Devrim traduction Espagnol
2,445 traduction parallèle
İş dünyasında devrim etkisi yaratacak.
Esto va a revolucionar la forma en que hacemos negocios.
Bu alet, çocuk bakımında devrim yaratacak.
Esto revolucionará el cuidado de niños.
İşte devrim yaratacak olan bu.
- Esto sí que es revolucionario.
Bir çok tembelleştik. Düşünce sistemimizde bir devrim yapmak için birkaç jenerasyon geriden geliyoruz.
La revolución de nuestro pensamiento está atrasada en varias generaciones.
Ben bir devrimden bahsediyorum. Belki bu devrim en zor olanı, bu öyle bir devrim ki insan ruhunun içinde olan bir devrim, herşeyi baştan sona yıkabilmek herşeyi atabilmek, ve beyaz bir sayfa açıp - "Evet, bu problemi nasıI çözeceğiz" diyebilmeyi gerektiren türde bir devrim
Hablo de una revolución quizás de las más difíciles una que se produce en el alma y en la mente del ser humano para poder destruir y botar todo y empezar de nuevo con un papel en blanco y decir : "¿ Cómo resolvemos este problema?"
Dünya petrol rezervinin yüzde 25'inin bulunduğu Suudi Arabistan'da devrim olursa ne olur?
¿ Qué pasaría si hay una revolución en Arabia Saudita con el 25 % del petróleo mundial allí?
Petrolün gelişmesiyle oluşan o dev nüfus patlamasından önce para sisteminde de bir devrim yaşandı.
Antes del gran crecimiento de población que ocurrió con la llegada del petróleo, también llegó una revolución en el sistema monetario.
Yunanistan'da devrim yolda.
Hay una revolución ocurriendo en Grecia.
Bu bir halk hareketi değil, bu bir devrim.
No es malestar civil ; es una revolución.
Emir'in ülkesine dönmesi gerekti. Devrim mi ne varmış.
El Emir tuvo que volar a casa- - algo acerca de una revolución.
Bir devrim olsa, insanlar Başbakanı veya Başkanı alaşağı ederler.
Si hay una revolución, la población simplemente saca el Primer Ministro o al Presidente.
Yüz elli milyon yıl önce,... dinozorlar altın çağlarına yaklaştığında,... bir grup ayrılarak devrim niteliğinde bir evrim geçirdi.
Hace muchos años cuando los dinosaurios estaban en su edad de oro un grupo se adaptó hacia líneas nuevas y revolucionarias.
Devrim?
Revolucion?
SSCB sizi daha fazla soyamadığı gün yıkılacak. Yeni bir devrim olacak.
Cuando el bloque sovi � tico no pueda seguir saqueado, caer � todo y ser � una nueva revoluci � n.
Her devrim küçük, cesur bir hareketle başlar ama umarım durumun ne kadar ciddi olduğunu biliyorsundur.
Toda revolución... Pero espero que sepa cuán seria es la situación.
Her devrim küçük bir hareketle başlar.
Toda revolución empieza con un acto pequeño.
Yaşasın devrim.
Larga vida a la revolución.
Kusura bakma, ama bir devrim yaşanıyor, Dylan.
Lo siento, hay una revolución en curso, Dylan.
Dışarıda kargaşa hakim. Hatta devrim bile.
Hay intranquilidad, quizá una revolución.
Yaşasın devrim!
¡ Viva la revolución!
Üstün... Devrim!
¡ La Revolución... se ha acabado!
Ama, efendim. Hepsinden devrim kokusu geliyor.
Huelo revolución en todos ellos.
Her, devrim bir döneme aittir.
Usted pertenece a una era de revolución.
Efendim, devrim bir döneme ait değil.
Señor, la revolución no pertenece a una época.
Devrim, her yerde oluşabilir her zaman ve her ne olursa olsun., değilmi efendim?
puede ocurrir en cualquier parte, en cualquier momento y en cualquier caso. Bien, ¿ señor?
Bu bir grev değil ya da bir devrim.
Esto no es una huelga o una revolución.
Devrim dönemine gerimi döndük?
¿ La era de la revolución regresó?
'Efendim, devrim bir döneme ait değil.'
- Señor, la revolución no pertenece a una época. "
" Devrim, her yerde oluşabilir, her zaman ve her ne olursa olsun'
"esto puede ocurrir en cualquier parte, en cualquier momento y en cualquier caso."
Efendim, bir devrim bir döneme ait değil.
Señor, una revolución no pertenece a una época.
Bu tam bir devrim.
¡ Eso es genial!
Her Cezayirli kazançlarını devrim için harcamak durumundadır.
Todos los argelinos, todos ellos, deben pagar su cuota para la revolución.
Devrim başladı.
La revolución está en el aire.
Devrim, ben de ona hizmet ediyorum.
También sirvo a la revolución.
Devrim dozer gibi. Önüne geleni yok ediyor.
La revolución es una máquina excavadora.
Devrim hayatlarla var olur.
La revolución nos quiere vivos.
O parayla devrim olmaz.
¡ No hay revolución con ese dinero!
Bu benim devrim değil.
Esta no es mi revolución.
Tıp bilimindeki devrim 1952 yılında gerçekleşti.
El gran avance en la medicina surgió en 1952.
Bu görünüşte zararsız meşhur dördüncü duvarın yıkılışıyla beraber Bayan Luxx bir devrim başlatmış gibiydi.
Con esta aparentemente inofensiva ruptura de la proverbial cuarta pared la señorita Luxx básicamente inició una revolución.
Bunu göreceksiniz. Bu Unity adında devrim yaratacak bir yazılım olacak.
Como puede ver, este va a revolucionar el Un nuevo software llamado Unity.
Ama, ama efendim, bu yazılım devrim niteliğinde, ve bu kesinlikle orijinal.
Pero, pero, señor, he desarrollado este software es absolutamente único.
Pinnacle, devrim yaratacak yeni yazılımı sunmaktan gurur duyar.
Nosotros en Pinnacle se sienten orgullosos de Presentamos el nuevo software revolucionario.
Televizyonda devrim yaratacak
Vamos a revolucionar la programación televisiva.
Devrim...
La Revolución...
Bu bir devrim.
El Sr. Daniels está aquí sólo porque Math le invitó.
RAK 295'in reçetesiz satılan performans arttırıcı ilaçlar içinde devrim niteliğinde olduğu her yerde konuşuluyordu.
'RAK 295, has sido abiertamente reportado,'tiene q ser revolucionario un excelente mejorador de rendimiento.
Siz de Devrim Muhafızları'nın komutanıydınız.
Era general en la guardia revolucionaria.
Hitler devrim yumruğunu havaya kaldırarak halkı selamlıyor kazanmak için onların desteklerini istiyordu.
Los comunistas alemanes reciben órdenes de Moscú
Devrim!
la revolución.
-... bir devrim.
- Es una revolución.