Dosdoğru traduction Espagnol
860 traduction parallèle
- Ben dosdoğru gideceğim ve sen ihtiyar, bir yoldaş ortağı olacaksın.. Ama dikkat! Bensiz toprak kazmayın.
Yo cabalgaré hacia delante, pero tú, Abuelo, conducirás una compañía y darás un rodeo. ¡ Pero ten presente ésto :
Olmaz, olmaz... Dosdoğru eve gitmeyi tercih ederim.
No, prefiero irme a casa.
Yukarı, yukarı, dosdoğru yukarıdaki ışığa.
Arriba, arriba, hacia la luz.
Şuna, Mata Hari dün gece buradan ayrıldıktan sonra dosdoğru genç Rosanoff'un odasına gitti. Ve önceki gece de birlikteydiler.
Simplemente que Mata Hari fue directa a casa del joven Rosanoff cuando salió de aquí anoche.
Dosdoğru, Megan.
Todo recto, Megan.
- Dosdoğru git.
Vamos derecho.
Eğer grand dükü size dosdoğru bir şekilde tarif etmiş olsaydım buraya gelmeyebilirdiniz.
Si hubiese descrito al Gran Duque correctamente, puede que no hubieses venido.
Dosdoğru Jamaika'ya yelken açıyoruz.
Jamaica esta a lo lejos, y navegaremos hacia alli.
Dosdoğru.
Y navegaremos hacia alli.
Dosdoğru bize geliyor.
Ya hemos cumplido...
Sadece dosdoğru yürüyeceğim.
Sólo a dar un paseo.
- Bildiğinizi dosdoğru söyleyeceğinize...
- ¿ Jura solemnemente decir la verdad
Bildiğinizi dosdoğru söyleyeceğinize namusunuz ve vicdanınız üzerine yemin eder misiniz?
¿ Jura solemnemente decir la verdad, toda la verdad y sólo la verdad - con la ayuda de Dios?
Bildiğinizi dosdoğru söyleyeceğinize namusunuz ve vicdanınız üzerine yemin eder misiniz?
¿ Jura solemnemente decir la verdad, toda la verdad y sólo la verdad, con la ayuda de Dios?
Oğlunu dosdoğru üniversiteye gönder.
Envíe a su hijo a la universidad.
Dosdoğru belaya gidiyoruz.
Vamos a meternos en líos.
Dosdoğru yatağıma mı?
¿ Justo en mi cama?
Viskinin içine daldı ve dosdoğru yatağımın kenarına kadar yüzdü.
Se zambulló en el whisky y nadó hasta mi cama.
Al bakalım. Şimdi dosdoğru yatağa.
Aquí, ahora métete en la cama.
- Charing Sokağı, sonra dosdoğru git.
- ¿ Cómo llego? - Por la calle Charing, todo recto.
Yoksa siz bacakları kurşun yaralarıyla dolu olan... -... dosdoğru içeriye dalıp onu yakalayan şu kişi misiniz?
¿ Es usted el hombre con la pierna llena de plomo, el que le arrestó?
Henüz tahmin edememişler için söylüyorum dosdoğru Japonya'ya gidiyoruz.
Para aquellos que no lo hayan adivinado todavía, partimos para Japón.
Ona bakın. Dosdoğru süt aracına gidiyor.
Miradla, se dirige al furgón del lechero.
Sapmadan dosdoğru gidin.
Siga adelante.
Hayır, Cora, dosdoğru gideceksin.
LAGO MALIBÚ 3 No, Cora, sigue recto.
Dosdoğru eve git, tamam mı Helen?
Vas a casa directamente, ¿ verdad?
Ve dosdoğru Bayan Warren'in yanına gitsen iyi edersin.
Y corre a ver a la Sra. Warren.
Ferry Building'den dosdoğru okyanusa.
Desde el edificio Ferry hasta el océano Pacífico.
Sabah 4.00'te şehre döndüm ve dosdoğru evinin yolunu tuttum.
Volví a la ciudad a las 4 de la mañana... directamente a su apartamento.
Dosdoğru merkeze götürelim.
Lo llevaremos a la central.
Bak, ya sen Alfred'i analiz etmeyi bırakırsın... ya da ben dosdoğru Bay Macy'e gider... ne kadar adi bir düzenbaz olduğunu anlatırım.
- O deja de analizar a Alfred... o le diré al Sr. Macy que es un fraude despreciable.
Mark, beni istasyonda bıraktıktan hemen sonra dosdoğru New York'a geri dönmek istedim.
Mark, cuando me dejaste en la estación sentí ganas de volver a Nueva York.
Dosdoğru odanıza gidiyorsunuz ve bütün öğlen sonrayı da orada geçireceksiniz.
Muy bien. Ve directo a tu cuarto, te quedarás ahí toda la tarde.
- Baines ile çene çalmak da yok. Tepsinizi alıp dosdoğru yukarı çıkın.
Coge su bandeja y ve directamente arriba.
Bu bir "erkek tüneli." Buradan dosdoğru lağım kanallarına ulaşabilirsin.
Esto es una "boca de alcantarilla". Puedes bajar directamente a las cloacas por aquí.
- Dosdoğru gidin..
De frente.
- Dosdoğru ölüm vadisine...
- Al valle de la muerte...
- Dosdoğru cehennemin ağzına sürün 600 süvariyi!
- Al mismo infierno... Cabalgan los seiscientos.
Dosdoğru zirveye.
Hacia la cima.
Karın kendini iyi hissetmiyormuş. Dosdoğru eve gitmen lazım.
Su esposa se siente mal.
Ve dosdoğru gidiyoruz
Y vamos a seguir
Belirli bir mesafeden yaklaş ve dosdoğru o kişiye yönel.
Vienes de lejos. Directa a la clienta.
Dosdoğru o kişiye bak, sanki kavga edecekmişsiniz gibi.
Mirándola a los ojos. Como si le buscases las cosquillas.
Kesin benim gibi bir ahmağı şu merdivenlerden dosdoğru aşağı atarlardı.
Apuesto a que tirarían a un bobo como yo por las escaleras.
Oradan dosdoğru yürüyün, dümdüz devam edin, Bayan Betsy.
Vaya hacia él y siga caminando.
Şimdi, dosdoğru yatağa.
Alice.
- Dosdoğru bir soru.
- Una sincera.
Umarım bana dosdoğru bir cevap verirsin.
Y espero una respuesta sincera.
Onu dosdoğru akıl hastanesine yolladılar.
Le devolvieron al manicomio.
Eğer Angela'yı alırsak onları dosdoğru kızın ayağına götürmüş oluruz.
Si la recogemos los llevaremos hasta ella.
Aracı ele geçirir geçirmez bay Wood ve bay Pendlebury dosdoğru depoya gelecek.
Continúo. Tan pronto como capturamos la camioneta, Mr. Madera y Mr.