Cumhuriyet traduction Espagnol
1,236 traduction parallèle
- Yaşasın cumhuriyet!
¡ Viva la República!
O cumhuriyet demokrasisini yeniden inşa etmek için tek umut.
Él es la única esperanza para restaurar la democracia de la república.
Dogbert'in arabası şimdi PTA'nın, the joie de vie Fransız Klübünün ve Yaşlı Vatandaşlar Cumhuriyet Partisinin arbasına çarptı.
La carroza Dogbert ahora ha chocado las carroza de la PTA, el club francés "joie de vie" y el partido republicano.
İrlanda Cumhuriyet Ordusu'nda mı?
Del Ejército Republicano Irlandés, ¿ verdad?
Bir gün kulağına tatlı bir zehir akıtır... ve uyandığında, "Cumhuriyet" der başka bir şey demezsin.
Te enredará con dulces palabras... y un día despertarás y lo único que dirás es : "República".
Roma bir cumhuriyet olarak kuruldu.
Roma se fundó como una república.
Roma yeniden cumhuriyet olacak.
Roma volverá a ser una república.
Burası bir Cumhuriyet ve Cumhuriyet, katilleri idam eder.
Esto es una República. La República mata a los asesinos.
Cumhuriyet için cellatlık yapar mıydın?
¿ Será Vd. El verdugo de la República?
Kimse Cumhuriyet'ten umudunu asla yitirmemeli.
No hay que desesperar de la República.
İyi bir ücreti olan ve yapması kolay, asalet ve sağduyu gerektiren... ve Cumhuriyet'in de yararına!
Es un trabajo bien pagado, fácil, pero... que requiere dignidad y discreción. Y útil para la República.
Cumhuriyet günü, bağımsızlık günü, ve doğum gününü duydum ama gül günü de neyin nesi?
He oído del día de la República, día de la independencia, del cumpleaños. - ¿ De qué se trata el día de la rosa? - Es un día muy especial.
"Cumhuriyet", "Ruh Ölümsüzlüğü", "Sempozyum".
Que reflexionáramos sobre los diálogos de Platón en la mitad de los años, i.e. de la republica, Phaedo, Simposio.
Cumhuriyet üç ay burada kalmanı istedi, red edemezdim.
Debes de estar agradecido al favor que te ha dispensado la República.
Belkide cumhuriyet misafirlerini nasıl soyduğunu öğrenmiştir.
La República no trata por igual a todos sus pensionistas.
Yaşasın cumhuriyet.
¡ Arriba la República!
Yaşasın cumhuriyet!
¡ Arriba la República!
Birinci tabur, Dublin tugayı, İrlanda Cumhuriyet Ordusu.
Primer batallón, en la brigada de Dublín del ejercito de la República irlandesa.
- Akıllan biraz, Gasparo amca! Artık Monarşi yok! Cumhuriyet, demokrasi var!
Tío Gasparo, sé cauto no votes más por el rey hoy tenemos la república, estamos en democracia.
Cumhuriyet'i kurtarmak bizim vazifemiz.
Ahora mismo, el gobierno está en manos de la Comuna.
İmparatorluk'u geri getirecek bir generali mi tercih ederdiniz? Hayır, ama şöyle olabilir... Cumhuriyet'i kurtardık, insanları örgütledik,... seslerini duyurmalarına ve öğrenmelerine yardım ettik.
Si el fuerte Issy no cae al comienzo de la ofensiva, dada su posición dominante sobre el río, existe el riesgo de que los asaltantes sean barridos.
Yasa ve düzenin temin edildiği bir Cumhuriyet vaat edecek.
" Debemos recoger el guante, hay que vencer o morir.
İşlerin tıkırında gittiği, sarsılmaz ve cömert bir Cumhuriyet olsa, güzel olurdu.
Que las madres que se dicen : '¿ qué me importa la victoria, si pierdo a los que quiero?
- Cumhuriyet'i savunmalıyız! - Savaşmalı.
Por otra parte...
Çok yaşa Sosyal Cumhuriyet!
Para su propia supervivencia.
Katiyen, Cumhuriyet'i devirme girişiminde bulunmayacağız. Yabancılaştırma bitti artık, Monarşi bitti artık!
Esta experiencia ha sido algo muy interesante, pero espero que muchos militásemos ya en asociaciones o tuviésemos la impresión de hacer cosas.
Çok yaşasın Parisliler ve yeni Cumhuriyet!
Se trata de unir fuerzas.
Çok yaşa Cumhuriyet! Çok yaşa Sosyal Cumhuriyet! Elleri göreyim!
Rossel desconoce el sistema socialista por el que lucha, no tiene ninguna posibilidad de triunfar dado el caos que reina en los regimientos de la Guardia Nacional.
Aslına bakılırsa, Thiers bir yandan monarşistlerin suyuna giderken,... bir yandan da muhafazakar bir cumhuriyet inşa etme planlarını sürdürüyordu.
Eso me decepcionó mucho. Enviaban a sus propios hijos a las barricadas. Es inhumano.
Cumhuriyet'le Sosyalizm sonunda birleşti. Bayraklara baksanıza!
¿ Algún día nos decidiremos a hacerlo?
Cumhuriyet Fransa'yı güçsüzün dostu,... işçinin koruyucusu haline getirecek.
Para otros, la falta de audacia en relación con la banca. Para otros, la falta de audacia militar, retrasar el ataque.
Dünyanın bütün mazlumları için umut ve Beynelmilel Cumhuriyet'in temeli.
La Comuna quiso conservar el poder en manos de los civiles. Organizar elecciones. Fue su final y su gloria.
Monarşi Cumhuriyet'in canını yakmak için geri döndü.
"se ganó por la clase trabajadora."
Cumhuriyet'i kurtarmak için Versay'a yürümeliyiz. Ne kadar zor olursa olsun, cesur olmalıyız! Askeri meseleye ne diyorsunuz?
Me gustaría añadir que justo antes de que la cámara empezara a filmar, votamos si habría hombres con nosotras o no.
Güzel sözler, Kaptan Hunt, ama Cumhuriyet 30 yıldır yok.
Lindas palabras, Capitan Hunt, pero la Mancomunidad hace 300 años que no existe.
Aslında, Konsey, 1.022.347 gezegen cumhuriyet tarafından yönetiliyordu.
En realidad, Consejero, había 1.022.347 planetas miembros de la Mancomunidad.
Eminimki yüksek konsey Erasia'nın Cumhuriyet ile ne kadar uzun bir ilişkisi olduğunu biliyordur.
Estoy seguro que el Alto Consejo ya sabe de la calida relación de Erasia con la Mancomunidad.
Dylan, cumhuriyet sisteminin tekrar kurulması için tek umutsun
Dylan, tu eres la esperanza de restaurar el sistema de la Mancomunidad.
Cumhuriyet Yıldız Gemisi Andromeda Nietzcheanların ihanetine uğramıştı.
La nave estelar de la Mancomunidad, Andrómeda Ascendant, fue traicionada por sus aliados los Nietzscheanos.
"Bazıları der ki, Cumhuriyet Nietzchean" ihaneti olmadan yok olmuştu.
Algunos dicen que la Mancomunidad habría caído incluso sin la traición Nietzscheana.
Cumhuriyet sadece bir kurum değildi.
La Mancomunidad de Sistemas no era sólo una institución.
"Cumhuriyete Ağıt" Ulatempa Bayan Şairi. "Cumhuriyet tarihi 9823"
"Elegía de la Mancomunidad" Poetisa Ulatempa ( Mancomunidad Año 9823 )
Sonuç olarak Cumhuriyet kuvvetlerinin tamamı yok edildi.
Finalmente, las fuerzas de la Mancomunidad fueron completamente destruidas.
Cumhuriyet çoktan öldü.
La Mancomunidad ya está muerta.
Yaşasın cumhuriyet!
¡ La República podrá con todo!
Tarih gerçeği görecek ve diyecek ki : Onlar Cumhuriyet'i kurtardılar!
La tierra ya no es nuestra, pero el trigo sí.
Çok yaşa Cumhuriyet!
Damos su parte a cada uno.
"Seçimleri hazırlayıp hep istediğiniz şeyi,... gerçek bir Cumhuriyet'i sizlere vermeliyiz."
En primer lugar, quiero corregir algo.
Ortak hedefimiz Beynelmilel Cumhuriyet'tir.
Sobre nuestras finanzas ;
Cumhuriyet'in asla göz yummayacağı şeyler. Kargaşa! Ne Fransa'nın ne de Fransız halkının düşmanıyız biz.
El ciudadano Delescluze pertenece al Comité de Seguridad Pública... así que no sé..... al mismo tiempo él también pertenece al poder central.
Neyse ki, Cumhuriyet bize iş bulacak,... size de güzelce bakacaktır.
Yo encontré todo eso fascinante.