Derhal traduction Espagnol
11,297 traduction parallèle
Derhal beni bırak.
Libérame de inmediato.
Derhal kapıyı aç!
Abre la puerta ahora!
Derhal.
Ahora.
Derhal bir ambulansa ihtiyacımız var.
Necesitamos una ambulancia ahora.
Biri derhal Candace'e yardım etmeli.
Muy bien, mira... alguien debe ayudar a Candace ahora.
Derhal bu evden defol!
¡ Sal de esta casa ya mismo!
- Derhal hissettin arzuyu demek. - Evet.
- ¿ De inmediato deseaste sesos?
Derhal Vestry Bölgesi'ne takviye yollayın!
Aquí 6-Delta-4. ¡ Solicito refuerzos inmediatamente en Vestry Hall!
Oğlumu derhal evimde istiyorum.
Quiero a mi hijo de vuelta a casa ahora.
Elinizdeki bütün bilgileri derhal Komiser Jamart'a devredin.
Se le transferirá toda su información al Comandante Jamart.
İşbaşına, derhal olay yerine gidiyoruz!
Son ellos. ¡ Vamos enseguida!
Derhal.
Ahora
Kızımı derhal geri istiyorum.
Quiero que me devuelvas a mi hija ya.
Müdür Merrick İç Güvenlik'te bizimle görüşmek istiyor, derhal.
El Director Merrick nos quiere en Seguridad Nacional, ahora.
Derhal yetkililere haber verin.
Contacten con las autoridades inmediatamente.
Eğer doğruysa, derhal davanın reddini talep ediyorum.
Si eso es cierto, entonces pediré la anulación.
- Evet. O suçlunun derhal bize iadesini istiyoruz.
Requerimos su extradición inmediata.
Derhal New York'a dönmek istiyorum.
Quiero regresar a Nueva York de inmediato.
Derhal ellerini başının üstüne koy.
Pon las manos encima de la cabeza ahora.
Efendi'ye söyle onunla derhal görüşmem gerek.
Dile al Amo que necesito verlo de inmediato.
Tüm birimler, Derhal gemiyi terk edin, sancak tarafa.
Todas las manos, todas las manos, abandonar el barco hacia los Lee, del lado de estribor.
Derhal kaçın.
Ahora la sacaremos.
Def ol. Derhal.
Váyase... ahora.
- Hakimin fikrini değiştirmen gerek, derhal.
Necesito que convenzas a un juez, hoy mismo.
- Derhal ofise!
- En el despacho, ahora.
Derhal odana git!
Vete a tu puta habitación.
Onu araman lazım, DERHAL.
Tienes que llamarla ahora mismo.
Özellikle onları iki haftada birden fazla görmek istiyorsanız,... bunu derhal değiştirmenizi öneririm.
Le sugiero el cambio ahora, especialmente si le gustaría verles más de una vez cada dos semanas.
- Derhal kalk!
- ¡ Levántate ahora!
Derhal in trambolinden!
¡ Bájate del trampolín ahora mismo!
Affedersiniz, oğlumun derhal yardıma ihtiyacı var.
Disculpe, mi hijo necesita ayuda ahora.
Beni derhal araman gerek.
Necesito que me llames de inmediato.
Dinle beni aşağılık, sesini alçalt derhal.
Escúchame. Baja la puta voz ahora mismo.
Benden derhal özür dilemelisin, Cole.
Tienes que disculparte ahora mismo conmigo, Cole.
Derhal git buradan.
Sal de aquí, ahora.
Bak ne diyeceğim? Bana bunu derhal söyleyebilirsin ya da seni kıçını kaldırıp mahkemeye gelmen için tebliğ ederim ve mahkemede neden polisten kanıt sakladığını izah edersin.
Sabes qué, puedes decírmelo ahora, o puedo meterte una citación por el culo, y entonces tendrás que explicar a la corte por qué le escondiste una prueba a la policía.
Derhal bir telgraf çekip, sözlerinin değerinin düştüğünü babana haber verebilirim.
Puedo telegrafiar ahora mismo y mencionarle esto a su padre, hacerle saber lo que ha disminuido el valor de su palabra, ¿ no?
Binin derhal.
Arriba. Ahora.
Derhal!
¡ Ahora!
Derhal Salt Lake'e dönmemiz söylendi.
Debemos volver a casa en Salt Lake de inmediato.
Derhal hasat edilmezse haşhaşımız çürüyüp gidecek.
Nuestro cultivo de amapolas se pudrirá si no es cosechado inmediatamente.
Derhal!
Ahora!
O geçidi derhal açmalıyız yoksa oradan tek gelecek olan düşman olur.
Tenemos que conseguir que ese portal se abra de nuevo rápidamente o lo único que atravesará será el enemigo.
- Derhal.
Yo me encargo.
- Derhal ve bundan sonrası içinde.
- a esta institución de inmediato. - Inmediatamente y de aquí en adelante.
Beyhude yanan her mumun derhal söndürülmesi çocuk doğum günlerini mantıksız bulmamın yegane sebeplerinden biridir. - Holt.
"La inutilidad de encender velas solamente para apagarlas de inmediato es solo una de las razones por la que las fiestas de cumpleaños de niños son inútiles".
Şey, ortamı yumuşatmaya çalıştı ama ben bir dahaki sefere dükkana uğradığımda kızı orada görürsem babamdan derhal hesabı kapatmasını ve başka yerde alışveriş yapmasını isteyeceğimi söyledim.
Y, bueno, trató de calmar las cosas, pero... yo dije que si encontraba esa chica en la tienda otra vez, me iba. Se lo diría a mi padre y cerraría su cuenta inmediatamente, y llevaríamos nuestros asuntos a otra parte.
Derhal yerel polisle irtibata geçiyorum.
Sí.
Affedersiniz ama biz de derhal bir dava reddi talep ediyoruz, Sayın Yargıç.
Disculpe, pero pedimos una desestimación inmediata, Su Señoría.
Derhal polise gitmeliyiz.
Usted puede ir a la policía ahora
- Derhal efendim.
Enseguida, señor.