Colombia traduction Espagnol
870 traduction parallèle
En nihayet, kendimizi, Peru, Brezilya ve Kolombiya arasındaki yarı belirgin sınırlardan müteşekkil sahipsiz topraklarda bulduk.
Finalmente nos encontramos en esa tierra de nadie formada por las indefinidas fronteras entre Perú, Brasil y Colombia.
Burada, "Anambe-Preto" gibi tuhaf ve egzotik kuşlar bulabilirsiniz.
Como el anambepreto, de Colombia y Venezuela.
Colombia Tıp Fakültesi'ne gittim, kıkır kıkır gülen bir kız arkadaşım vardı daha sonra oda arkadaşım Kim'le evlendi. Bu arada...
Fui a la facultad de medicina, tuve una novia de risa tonta... que está felizmente casada con mi compañero de habitación...
İşte burada bayanlar baylar. Küçük Mısır, Harem Kraliçesi... 1893'te Chicago'da Colombian Exposition'da dans etmiştir.
Aquí está, damas y caballeros, la Pequeña Egipto, Reina del Harén que bailó en la Exposición de Colombia en Chicago en 1893.
Ziggy Colombo'nun müziğini dinliyorsunuz.
Están Uds. escuchando la orquesta de Colombia transmitida...
Burası, Venezuela ile Kolombiya arasında bir yerde.
- Y bien, si miras, encuentras... Entre Venezuela y Colombia.
Kolombiya Büyükelçiliği'nde yemekteyim.
Tengo una cena con el Embajador de Colombia.
Bogota Kolombiya'da Monsenyör.
Bogota está en Colombia.
Kolombiya'daydı. Kusura bakmayın karıştırdım.
Cierto... está en Colombia.
- Columbus, 1-9-7-8-5.
- Es Colombia 19785.
Ben Colombia Üniversitesi'nde "Televizyon Medyası ve Kültürü" dersi veriyorum.
¡ Pues resulta que en Columbia doy un curso sobre "Medios televisivos y Cultura"!
Tabii bunun sonucu olarak, Columbus'un resmi pullara basılmaz ve Kolombiya Cumhuriyeti'nin ismi farklı olurdu.
Claro que no tendríamos sellos de Colón y Colombia tendría otro nombre.
3 hafta öncesine kadar Bogota'daydı, Kolombiya'da.
Hace 3 semanas estaba en Bogotá, en Colombia.
Kolombiya.
Colombia.
Seni bir kutuya koymuş ve... Colombia'da adama neler yaparlar bilir misin?
Te puso en peligro. ¿ Sabes lo que te ocurre si te pillan en Colombia?
Ne param, ne şık bir elbisem, ne visa kartım vardı, Bogotá Colombia'da öylece köşede bekliyordum...
No tenía dinero, ni ropa, ni visado, allí en Bogotá, en una esquina cualquiera...
Bu şimdiye kadar gördüğüm en iyi Colombia malı.
Es la mejor colombiana que he probado.
Kolombiya'dan kuryelerimiz geliyor.
Vamos a traer mucho material de Colombia.
Sonra da o arabayı ta Kolombiya'ya kadar uçuralım!
¡ Y luego volaremos esa camioneta de vuelta a Colombia!
Eskiden Kolombiya'dayken filmlerde çalışırdım.
Por entonces trabajaba en el cine en Colombia.
Kolombiya mı?
¿ Colombia?
GÜNEY AMERİKA
COLOMBIA : SUDAMÉRICA
Bugün Kolombiya'yı vuran ve meteorologları şaşırtan kasırga ve fırtına yüzünden önümüzdeki 5 yılın kahve mahsulü yok olma tehdidi altında.
Los meteorólogos no se explican la lluvia torrencial de esta tarde sobre Colombia que arruinará la cosecha de café de los próximos 5 años.
Kolombiya'nın işi bitti.
Que Colombia está arruinada.
"Genel Kurul özel oturumunda... ... 178 ülke Süpermen'in kınanmasını istedi. Kolombiya çekimser kaldı."
"En una reunión especial de la Asamblea General 1 78 países votaron en favor de censurar a Supermán sólo Colombia se abstuvo".
Kolombiya'dan uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı için Venezuela'da hapiste olduğunu biliyorsun.
Sabes que está en una cárcel venezolana por contrabandear drogas de Colombia.
İzini Kolombiya'ya kadar sürmeniz gerek.
Deberían averiguar en Colombia.
Kolombiya'da olduğu sürece güvende demektir.
Mientras esté en Colombia, está a salvo.
Kolombiya'dan çıkmak üzereyiz Bay Corliss.
Estamos casi fuera de Colombia, Sr. Corliss.
Evet, Kolombiya'da iade edilmeni sağlayamayacağımızı biliyorduk biz de başka bir ülkede yaptık, güzel değil mi?
Sabíamos que no podíamos extraditarlo desde Colombia así que lo atrapamos en otro país. Bonito, ¿ no?
Angelina Medera, 25 yaşında, Medellin Kolombiya'da doğmuş.
Angelina Medera, 25 años. Nacida en Medellín, Colombia.
Onunla geçen hafta konuştum. Halen Kolombiya'da bulunuyor.
Hablé con ella la semana pasada.Todavía está en Colombia.
O haritayı bana, Kolombiya'ya, getirmen gerekiyor.
Necesito que me traigas ese mapa a Colombia.
Elaine, Kolombiya'ya gidemem.
Elaine, no puedo ir a Colombia.
Elbette. Devam ettirilen tarifeler var Kolombiya'da bile.
Hay horarios que cumplir, aún en Colombia.
Burada, Kolombiya'da olmanızdan dolayı çok mutluyum.
Estoy tan contento de que esté en Colombia.
- Sizi içeri tıkacak adamlarız... tabii eğer, Eddie şu çantada Kolombiya'dan kirli çamaşırları dışında bir şeyler getirirse...
Somos los que los arrestaremos... si Eddie regresa de Colombia... con la maleta llena de cualquier cosa, excepto ropa sucia.
Bu Chango, Santeria'nın tanrısı- - Kolombiya'da popüler bir din.
Es Changó, el dios de la santería... una religión popular en Colombia.
Vietnam, Kamboçya, Kolombiya...
Vietnam, Camboya, Colombia...
Kolombiya gidiş dönüş.
A Colombia y de regreso.
Cartagena, Kolombiya!
¡ Cartagena, Colombia!
Devam edin, Columbia.
Vaya por delante, Colombia.
Kolombiyalı'yla her şey anlaşıldı mı?
Está todo claro en Colombia? Si, si, no se preocupe.
- Kolombiya nasıldı?
- Claro. - ¿ Qué tal Colombia?
Şimdilik içeride hemde Colombia'nın en zengin 2. adamıyla.
Está ahí ahora mismo con el segundo hombre más rico de Colombia.
Zamanının çoğunu Kolombiya'da geçirir.
Pasa la mayoría del tiempo en Colombia.
Kolombiya'dan bir mektup var mıydı?
¿ Había una carta para mí de Colombia?
Colombia boyun bağı.
Una corbata colombiana.
Önce Colombia'ya sonra Hindistan'a gittiler.
Uno esta en Colombia y el otro en India.
Kolombiya mı?
¿ Sabes cómo es Colombia?
Joan Wilder mı? Kolombiya'ya hoşgeldin!
Joan Wilder, bienvenida a Colombia.