Creed traduction Espagnol
500 traduction parallèle
"Biliyorum ki, kalbimin avazıyla,"
'Sólo creed que mi corazón no anhela nada más que a vos.
Kahretsin! Susturun şu herifi! Gidip kendinizi asın!
¡ Creed mi palabra, ahorcaos!
Onlara sesleniyorum, gerçeği arayanlara güvenin, ama bulduğunu düşünenlerden sakının, her şeyi sorgulayın, ama kendinizden şüphe duymayın. "
A ellos les digo... Creed en los que buscan la verdad. Dudad de los que la encuentran.
İnanın, cidden inanın.
Creed. Creed de verdad.
Bill Longley, Creed Taylor ve diğer Taylorlar Gonzalez'te savaştı.
Bill Longley, Creed Taylor y todos los otros Taylor allá, en Gonzalez.
- Apollo Creed'e soytarı mı diyorsun?
- ¿ Llamas payaso a Apollo Creed?
yani Apollo Creed 1 Ocak'da sıradan yerel bir boksöre fırsat verecek.
Pues Apollo Creed, el 1 de enero, le dará una a un boxeador desconocido.
Hiçbir şey insanların bu kadar hoşuna gitmez : Apollo Creed yerel.. .. bir boksöre ülkenin en büyük gününde dünya ünvanı şansı veriyor.
Nada les gustaría más que ver a Apollo Creed darle a un chico de aquí la oportunidad de conseguir el título en el mayor aniversario de este país.
- Biraz daha kahve, Bay Creed?
- ¿ Más café, Sr. Creed?
"Apollo Creed İtalyan Aygırıyla karşı karşıya."
"Apollo Creed contra el Potro ltaliano."
Apollo Creed iki yüzüncü yıldönümü dövüşü için.. .. Green'in yerini doldurabilecek bir "kurban" arıyor...
Apollo Creed está buscando otra "víctima" para ocupar el puesto de Green en el combate del Bicentenario...
- Creed için eğitim boksörü arıyorlar.
- Necesitan un sparring para Creed.
Dünya ağır siklet şampiyonluğu için Apollo Creed.. .. ile dövüşmeyi düşünür müsün?
¿ Le interesaría enfrentarse a Apollo Creed en el campeonato mundial de los pesos pesados?
Apollo Creed inanıyor.
Apollo Creed también.
Rocky, Apollo Creed ile dövüşmeyi nasıl düşünebilirsin?
Rocky, ¿ cómo piensas enfrentarte a Apollo Creed?
Şey, yani, Creed en iyisi. Ben de elimden geleni yapacağım sanırım.
Bueno, Creed es el mejor, así que tendré que dar lo mejor de mí mismo.
Bunu Apollo Creed'e yaparsan, bizi cinayetten hapse atarlar.
Si le haces eso a Apollo Creed, nos meterán en la cárcel por asesinato.
- Elbette, Bay Creed.
- Claro, Sr. Creed.
Kimse Creed'e 1 5 raunt dayanamadı.
Nadie ha aguantado jamás un combate entero con Creed.
Bu dünya ağır siklet şampiyonu mu, Apollo Creed?
¿ No es el campeón mundial de los pesos pesados, Apollo Creed?
Dünya şampiyonu Apollo Creed, George Washington'u canlandırıyor.
El campeón mundial Apollo Creed está haciendo una imitación de George Washington.
- İşte bu. "Creed" bağırıyor.
- Eso es. "Creed", está gritando.
- "Creed üçte."
- "Creed en tres".
.. Apollo Creed.
Apollo Creed.
Creed şampiyon sol vuruşlarından birini yapıyor, direk kafaya.
Creed, el campeón, le lanza golpes cortos de izquierda al rostro.
Creed bu adamı yola getirmeye...
Creed intenta que este hombre cometa...
Creed etrafta dans ediyor.
Creed sigue bailando.
Creed yerde.
¡ Creed ha caído!
Creed üçüncüde yenerim demişti.
Creed dijo que ganaría en tres.
Creed ilk rauntta yere yıkıldı.
Creed cayó a la lona en el primero.
Hadi, Creed.
Vamos, Creed.
Hakemlerin oy çokluğuyla... 8-7 Creed galip.
Los jueces han votado... 8-7 a favor de Creed.
Adrian! Apollo Creed için sekiz!
El juez Walker puntúa 8 a 7 para Creed.
Creed yüzünün tüm yanını çökertmiş olmalı.
Creed te habría reventado la cara.
Bugün Apollo Creed'in saray gibi olan salonundaydım ve şampiyon her zamanki gibi Rocky Balboa için lafını esirgemiyordu.
... esta mañana, estuve en el gimnasio de Apollo Creed. El campeón no se privó a la hora de hablar sobre Rocky Balboa.
Dövüşü hafife almıştım ve bu adam çok şanslıydı. Ama bu sefer herkes gerçek Apollo Creed'i görecek.
Me tomé la pelea a la ligera y él tuvo mucha suerte, pero esta vez todos verán al auténtico Apollo Creed.
Dünya gerçek Apollo Creed'i görecek.
El mundo verá al auténtico Apollo.
Bak, bir çoğunuz benden hoşlanmayabilir ama sorun değil. Ama Apollo Creed Kasım'da, Şükran Bayramı'nda, muhteşem bir törenle onun kendi şehrinde zafer kazanacak.
Quizá no le caiga bien a mucha gente y me da igual, pero en noviembre, ofreceré el mejor espectáculo del mundo.
O küçük hız topunu yakalayabilirsen Creed'i de kolayca yakalarsın.
Si atrapas a esta centella, también atraparás a Creed.
Dinle, düşündüm de eğer benim artık Creed'le ilgilenmemi istemiyorsan başka bir yol bulabiliriz, bilirsin.
He estado pensando. Si no quieres que vuelva a pelear con Creed, ya nos las arreglaremos de otro modo.
Bill Baldwin sizlerle. Philadelphia Spectrum'da, Süper Dövüş 2'nin olacağı yerde. Rocky Balboa, meydan okunan boksör ve Apollo Creed, dünya şampiyonu.
Soy Bill Baldwin desde el Spectrum de Filadelfia, el escenario de la Superpelea II, con Rocky Balboa y Apollo Creed, el campeón mundial.
Ve şampiyon, Apollo Creed.
El campeón, Apollo Creed.
Rocky fazla kendine güvenmiyor gibi. Apollo Creed :
Rocky no parece tan seguro como debería.
Ve kırmızı köşede, ağırlığı 100 kg olan modern dünyanın hiç bir yerinde tanıtılması gerekmeyen şampiyon dövüşün gerçek ustası yenilmemiş dünya ağır siklet şampiyonu eşi ve benzeri olmayan ; Apollo Creed!
En el rincón rojo, con 103 kilos, un campeón que no necesita presentación en el mundo civilizado, el auténtico rey de la destrucción, el invicto campeón mundial de los pesos pesados, el único y genuino Apollo Creed.
Creed için bir raunt daha.
- Otro asalto para Creed.
Creed puan almaya devam ediyor ama...
- Creed está acumulando puntos.
Apollo Creed için bir raunt daha.
Y otro asalto más para Apollo Creed.
Creed'in aklından neler geçtiğini düşün.
¿ Qué está pensando Apollo Creed ahora?
Şampiyon, Apollo Creed için bir raunt daha.
Otro asalto para el campeón, Apollo Creed.
Başlıyoruz. Bakalım Creed şimdi ne yapacak.
Veamos qué hace Creed ahora.
Çekil!
Creed, de nuevo.