Defalarca traduction Espagnol
3,512 traduction parallèle
Zanlı onları öldürmenin en iyi yolunu biliyormuş ama yine de öfkesini dindirmek için öldürdükten sonra defalarca onları bçaklamış.
El su-des sabía cuál era la mejor forma de matarlos pero luego los apuñaló muchas veces para expresar su ira.
Bunu defalarca kanıtladı.
Lo ha demostrado en repetidas ocasiones.
Sanki aynı şeyi daha önce defalarca yapmadın.
No es algo que no te hayas hecho a ti mismo cien veces.
Onu defalarca aradım.
Intenté llamar varias veces.
Bu kız bunu defalarca kez atmaya kalktı.
Esta chica ha intentado tirarlo muchas veces...
Baş şaman sizi defalarca uyarmadı mı? Yabancılardan kaçınmanız gerekiyor.
La Señora le dijo que evitara a los extraños.
Ona bunu yapmaması için defalarca yalvardım ama kendi yapması gereken şeyi neden başkalarına yaptıracağını anlamıyordu.
Yo le rogué que no lo hiciera muchas veces... pero ella no vio por qué debería dejar que otros hicieran lo que debía hacer por ella misma.
Defalarca tecavüze uğradıktan sonra gönderildi. Gardiyan tarafından.
Fue transferida después de varias violaciones por un guardia.
Cep telefonunu defalarca aradım.
- Marqué a tu celular.
Bir tarafta, 400 senedir izlenen artan oranda güzellik, sadelik, simetriye doğru yönelen, defalarca dünyanın çalışma biçimine dair içerikle beklentilere karşılık vermiş bir yol.
Por otra parte, tenemos la dirección que hemos tomado los últimos 400 años, que busca aumentar la belleza, la simplicidad, la simetría, y un camino que de vez en cuando ha dado sus frutos con conocimientos más profundos de cómo funciona el mundo.
Kaptan, kolunuz zayıf düşene kadar defalarca beni yumruklayacak mısınız?
Capitán, ¿ va a pegarme una y otra vez hasta que su brazo se debilite?
Ona defalarca işkence eden babası tarafından tacize uğramıştı.
Había sido violado por su padre y torturado en repetidas ocasiones.
Bunu defalarca yaptım.
La he realizado incontables veces.
Delilik, insana defalarca aynı şeyi yaptırır, ve her seferinde farklı sonuçlar beklersin.
Locura es hacer la misma maldita cosa una y otra vez y esperar un resultado diferente.
Kendime defalarca sordum kim hayatımı yok edecek kadar beni hor görmüş?
Me he preguntado una y otra vez ¿ quien me despreciaba a mí lo suficiente como para destruir mi vida?
Ben bunu defalarca yaptım.
- Lo he hecho mil veces.
Defalarca şelaleye gittim.
Fui a la cascada varias veces.
Her gün defalarca kez bana aynı aptalca şeyleri söyletiyorsun.
- En Londres. Me hace decir las mismas cosas estúpidas una y otra vez todos los días.
Her gün defalarca kez bana aynı aptalca şeyleri söyletiyorsun.
- Londres. Me hace decir las mismas cosas estúpidas una y otra vez todos los días.
Sadece bunu defalarca düşündüm.
Me sorprendí dándole vueltas una y otra vez.
Doğruları yayan WikiLeaks'e defalarca yapılan saldırılar ANONYMOUS hacker kolektif videosu ve finans kaynaklarının kapatılması üzerine çok açık bir şekilde belirtiyoruz ki, ifade özgürlüğü ve özgür basın için savaşacağız.
Después de muchos ataques a la plataforma de WikiLeaks, video conjunto de los piratas de ANONYMOUS incluyendo el cierre de su financiamiento, dejamos muy en claro que lucharemos por la libertad de expresión y de prensa.
Julian defalarca test yaptırmayı reddetti.
Julian se negó repetidas veces a hacerse el análisis.
Evet, onu defalarca vurdum.
Sí, yo disparé un montón
Annem kan kaybederken doktor ciğerlerime hava verip ellerini defalarca göğüsüme bastırdı. Tıpkı mastürbasyon yapar gibi ritmik ve tekrarlayan hareketlerle.
Mientras sangraba, el doctor empuja el aire a mis pulmones, y presionó sus manos repetidamente sobre mi pecho, con el mismo ritmo, el movimiento repetitivo que usó para masturbarse en esa misma mañana.
Bu kızla defalarca çıktım.
La he visto tal vez media docena de veces o algo así.
"Bay Knightley onunla defalarca imalı konuşmuştu, tıpkı kendi kalbi gibi."
"El Sr. Knightley le dio un indicio, al igual que su corazón."
Sen kaybolduktan sonra seni defalarca rüyamda gördüm.
He soñado mucho contigo desde que desapareciste.
Bugün bu konuyu defalarca kez konuştum çok garip, kendine özgü ve çok tuhaf.
Pero Checkers, ya lo dije varias veces, es muy extraño, personal, raro.
Hayalet şekilsiz bir duygudur. Defalarca kendini tekrar etmeye mahkumdur. Ta ki yapılan yanlışı düzeltilinceye kadar devam eder.
Un fantasma es una emoción sin forma condenado a repetirse a sí mismo una y otra vez hasta que corrija los errores que cometió.
Buna defalarca, yaparsın hayatına her baktığında ve içinde olduğun duruma, seni kimin o duruma getirdiğine.
Lo hace una y otra vez, Cada vez que nos fijamos en su vida Y se ve la posición en que está y quién usted puso en su lugar.
Size defalarca sapladığı bıçak o esnada neredeydi?
¿ Y a este punto dónde estaba el cuchillo, el cuchillo que fue usado para apuñalarla repetidamente?
Seni aradım, defalarca.
Y te llamé, un montón de veces.
Seni aradım, defalarca.
Y te he llamado muchas veces.
Korkaklar gerçek ölümlerinden önce defalarca ölürler.
LO COBARDES MUEREN MUCHAS VECES ANTES DE MORIR DE VERDAD.
Defalarca bana yardım edeceğini söyledin.
Me has dicho varias veces, que me ayudarías.
Tarih bunu defalarca kez kanitladi.
La historia lo ha demostrado una y otra vez.
Birbirimizi defalarca gördükten sonra...
¿ Qué? Después de vernos a nosotros mismos Una vez más, otra vez... y de nuevo, ¿ qué pasará?
- Kendisini defalarca aradım.
Intente llamarlo muchas veces.
Sizi defalarca aradığını söyledi.
Ella dijo que lo llamo varias veces.
Defalarca... Defalarca...
Muchas veces... innumerables veces.
Nat Kennedy'nin büyük bir destekçisiydi. Defalarca mitinglerinde şarkı söyledi.
Era un gran seguidor de los Kennedy... actuó muchas veces en sus mítines.
Bir kızla öpüştüm, tek bir kız... Evlilik harici, defalarca... ama sadece öpüştük, sayılıyor muydu bilmiyorum...
Aunque sí besé a una chica en particular, fuera del matrimonio, varias veces, pero son solo besos.
Bizi defalarca ters köşeye yatırdı.
¡ Ha estado en contra nuestra una y otra vez!
Katil kızı uzun bir bıçakla defalarca kesmiş sonra kıza form aldehit enjekte etmiş. böylece kesin ölüm saatini belirleyemiyoruz.
El asesino la ha penetrado con un cuchillo Tramontina y le inyectó formol, así no se sabe la hora del asesinato.
Babam bana defalarca sizin ne muhteşem biri olduğunuzu söyleyip dururdu.
Más de una vez mi padre me ha dicho que usted es un hombre brillante.
Söylemek istediğim, okulun normal akışı içersinde yer alan biri olmalıydı, cinayet mahallinde daha önce de defalarca dolaşmış, hatta belki de kurbanı tanıyan biri.
Me refiero a que tiene que haber sido alguien que conociera la facultad. Que había caminado antes por ese lugar. Quizás tuvo contacto con la víctima y por eso no llamó la atención.
Defalarca!
¡ Repetidamente!
Bana göre bir erkeğin lastik terlik giymesinde sakınca yok ama sen aynı fikirde olmadığını defalarca belirttin.
Pienso que está bien que un hombre use Crocs, y tú lo has puesto abundantemente claro que no.
Defalarca söyle.
Dígalo una y otra vez.
Evet, hem de defalarca. Ama bir türlü çıkmıyor.
Sí, una y otra vez, pero no se suelta.
Defalarca sana veda ettim zaten.
Ya te he dicho adiós varias veces.