Cylon traduction Espagnol
1,155 traduction parallèle
Cylon avcıları önümüzde.
Formación Cylon adelante.
Şu ana kadar iki Cylon gemisi belirledim.
Ahora estamos frente a dos Cylons confirmados.
Eski Cylon resimlerinde görmüştüm. Uçan birer kanada benziyorlar.
- He visto fotos de los viejos cazas Cylons parecen grandes alas voladoras.
İkincisi, istasyonla aramızda Cylon filosu bulunuyor.
Segundo, la flota Cylon completa está entre la estación y nosotros.
Cylon avcıları yaklaşıyor.
Entrando cazas cylons.
- Cylon saldırı birimini görene kadar bekleriz.
Podemos movernos hasta que encontremos una fuerza Cylon acercándose. Somos blancos fáciles.
Cylon teknolojisi üzerinde etkili olan bir şey keşfettiniz.
Algo que descubriste que tenía efecto en la tecnología Cylon. Eso es, ¿ no?
Cylon saldırısından saklanmak için son bir gayret.
Último esfuerzo de esconderse del ataque Cylon, ¿ correcto?
Gemilerimize bir çeşit virüs yaymak için Navigasyon Komuta Programını kullandılar ve bence bu sayede gemiler Cylon emirlerine duyarlı hale geldi.
Creo que usan el CNP para infectar sus naves con alguna clase de virus de computadora que los hacen susceptibles a los mandos Cylon.
O zaman- - Cylon cihazıydı.
Entonces eso es un dispositivo Cylon.
"Bakın, bir Cylon cihazı."
Mira, un dispositivo Cylon. ¿ En serio?
"Öyle mi? Cylon cihazının neye benzediğini nereden biliyorsunuz, Doktor?"
¿ Cómo sabes cómo es un dispositivo Cylon, doctor?
" Söylemeyi unutmuştum, teknolojilerine aşinayım çünkü bir Cylonla son 2 yıldır seks ilişkim vardı.
Olvidé mencionarlo. Estoy familiarizado con su tecnología porque tengo sexo con un Cylon desde hace dos años.
- Başka birinin Cylon ajanı olarak suçlanması gerektiğini düşünüyorum.
Pienso en alguien más que necesite estar implicado como un agente Cylon.
Cylona benzemiyor. Ayrıca kendisini Cylon partilerinde gördüğümü hatırlamıyorum.
Y no recuerdo haberlo visto en ninguna de las fiestas Cylon.
Bu gemideki hiç kimse Cylonların bize benzediğinden daha şüphelenmedi.
Estuvo hasta ahora a bordo, nadie sospechó que los Cylon ahora lucían como nosotros.
- Cylondu. - Evet, öyleydi.
- Así que es un Cylon.
Eğer Cylonlar bize benziyorsa içimizden herhangi biri Cylon olabilir.
Si los Cylon se parecen a nosotros entonces cualquiera de nosotros puede ser un Cylon.
Paniğe sebep olmak ya da sabahları dişlerini fırçalamadıkları için insanların komşularını Cylon olmakla suçlamalarını istemem.
No queremos causar pánico o que la gente acuse a sus vecinos de ser Cylons porque no lavaron sus dientes en la mañana.
- Endişe etmene gerek yok. İlk Cylon avcı uçağıyla karşılaştığım anda kahramanlık arzum yok oldu.
Mi gusto por heroísmos se desvaneció desde el primer momento en que me enfrenté a un caza Cylon.
Gerçekten Cylonsa, fırtınanın radyasyonu yüzünden neden şimdiye kadar hastalanmadı.
¿ Si es un Cylon, porqué la tormenta de radiación no lo enferma?
Cylon fizyolojisi üzerinde fırtınanın gözle görülür etkileri zaman alıyor diye ortaya teori atabilirim sadece.
Bueno, sólo puedo teorizar que tomará un tiempo para que los efectos de la tormenta se vuelvan aparentes en la fisiología Cylon.
Leoben'la karşılaştığımızda birkaç saattir buradaydı.
Para cuando encontramos a Leoben debía haber estado aquí por varias horas. ¿ Supongo que no te importará el hecho de que no soy un Cylon?
Cylon olmadığımı umursamıyorsunuz herhalde! Şu anda yapabileceğin en akıllıca şey susmak olacak.
Lo más inteligente que puedes hacer ahora es cerrar tu boca.
- Evet. Ve bir anda Dr. Baltar "Müthiş Cylon Detektörünü" yarattı.
Y así, el Dr. Baltar inventó el asombroso detector Cylon.
Kendisini yetkilendirdim.
Se ha convertido en nuestro residente experto en Cylon.
Gemideki Cylon eksperi oldu. Laboratuara götürsün ve verici mi ya da artık ne haltsa çözsün.
Llévalo al laboratorio, fíjate si es un micrófono o lo que sea que es.
72 adet Cylon avcı uçağı 1-2-0, 4-8 rotasından yaklaşıyor.
Entrando 72 cazas Cylons. Aproximándose a 72 marca 48.
Cylon tehlikesi peşimizdeyken olmaz.
No con la amenaza Cylon tras nosotros.
İçimizde her an saldırıya geçecek başka Cylon ajanları olabilir.
Puede haber agentes Cylons entre nosotros esperando para golpear en cualquier momento.
Bazıları Cylon olduğunu bilmiyor bile olabilir.
Alguno puede no saber siquiera que es un Cylon.
Dakikalar önce, ana dünyamıza karşı bir Cylon saldırısının yolda olduğu haberini aldık.
Hace unos momentos, hemos recibido aviso... Que un ataque Cylon contra nuestro mundo esta en marcha.
Gerçek olansa insansı bir Cylon olduğunu bilmiyor olması.
El hecho es que ella en realidad no sabe que es un Cylon humanoide.
Ama insansı Cylon ile orijinal Cylon arasında bir C.G. Cylon var.
Pero en el medio del Cylon humano y el Cylon original... Hay un Cylon dibujado por computadora.
6 Numara bir insansı Cylon.
Numero 6 es una Cylon humanoide.
Kadınlar ve erkekler aynı seviyedeler ister ateşle savaşmak olsun ister uçakla Cylon haklamak, ne isterseniz.
Los hombres y mujeres están al mismo nivel... Combatiendo fuegos o combatiendo como pilotos... Derribando Cylons, lo que digas.
İçimizde Cylon ajanları olabilir.
Puede que haya agentes Cylon viviendo entre nosotros.
Bazıları Cylon olduğunu bilmiyor bile olabilir.
Puede que algunos ni siquiera sepan que son Cylons.
Bir bahriyeli pilotlardan birine, İkinci Kaptan'ın adamın birini Cylon sandığı için Ragnar'da bıraktığımızı söylemiş.
Un marine ha dicho a uno de los pilotos que hemos abandonado a un tipo debido a que el X.O. dijo que era un Cylon.
Eğer iyi bir Cylon olursan, eminim bir gün Tanrı seni şirin, küçük bir ayaklı tost makinesiyle ödüllendirir.
Estoy seguro que algún día, si eres una buena Cylon te recompensarán con una pequeña y encantadora tostadora.
Cylon işgali altındaki Caprica
CAPRICA - Ocupada por Cylons
- Hiç yorgun görünmüyorsun.
- Pues no lo parece. Porque es una Cylon.
- Cylon da ondan. Oraya gelip, seni pataklamamı istiyorsun, değil mi?
Tú lo que quieres es que te patee el culo, ¿ no?
Cylon ajanları gizlice Olympic Carrier'a sızmıştı.
Agentes Cylons se han infiltrado en el "Olympic Carrier".
- Büyük ihtimalle o gemide bir Cylon ajanı var.
Cálmese.
Eh, Gaeta, sen ve Doktor, Cylon detektöründe neler yaptınız?
Entonces Gaeta, ¿ como vais el doctor y tu en el detector de Cylones?
Ne Cylon detektörü?
¿ Cómo, un detector de Cylones?
Gemide bir Cylon daha var.
Hay otro Cylon a bordo de esta nave.
- Ben Cylon değilim!
- ¡ No soy un Cylon!
Ben Cylon değilim!
¡ No soy un Cylon!
Sadece 12 tane Cylon modeli var.
Solo hay 12 modelos de Cylons