Colorado traduction Espagnol
1,842 traduction parallèle
Colorado'da bir gıda ürününü eleştirmek çok ağır bir suç.
En Colorado es una felonía si es convicto bajo la ley de difamación de verduras.
Colorado'da üretilmiş kıymayı kötülediğiniz için hapse girebilirsiniz.
Así que puede ir a la cárcel por criticar la carne picada que se produce en el estado de Colorado.
Kolorado'daki açık bir alışveriş merkezinde.
Un centro comercial en Colorado.
Bakın, biz Koloradoluyuz.
Mire, somos de Colorado.
Bunun için General Haywood Spitz ile görüştüm. Colorado Springs'de bu küçük oyuncağımı denedim.
Por eso, he estado en contacto con un mayor general Haywood Spitz de Colorado Springs usando este pequeño aparato.
Colarado'daki pazar çok canlı.
El mercado en Colorado es muy activo ahora. Sí.
Su yerine hava içen yeni bir sığır türü bulmalısın.
A menos que tenga una nueva raza de ganado que pueda beber aire, nunca llegarás a Colorado.
Colorado'ya asla ulaşamazsın. O tarafa doğru su çok kıt.
Hay demasiada falta de agua en esa dirección.
Evet, Woodrow. Jake bizi bırakıp zengin olmak için Colorado altın madenlerine gidiyor.
Así que, Woodrow Jake nos deja para ir a hacerse rico en las minas de oro de Colorado.
Kilisemiz Pan-Asya hükümetine bağlı Merkezi Colorado'da.
Nuestra iglesia forma parte de un ministerio panasiático ubicado en Colorado.
Benim adım Arthur Marsh Colorado'daki Hıristiyan kilisesinin rahibiyim.
Soy Arthur Marsh... Pastor de la Iglesia de Jesucristo en Colorado.
Burası KSWT. Colorado Leadville'den canlı yayındayız.
Esta es KSWT, transmitiendo en vivo desde Leadville, colorado.
Bu çağrıyı duyan birileri varsa, Colorado Leadville'deki Elm Sokağındaki KXWT radyo istasyonunda mahsur kaldık.
Estamos atrapados en la estación de radio KXWT en Elm Street, en Leadville, Colorado.
Elimize Colorado Leadville salgını hakkında yeni bilgiler ulaştı.
Noticias de la enfermedad que surgió en Leadville, Colorado.
Haley Schue, KDSX, Colorado.
Les informa Charley Schue de KDSX en Colorado.
Sonuçta, kimseye haber vermeden erkek arkadaşıyla Colorado'ya gittiği ortaya çıktı.
Resultó que ella se trasladó a Colorado con su novio y no se lo dijo a nadie.
Colorado'da bizimkilerden birileri var.
Tenemos gente en Colorado.
Colorado'ya gidene dek arkamızda ceset dolusu iz bırakamayız.
No podemos dejar un rastro de cadáveres hasta Colorado.
Kolorado'ya sizinle kır yürüyüşüne gitmeyi çok isterim.
Me encantaría ir de excursión contigo alguna vez, en Colorado.
Ve şimdi Boise takımını darmadağın ediyorlar, Pacific Sahili'nde birinci sıradalar. Ve Colorado Spring'teki finallere birinci sıradan gitmek için büyük avantaj yakaladılar.
Y luego de destrozar hoy al equipo de Boise, se encuentran en el asiento del conductor de la costa del Pacífico para ser el equipo número uno en el campeonato nacional en Colorado Springs.
Colorado Sprigns'te onlara yenilmeye, artık bir son vereceğiz
Sabes que terminaremos jugando contra ellos en Colorado Springs.
Biz istersek, Colorado'ya gidersin ya da gitmezsin ve ben de şu an diyorum ki ;
Irás a Colorado si yo lo permito.
Ve ben Colton McDonald, bugün Colorado Springs'ten canlı yayınla sizlerleyiz.
Soy Max Griffin. Y yo soy Colton MacDonald, en vivo desde Colorado Springs, Colorado.
Bugün güzel Colorado Springs'ten, canlı olarak sizlere bağlanıyoruz. Bugün iki dost takım sahada karşı karşıya Flagstaff ve Highland.
Estamos en vivo desde la hermosa ciudad de Colorado Springs, Colorado, donde hoy, dos equipos conocidos toman el campo.
Colorado'lu, tiyatro bölümü...
Colorado, graduada en teatro...
Kızıl saçlıydı.
El era colorado.
Hem de tam bir kızıl.
Bien colorado.
Şişman kadın artık şarkı söylemiyor, bitti.
Colorín colorado esta sopa se acabó.
Denver, Colorado.
Denver, Colorado.
İkisi de gözetim altındalar. Ayrıca Alexander Mahone da Colorado'da yatıyor.
Los dos se enfrentan a pena de prisión, y Alexander Mahone está en una celda de la cárcel de Colorado.
Bu şehirlere su getiren Kolorado nehri de artık diğer nehirler gibi denize ulaşamıyor.
El Río Colorado, que lleva agua a estas ciudades, es uno de esos ríos que ya no llega al mar.
O, benim şehrimden. Clifton, Colorado.
Él es de mi pueblo natal, Clifton, Colorado.
Colorado-Clifton'a gideceğimi düşünüyordum.
Pensé que iba en camino a Clifton, Colorado.
Colorado'da orduya katılmış ama ailesi Wyoming'de yaşıyor ve oraya gömülmesini istiyorlar.
El se nos unió en Colorado, pero sus padres viven en Wyoming. Es donde su familia lo quiere enterrar.
- Aslen Colorado.
- Originalmente de Colorado.
Colorado, Utah, New Mexico.
Colorado, Utah, Nuevo México.
O tabi ya. Kolorado'da dört dönümlük bir çiftlikte değil mi?
¡ Oh, sí, en un rancho de un centenar de hectáreas en Colorado!
İlk durağımız Kolorado'daki Tanık Güvenliği tesisi olacak.
Nuestra primera parada es el centro de protección de testigos en Colorado.
Ona küçük kırmızı Corvette'ini gösterdin mi?
¿ Le mostraste el pequeño Corvette colorado?
- Colorado olabilir?
- Que tal a Colorado?
Larry Hooper, Coloradolu başarısız bir bilim kurgu yazarıdır. General Hopgood ile bir kaşık bükme partisinde tanıştıktan sonra Jedi'liğe seçilir.
Larry Hooper era un fallido escritor de ciencia ficción de Colorado que reclutaron para el Jedi después de que el general Hopgood lo conociera en una fiesta de doblar cucharas.
Larry Bird ya da Colorado gibi.
Como Larry Bird o Colorado.
Kaitlin Sawyer, 25 yaşında Boulder, Colorado'lu, stajyer avukat.
Kaitlin Sawayer, una asistente juridica de 25 años de Boulder Colorado.
Onlar da Tommy'i yatılı okula göndererek kardeşiyle olan bağları kopardılar.
Sí. Por eso trasladaron a Tommy a un internado en Colorado y cortaron todo vínculo entre él y su hermana.
Eski öğretmenine göre, Tommy Wheeler yatılı okula kaydolurken Thomas Boren adını kullanmış.
Según su ex-maestra Tommy Wheeler fue inscripto en un internado en Colorado bajo el nombre Thomas Boren.
Ama nerede olduğumuzu söylemeden önce Colorado'da yeni bir eczane varmı öğrenmen gerek.
Pero antes de decirte donde estamos, ¿ conoces esa farmacia nueva en Colorado?
Saat 1 : 00 de Yeni Colorado Bistro'da rezervasyon yaptırdım.
He hecho una reserva para la 13 : 00, en ese... pequeño restaurante francés en Colorado.
Neyse. Çekingen, Utangaç, her kimsen, senden aniden durmanı ve senin ona çarpmanı, senin ona çarpmanı, senin ona çarpmanı ve sonra da hepinizin düşmesini istiyorum. Hadi bakalım.
Es igual, Colorado, Sonrojado, lo que sea, quiero que te detengas de pronto y tú chocas con él, tú chocas con él, tú con él y entonces todos caen, boom, boom, boom.
- Colorado.
- De Colorado.
Seninle konuşurken kızarman hoşuma gidiyor.
Me gusta que te pongas colorado cuando hablo contigo.
Ve eğer zirve... ve bu bilgi Boulder, Colorado'daki Ulusal Araştırma Merkezi ( NCR )'den alıntı. Oradaki bilim insanlarından biri yüksek teknolojik terimler kullanarak yaklaşan zirveyi açıkladı.
Y cuando lo haga, esto es una cita de un Centro Nacional de Investigación Atmosférica en Boulder, Colorado, uno de los científicos allí usó un término muy científico para describir este pico.