Cheeseburger traduction Espagnol
180 traduction parallèle
- Sana artık Cheeseburger yok
No mas hamburguesas con queso para ti, Fermat.
Cheeseburger getirmesine de izin verirler mi?
¿ Permitirás que me traiga una hamburguesa con queso?
Çizburger'e ne dersin? Haydi.
¿ Qué tal un cheeseburger?
Cheeseburger.
Jamón y queso.
Bir çizburger menü.
Una cheeseburger.
Ben bir cheeseburger ve kızarmış patates alabilir miyim?
Me trae una hamburguesa con queso y papas.
Cheeseburger yemek istiyor, biraz acele edin.
Ahí fuera le espera una hamburguesa con queso, así que dese prisa.
Bir Cheeseburger alıp geleyim.
Voy a comprar una hamburguesa.
Cheeseburger istemezsiniz diye düşündüm. Yaparım! Hoşçakal!
Estaba seguro que usted no quería ni hamburguesa ni batido... i Lo haré!
Cheeseburger.
Una hamburguesa.
Bu cheeseburger nasıl bişey biliyor musun?
¿ Sabes cómo es esta hamburguesa?
` "Cheeseburger turtası`" mı?
¿ "Pastel de queso y carne picada"?
Bir cheeseburger daha ye.
Aquí tienes otra hamburguesa con queso.
- Cheeseburger?
- ¿ Hamburguesa con queso?
- Cheeseburger kulağa hoş geliyor.
- Sí, tiene buena pinta.
Üç cheeseburger, 2 büyük patates kızartması 2 çikolatalı süt ve büyük bir Coca-Cola.
3 hamburguesas con queso, 2 papas fritas 2 batidos de chocolate y una Coca-cola.
Steve'in Duble Biberli Cheeseburger'i.
La Doble Steve con queso y Chilli.
Ben bir cheeseburger alayım.
Voy a tener una hamburguesa con queso.
Cheeseburger'im nerede kaldı?
¿ Dónde está mi maldita hamburguesa con queso?
Puck çizburger olsaydı kesin tutardın değil mi.
Si ese disco fuera un cheeseburger, podrias pararlo, jejeje
Onlara mumlar ve bir cheeseburger getirmelerini söyle.
Díles que traigan velas y una hamburguesa con queso. ¿ - Cualquier otra cosa?
Bak, çift peynirli cheeseburger ve patates. ve patates.
Oh, mira, una hamburguesa con queso doble y con papas fritas.
- Bu cheeseburger.
Hecho.
Cheeseburger istemiyorum, mal.
- No quiero ninguna hamburguesa con queso.
Cheeseburger burada bekliyor. - Tamam.
Una cheeseburger sangrienta.
- Cheeseburger.
- Novillito con queso.
Arkanı dön ve benden cheeseburger işte, tamam mı!
Voltéate y pídeme el novillito con queso!
İnsanlar başka yerlerde de cheeseburger yiyebilirler, tamam mı?
Las personas pueden ir por una hamburguesa con queso a cualquier lado, ¿ ok?
Saol. Ben... Bir tane cheeseburger ve patates kızartması istiyorum...
Quiero una hamburguesa con queso, y patatas fritas.
- Cheeseburger bitti mi? Pekala.
- Bueno. ¿ Me traes un BLT?
Cheeseburger yemek için yanından ayrılmadan önce...
Antes que me fuera de su casa para ir por una hamburguesa...
Eğer iki tane cheeseburger alırsak, bedavaya patates kızartması veriyorlar.
Si pedimos dos hamburguesas nos dan una ración extra de patatas fritas.
Cheeseburger alabilir miyim acaba?
- ¿ Puedo comer una hamburguesa con queso?
Cheeseburger bile yiyemedikten sonra büyümenin neresi güzel? Ne anlamı var?
¿ De qué sirve crecer si no puedo comer una hamburguesa?
- Cheeseburger de ister misin?
- ¿ Y una hamburguesa con queso?
"... ketçapsız çizburger almaya çalıştık... "
" tratamos de ordenar una cheeseburger sin ketchup...
- Cheeseburger istiyor. - Tanrım.
- Me ha pedido una hamburguesa.
- Bende cheeseburger istiyorum.
- Yo queso asado.
Jambonlu çizburger istiyorum.
Yo tomaré la bacon cheeseburger,
- Bir cheeseburger istiyorum. - Büyük patates ve bir Kozmopolitan!
Sí, una hamburguesa con queso, por favor, papas grandes y una Cosmopolitan.
İki cheeseburger ve bir Meksika Fasulyesi alabilir miyim?
Que te parece dos hamburguesas con queso y un Bean Burrito?
Sana bir cheeseburger aldım.
Te he comprado una hamburguesa de queso.
Tombul bir cheeseburger.
Quiero una maldita hamburguesa.
- Pastırma ile bir çift cheeseburger, bir kola ve bir çift kızartması, lütfen.
- Una hamburguesa doble con queso con tocino, una coca cola y un par papas fritas, por favor.
Yani Cheeseburger yemeye karşı olduğundan değil.
o sea no es que este en contra de comer una cheeseburger.
Çavdar ekmekli cheeseburger'iniz ve sodanız.
Jamón y queso en centeno.
- bu çok fazla CheeseBurger yediler demektir.
- Son muchas hamburguesas.
Asker Cheeseburger.
Es el "marin-hamburguesa".
Çizburgerim beni bekliyor.
Tengo una cheeseburger esperando.
- Çizburger mi?
- Una cheeseburger?
Doğru ekmek ve etle çizburger, gayet iyi bir öğün olur.
- Con el pan y la carne adecuados, una cheeseburger es buena comida.