
Nasıl uyum sağlayacağını bilen birisiyle birlikte olmak... harika.
( cell phone rings )
Showtime'da yayınlanan "Sleeper Cell" e bakalım.
Luego está la serie "Sleeper Cell".
- Ya cell saver?
- ¿ Cómo va el autotransfusor?
Stem cell fajita *?
¿ Canape de panda?
Bana hemen cell saver bulabilir misin Sam?
Sam, ¿ me traes un autotransfusor, por favor?
İkinci göğüs tüpünü takarken kanı yeniden kazanmak için cell saver'ı bağladık.
Le hemos puesto un autotransfusor para reciclar la sangre mientras le pongo el segundo tubo torácico.
- Sonic The Hedgehog, Splinter Cell.
- Sonic The Hedgehog, Splinter Cell. - Genial.
- Kim "Terör Hücresi" ni izlemek ister?
- ¿ Quién quiere ver "Terror Cell"?
"Terörist Hücre" deki cami bana....
La mezquita en "Terror Cell" me dio escalofríos.
İnanıyoruz ki kız arkadaşın bir terörist grubu olan Sleeper Cell için çalışıyor.
Tenemos razones para creer que su novia está trabajando para una red terrorista.
Geçitten ilk çıkan Hidra-Cell Takımı oldu.
El primero en salir del paso es el equipo de Hydra-Cell.
Sickle cell anemiye ne dersin?
¿ Que hay de las celulas falciformes?
Bırak da sickle cell onların olsun.
Dejemoslo tener, celulas falciformes.
Çok fazla Cell Block H izliyordun.
Estuviste mirando demasiado "Cell Block H".
Cell service is iffy, though.
Aunque el servicio celular es dudoso.
- Hayır Cell P9 olmalı.
- No, deber ser de la célula P9.
Soft Cell'den Tainted Love?
Tainted Love de Soft Cell.
Adrian Cross'un grubu Açık Hücre'nin bir üyesi.
Ella es miembro del grupo de Adrian Cross, Open Cell.
Terörist tehdidi bir oyun Açık Hücre'ye veri yükleyecek vakti kazanmak için.
La amenaza terrorista es una cubierta para darle tiempo de cargar datos a Open Cell.
Veya Açık Hücre'nin daha çok zarar vermesini göze almaya?
O arriesgar incluso más daño desde Open Cell.
Splinter Cell oynamayı sevdiğini gördüm.
Sabes, yo... yo vi que le gustaba jugar Splinter Cell.
Geo-Cell aramaları Dr. Railly'e kadar takip etti.
Geo-Cell ha rastreado las llamadas de la Dra. Railly.
San Fran Cell, Sutter'ın köşesi ve Van Ness... kullan at telefonun satıldığı yer.
Móviles San Fran, en la esquina de Sutter con Van Ness... lugar de venta del móvil de prepago.
Onu geçte bana verdiğin zararı ne çabuk unuttun sen.
Igual que esa vez que trajiste a Cell hasta acá.
Doğru ya hepsi Cell'in infilak etmesi yüzünden oldu.
Es verdad, yo les causé eso.
Bir hücreye hapsedilmiş Yüce bir adam vardır
♪ There's a great man locked up in a cell ♪ ( hay un gran hombre encerrado en una celda )
Phone we confiscated from his prison cell was smuggled in a couple days ago.
El teléfono que confiscamos en su celda de la prisión fue pasado de contrabando hace un par de días.
Üstünkörü bir iş yapacaksan Gölge Telefon ile oluyor.
Si quieres hacer algo bastante ilegal, está Shadow Cell.
Kafes güreşi posteri mi?
¡ Un cartel de Hell in a Cell!
Çünkü hediye kartında açıkça şu yazıyordu "Her alışverişe bir delik." Ben iki Cello Shell-o aldım.
Porque la tarjeta de fidelidad claramente dice "Un punto por compra". Y yo compré dos Cell Shellos.
Şimdi Cello Shell-o'nun tam zamanı.
¡ Es el momento para un Cell Shello!
Navy NCIS 02x20 Red Cell
NCIS CRIMINOLOGÍA NAVAL
"Yoo aslında! Bak şu kendisi geldi, o da iş görür."
Qué va, ahí llegan Soft Cell, servirán.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]