Duyamıyorum traduction Espagnol
3,225 traduction parallèle
Fısıldadığında, seni duyamıyorum.
No puedo escucharte cuando susurras.
- Duyamıyorum.
No puedo oírte.
Seni duyamıyorum.
Lo siento. No puedo oírte.
Seni duyamıyorum!
¡ No puedo oirte!
- Seni duyamıyorum.
- Baja. - No puedo oírte.
- Bir saniye. Her kimseniz, sizi duyamıyorum.
No sé quién es, pero no puedo oírle.
Seni duyamıyorum.
No te escucho.
Seni duyamıyorum.
No puedo oírte.
Tek kelime duyamıyorum.
No oigo ni una palabra.
- Seni duyamıyorum!
- ¡ No te oigo!
Seni çok iyi duyamıyorum.
No puedo oírte bien.
O hırka üzerindeyken söylediğin hiçbir şeyi duyamıyorum, Schmidt.
Cuando usas ese suéter no escucho nada de lo que dices, Schmidt.
Duyamıyorum.
No puedo oírte.
Tam duyamıyorum zaten.
Apenas se puede distinguir.
cevap topu sizde, ama cevabınızı duyamıyorum.
Te veo sosteniendo la bola de respuestas, pero no oigo una respuesta.
Ben bir şey duyamıyorum. İşte!
No puedo escuchar nada.
Ashley, duyamıyorum.
Ashley, no te oigo.
Seni duyamıyorum!
¡ No puedo oírte!
Hâlâ duyamıyorum!
¡ Sigo sin oírte!
Hayır, duyamıyorum.
- No, yo... - No te escucho... Vale.
Tamam da fotokopi makinesinin sesi yüzünden hiçbir şey duyamıyorum.
Bueno, pero ni siquiera oigo nada por culpa de la fotocopiadora. Lo siento.
Dediğinizi hiçbir şeyi duyamıyorum!
¡ No puedo oír nada de lo que estáis diciendo!
- Üzgünüm seni duyamıyorum.
Lo siento, no puedo oírte.
Ben bir şey duyamıyorum.
No escucho nada.
Dur, seni duyamıyorum.
De acuerdo, aguanta.
Televizyonun sesini duyamıyorum!
¡ No puedo escuchar la TV!
Seni hiç duyamıyorum- - bu harika.
No puedo oírte... perfecto.
Jenna duyamıyorum.
No, Jenna, no puedo oírte.
- Seni duyamıyorum Tony.
No te oigo, Tony.
Hiçbir şey duyamıyorum!
¡ No puedo escuchar nada!
Duyamıyorum.
No les copio.
Min Soo, dışarıda konuş, çok sessiz konuştuğundan duyamıyorum.
Oye, Young Gyu, te dije que ya no me duele. ¿ Por qué gastar dinero en traerme al hospital?
Robotunun dağılma sesinden dolayı duyamıyorum seni.
No te oigo por el ruido de la destrucción de tu robot.
Onu duyamıyorum.
No la oigo.
Duyamıyorum. Lütfen.
¡ Por favor!
Steph, seni duyamıyorum.
Steph, no te escucho. ¿ Quién es?
Telefon çalıyor, seni duyamıyorum.
No te oigo, está sonando el teléfono.
Duyamıyorum.
Se está cortando.
O kadar hızlı duyamıyorum.
Puedo escuchar si hablas despacio.
- Seni duyamıyorum.
- No te oigo.
Susmadığın için duyamıyorum.
No cuando no te callas.
- Ne dediklerini duyamıyorum.
- No puedo oír lo que dicen.
Seni duyamıyorum.
- Espera, no te oigo.
- Affedersin, seni duyamıyorum!
- Lo siento, no puedo oírte!
Duyamıyorum, duyamıyorum!
Eso es lo que pasa, que es lo que pasa!
Dua ederim ama bazen onu duyamıyorum.
Yo rezo pero a veces no lo escucho.
Korkarım ki sizi net bir şekilde duyamıyorum.
Me temo que no oi correctamente.
- Şarkıyı duyamıyorum.
No puedo oír la canción.
Üzgünüm, seni duyamıyorum.
Lo siento, terminaste.
Ne konuştuklarını duyamıyorum.
No puedo oír una sola palabra de lo que están diciendo.
- Ses algılamasını kapatıyorum. - Beni duyamıyor.
- Adiós reconocimiento de voz.