Dönecektir traduction Espagnol
807 traduction parallèle
Birazdan dönecektir, ya da bir saat içinde, belki de yarın.
La patrona volverá en unos minutos, en una hora, mañana.
Günün birinde geri dönecektir.
Si le explicamos la situación tarde o temprano regresará
Geri dönecektir. O yüzden bunu sonuna kadar kullan.
Ya volverá, así que aprovecha bien el tiempo.
İnsanlığın nefreti geçecek, diktatörler ölecek ve onların gücü insanlığa geri dönecektir.
El odio pasará, los dictadores morirán y el poder que quitaron al pueblo volverá al pueblo.
Dönecektir.
Oh... él volverá.
Eve dönecektir.
Volverá.
El yazısını bir ya da iki saat gizleyebilir belki daha uzun süre ancak yorgunluk başlar başlamaz gerçek el yazısına dönecektir.
Podría ocultar su escritura una hora, o dos, incluso más,... pero la fatiga comenzaría y acabaría escribiendo con su letra.
Vakti gelince dönecektir.
Regresará pronto.
Uyandığında geri dönecektir.
Y cuando se despierte volverá.
Geri dönecektir, bebeğim.
No tardará en volver, nena.
Kutsal babamız bize ne verdiyse yine ona dönecektir.
Todo lo que el Padre me dio, a El retornará, a El que vino a mí. No quiero ser arrojado de su reino.
Eğer hala hayattaysa günün birinde eve dönecektir.
Si él aún está vivo regresará a casa un día.
Bay City'dekiler dün gece arabamda buldukları sarhoşun ben olmadığımı anlamıştır. DeGarmot çılgına dönecektir.
Van a descubrir en Bay City... que el borracho en ese carro no soy yo... y DeGarmot se desesperará.
Kontratı bittiğinde bana geri dönecektir.
volverá cuando se acabe el contrato.
Geri dönecektir.
Volverá.
Hiç şansım yok. Geri dönecektir. Beni bulur bulmaz "elveda".
No se rendirá, y cuando regrese, me matará.
Sabah güzel olan bile akşam kemiğe dönecektir.
"Lo que nace bello en la mañana se marchita al acabar la velada."
Birazdan dönecektir.
Volverá enseguida.
- Gary'i merak etme, geri dönecektir.
- Y no te preocupes por Gary, vamos a traerlo de vuelta
İnsanlar geri dönecektir.
Van a volver todos.
- O zaman belki dönecektir.
Entonces quizás regrese.
Tekrar dönecektir!
¡ Regresara de nuevo!
Sürgündeki herkes evine dönecektir.
Que los exiliados vuelvan a casa.
Geri dönecektir.
Ella volverá luego.
Musa dönecektir...
Moisés regresará...
Yarın işine geri dönecektir.
Mañana volverá a trabajar.
"Kendi inşa ettiği o eski kulübesine dönecektir."
"Ahí es adonde irá, a esa casucha que está construyendo."
Dünya'nın etrafında dönecektir.
Girará alrededor de la Tierra.
Sürünerek size dönecektir.
Ella volverá a usted arrastrándose.
İzindeki tüm ordu mensupları birliklerine dönecektir. - Neden?
Todos los militares de permiso deben volver a sus destacamentos.
Yemek için geri dönecektir.
¿ Qué daño puede hacernos? Volverá para comer.
Ama, hayatım eminim geri dönecektir.
Pero, cariño estoy segura que volverá
Geri dönecektir.
El volverá
Geri dönecektir.
Él volverá
"Verdiğini sevgi sana, sıcaklık, iyilik ve şefkat olarak " sevdiklerin tarafından sana geri dönecektir.
El amor que das será correspondido y se manifestará para devolver el cariño y el afecto, y también los abrazos de aquellos que han amado.
Dönecektir.
Volverá.
Geri dönecektir. Yatağına git.
Ya verá que vuelve enseguida.
Hemen dönecektir.
- Dice que vendrá pronto.
Tahminimce, beyler, dansına tekrar dönecektir.
Presumo, caballeros, que volverá a su baile de nuevo.
Birkaç günde her şey normale dönecektir.
Y las cosas volverán a la normalidad en un par de días.
- Dönecektir.
- Volverá, verás.
Dönecektir.
Él volverá.
Dönecektir.
¿ Por qué no? ¿ Dos trabajos?
Onun için ne kadar endişelendiğimizi yakında anlayacaktır. Eminim geri dönecektir.
Se dará cuenta de que estamos muy preocupados y volverá.
Kısa süre sonra İtalya'ya geri dönecektir
Volverá a Italia pronto.
Fikirlerle dolu bir şekilde yuvarlanarak geri dönecektir.
Pronto vendrá botando, lleno de ideas.
Dönecektir, dönecek.
Si, volverá. Volverá.
Bizi sevdiği için kesinlikle dönecektir.
Porque si nos quiere, seguro que volverá.
Chester'ın Wellington'a gideceğinden eminim. Buraya askerlerle dönecektir.
Estoy segura que Chester llegará a Wellington... y traerá la policía montada.
İşi bitince dönecektir.
Tu esposo volverá cuando terminen el trabajo.
Kontrol etmek için geri dönecektir.
El volverá para conferir.