English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ D ] / Dansçı

Dansçı traduction Espagnol

4,129 traduction parallèle
Gemma Parker, 22 yaşında. Bertrand Ballet Şirketi'nde dansçı.
Su nombre era Gemma Parker, edad 22, bailaba para la Compañía de Ballet Bertrand.
Konuştuğun diğer dansçı kız.
La otra bailarina a la que interrogaste.
- Arkadaşım Jimmy Hewson baş dansçı olmuş.
Mi compañero Jimmy Hewson es el nuevo jefe de danza.
- Sen çok iyi bir dansçısın.
- Pero eres muy buena bailarina.
- Ben... - Reno'lu boru dansçısı.
- La bailarina de streaptease de Reno.
- Senin de dansçı olduğunu duyduk.
- Hemos oído que eres bailarina.
- Dansçı mısın?
- ¿ Lo eres? - Lo soy.
Sen tanıdığım ilk profesyonel dansçısın. Tabii Fanny dışında.
Eres la primer profesional de baile que conozco.
Benden genç bir kadın, sabık bir dansçı Post Gazetesi'nde Altıncı Sayfa haberi olacak cinsten bir şey demek istediğimi anlıyor musunuz?
Una mujer más joven, ex bailarina, un poco se escribe solo en la página seis del Post, ¿ entienden a qué me refiero?
Sen de ünlü modern bir dansçı olacaksın ve ben de seninle ilgili pahalı kitaplar yayınlayacağım.
Y tu serás una famosa bailarina moderna... Y publicaré un libro muy caro sobre ti.
Hurdaya çıkmış evrak işleri yapan yaşlı bir dansçıya mı?
Una vieja y derrotada ex-bailarina haciendo papeleo?
Yedek dansçılar çıksın.
Los suplentes, fuera.
Yedek dansçılar dışarı çıksın.
suplentes, fuera. Fuera.
Lisede dansçı biriyle çıkmıştım kızın hocası da bu sektörde bir geleceğim olabileceğini söylemişti.
Salí con una bailarina en el colegio... Y su profesora decía Que podría haber tenido futuro en eso.
Herhalde ben dansçıyım.
- Soy una bailarina, supongo. - Mm.
Hala iyi bir dansçıyım ama burada değil.
Aún voy a ser una bailarina. Solo no aquí.
Üniversiteye dönmüşüm gibi,... ama herkes dansçı olmuş, gösteri sanatları popüler değil.
Es como volver a la universidad, pero como si todos fueran bailarines y no estudiantes de semiótica.
- Ben dansçıyım ve buraya geldim.
- Soy una bailarina, y estudié aquí.
Bu güzel dansçı önümüzdeki hafta Hollywood'a gidiyor.
Esta pequeña lámpara se dirige a Hollywood la próxima semana.
Amatör bir dans için kötü sayılmaz belki ama Heather profesyonel dansçı olmak için California'ya taşınıyor bu yüzden hepimiz garip ve üzgün hissetmeliyiz.
Vale, quizás no estaba tan mal para una principante pero Heather se muda a California para ser una bailarina profesional. Así que eso debería hacernos sentir bastante tristes y raros.
Yarım ay ardha chapasana'dan, kral dansçının kolay bir çeşidine geçiyoruz...
Mientras nos movemos de la media luna ardha chapasana, hacia una variación sencilla del rey bailarín...
Eski koçları Floridalı bir ateş dansçısı için ailesini bırakıp gitmiş ben de yerine geçtim.
La antigua entrenadora abandonó a su familia... por un bailarín de fuego de Florida, así que estoy de suplente.
Egzotik bir dansçı.
Una bailarina exótica.
Ayrıca dansçı olmanın mutluluğunu.
También experimentaremos... la alegría de convertirnos en bailarines.
- İyi bir dansçı mı bari?
¿ Es buen bailarín?
Çocukluğumdan beri, bir şarkıcı ve dansçı olarak yetiştirildim.
Desde que era niña, fui entrenada como cantante y bailarina.
Bir dansçıydı. Caz dansçısı.
Era una bailarina... de jazz.
Körpecik bir dansçı!
Una hermosa bailarína....
'Dansçı Anneler'i izlemek için meşgul değilsin.
No lo suficiente como para ver las Madres Bailarinas.
Yemek, oyunlar, dansçılar olacak.
Comida, juegos, bailes...
Çünkü olay olduğu zaman Manhattan'da dansçı kızla yatıyordun.
Porque te escapas a Manhattan en cualquier momento para joder con una corista.
- Dawson'ın Dansçı Kızları.
- Son las Muñecas Danzantes de Dawson.
Dawson'ın Dansçı Kızları.
Muñecas Danzantes de Dawson.
Ben büyük bir dansçıyım!
¡ Soy una gran bailarina!
- Ben iyi bir dansçıyım, belki de o gece sarhoştum.
Soy un bailarín con estilo. Quizá tome algo esta noche.
Sam'in iyi bir dansçı olduğunu bildiriyorum.
Sam es un bailarín con estilo.
- Bir dansçı bir adamla dans edip "En iyi müşterim sensin." demiş. Ama sonra başka biriyle dans etmiş.
Bueno, una de las bailarinas estaba bailando con un tipo diciendo, "Eres mi favorito, eres mi favorito" pero ahora está bailando con otro tipo.
Annesi meşhur bir dansçıymış.
Su madre fue una bailarina, una buena.
O hâlde bir dansçımızın korkunç ölümüyle ilgisi yok.
Entonces, ¿ no tuvo nada que ver con la trágica muerte de una de nuestras bailarinas?
Dansçılardan bazıları da bana yardım edecek.
Algunos bailarines van a ayudarme, también.
Brittany, Cha-Cha rolüne, en iyi dansçı o.
- Brittany de Cha-Cha, es la mejor bailarina.
* Annem o gece doğuşmuş bir dansçı *
Mamá dio a luz a una mani-inquieta.
Nerden biliyorum derseniz ben de Gaga'nın dansçılarından biriydim.
Y lo se porque yo era uno de los bailarines de Gaga.
Az önce dansçılarla ve gösterinin yönetmeniyle konuştum.
Acabo de hablar con los bailarines y el director del espectáculo.
Dansçılar ve yönetmen kendi yerindeymiş.
Los bailarines y el director tenían el sitio para ellos solos.
"Bir dansçı, diğer tüm insanlardan farklı olarak iki defa ölür."
"Un bailarín, más que cualquier otro ser humano, muere dos veces."
Dansçılarda yaygındır.
Común en las bailarinas.
Bu küçük kasabaya bir yenilik getirmiş olabilirim. Tıpkı Dansçı Dan ya da şu tavşan kulağı takıp mor bir haçla etrafta gezen adam gibi.
Debería convertirme en la novedad del pueblo como Dan el Bailarín o ese tipo con las orejas de conejo que va por ahí por la noche llevando esa cruz púrpura gigante.
İnsanlar Dansçı Dan ve Paskalya Joe ile dalga geçiyor ama park alanına işememeleri konusunda söz verdiklerinde Chubby's Burgers'ın onlara bedava yemek verdiğini biliyorum.
La gente encuentra graciosos a Dan el Bailarín y a Joe Semana Santa, pero sé de seguro que en Chubby's Burger les dan comida gratis si prometen no orinar en el parking.
Ben boru dansçısı filan değilim.
- No soy streaper.
Ateş dansçısı Ariel'i hatırladın mı?
¿ Te acuerdas de la bailarina con fuego Ariel?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]