Cennet bahçesi traduction Espagnol
128 traduction parallèle
Bir bayan için Cennet Bahçesi Kokusu.
Ella es, por naturaleza, una mujer.
Onun Cennet Bahçesi seni üzdü mü?
Su jardín del Edén... ¿ te hizo sufrir?
İkimize özel bir Cennet Bahçesi
Un jardín del Edén Para nosotros dos
Dünyadaki ilk çift gibi.. Burası da cennet bahçesi.
Como si fuéramos los dos primeros habitantes de la Tierra... y éste fuera el Edén.
Şu an dönüş yolundayız, cennet bahçesi falan da yok.
Ya está decidido. No existe el Jardín del Edén.
Oradaki benim otelim. "Cennet Bahçesi".
Ese de ahí es mi hotel, El Jardín del Edén.
Cennet Bahçesi.
Jardín del Edén. ¿ Puedo ayudarlo, señor?
- Cennet Bahçesi.
- Jardín del Edén.
Ne? Cennet Bahçesi'nden atıldığımı da nereden çıkardın?
¿ Quién dice que me están echando del Jardín del Edén?
Kalbi kırıklar ve parası olmayanlar için bir cennet bahçesi.
Un paraíso para los necesitados de amor y de dinero.
Cennet Bahçesi, Croydon'ın güneyinde iğrenç bir bataklıktı. Buradan görünüyor.
El Jardín del Edén no era más que un páramo ceganoso al sur del distrito Croydon, lo puedes ver allí.
Daha çok kutsal kitaptaki Cennet Bahçesi gibi.
Se parece más al Jardín del Edén.
Tabi, zaten Cennet Bahçesi de hemen Moskova'nın dışındadır.
El Jardín del Edén estaba a las afueras de Moscú.
Cennet Bahçesi. Mayın döşeli.
El Jardín del Edén, plagado de minas.
Cennet Bahçesi'nden bir meyve.
Un fruto delJardín del Edén.
Bu insanların Cennet Bahçesi'nde kalmaları dışında.
Sólo que estas personas se quedaron en su jardín del edén.
Ancak bu Cennet Bahçesi'nde bana Cholo derler.
Pero en este Jardín del Edén soy conocido como Cholo.
California cennet bahçesi misali Yaşanacak veya görülecek Tam bir cennet Ama inanın bana Paranız yoksa
California es el jardín del Edén, un paraíso donde vivir, pero, lo creáis o no, no os va a gustar tanto si no tenéis dinero.
Ve hala yapılacak şeyler var. Sizin gibi insanlardan kurtulduğumuzda, Burası Cennet Bahçesi gibi olacak.
Todavía tenemos algún trabajo que hacer, pero cuando acabemos con los tipos como usted, tendremos aquí un paraíso terrenal.
Öyle, tek mesele üzerinde üniforman varken nerede içip, kumar oynayıp ve fahişelere gittiğindir. Cennet Bahçesi.
Si, es el único detalle donde te dicen que bebas, jugar y recoger putas, todo mientras llevas un arma.
Pek cennet bahçesi sayılmaz.
Bueno, no es exactamente el Jardín del Edén.
Havai fişeklerle göz kamaştıran cennet bahçesi.
Es el jardín del Edén... con deslumbrantes fuegos de artificio.
Burası Cennet Bahçesi.
Esto es el Jardín del Edén.
Cennet Bahçesi.
El Jardín del Edén.
- Cennet bahçesi gibi.
Parece el Jardín del Edén.
Tahmin edeyim. Cennet Bahçesi mi?
Adivinaré, ¿ The Garden of Eden?
Cennet Bahçesi, Deniz Feneri.
En los colegios, en las despensas.
Gerçek bir Cennet Bahçesi meydana getireceğiz.
Vamos a construir el Jardín del Edén.
# Cennet bahçesi kalmış ikimize
Un Jardín del Edén hecho sólo para dos.
"Efsaneye göre, Cennet Bahçesi'ndeki yasak meyvedir."
"Según la leyenda, es el fruto prohibido del jardín del Edén".
Güz öncesindeki cennet bahçesi gibiydi.
Era como el jardín del Edén antes de la caída.
Yeni bir "Cennet Bahçesi" diyebilirsiniz.
Un nuevo Paraíso Terrenal, podría decirse.
Daha önce gerçekten kimse bana bir şey almamıştı annemin erkek arkadaşı Chester haricinde 12 yaşındayken doğum günümde almıştı "Cennet Bahçesi Vücut Kremi" dedikleri bir şişe bir şeydi tenime iyi geleceğini söylemişti ve nasıl kullanılacağını bana göstermek istemişti ben de göstermesine izin verdim.
Nadie realmente me había comprado cosas antes... excepto el novio de mi mamá, Chester... que me compró para mi cumpleaños número 12... una botella de algo llamado "Aceite para el Cuerpo Jardín del Edén"... dijo que sería bueno para mi piel... y me quería mostrar cómo usarlo... algo que le permití hacer.
Cennet bahçesi.
El jardín del Edén.
Artık cinsellik doğal haliyle yansıtılacak, erkekler de olacak. Yaratılışın resmi, Cennet Bahçesi'nde Adem ve Havva.
De ahora en adelante el sexo será presentado en un ambiente más natural con el hombre en la foto, ya saben la serie del Génesis, con Adán y Eva haciéndolo en el jardín del Edén.
Önce Araf, sonra da cennet bahçesi.
... al purgatorio en la linea del montaje, y finalmente al paraíso de la granja.
Sanki cennet bahçesi gibidir şehir.
Puede pensar que es el Jard � n del Ed � n.
Cennet Bahçesi, Kadem.
El Jardín de Edén, Kadem.
Burası cennet bahçesi değil.
Esto no se parece al Jardín del Edén.
Sadece 15 dakika önce uzayın sınırındaydım ve Dünya gözüme Cennet bahçesi gibi görünmeye başlamıştı.
" 15 minutos antes había estado en el espacio y ahora sentía que estaba en el Jardín del Eden.
Burası hayal ettiğim cennet bahçesi olmalı ormandaki tüm hayvanların yemek, oynamak sosyalleşmek için toplandığı bir yer.
Así imaginaba el Edén, un lugar donde todos los animales vienen a comer, jugar, y socializar.
Burası cennet bahçesi..
Conque éste es el Jardín del Paraíso.
Buraya bu ismi verdim. Benim vaham. Dünyadaki bir cennet bahçesi.
Así es como llamo a este lugar, el Oasis, mi oasis, un pequeño pedazo de cielo en la tierra.
Cennet Bahçesi.
Disculpa.
Cennet Bahçesi.
Jardín del Edén.
- Cennet Bahçesi.
Jardín del Edén. ¿ Eres tú, Ally?
- Cennet Bahçesi mi diyorsun?
Aparte de eso, dice que es el jardín del edén.
Burası Cennet'in Bahçesi, bölüm 2.
Es el Jardín del Edén número dos.
Burası Amanda'nın Cennet Bahçesi.
Les mostrare "el jardín del Edén" de Amanda
Cennet Bahçesi?
¿ El Jardín del Edén?
- Cennet Bahçesi'ne.
- ¿ Dónde?
cennet 163
cennet gibi 16
cennette 31
cennete 16
cennetteyim 20
cennetteki babamız 28
cennete gitmek istiyorum 19
cennet gibi 16
cennette 31
cennete 16
cennetteyim 20
cennetteki babamız 28
cennete gitmek istiyorum 19