Ederım traduction Espagnol
8,293 traduction parallèle
Allah yardım eder.
Dios no va a jugar con nosotros.
Ve her seferinde sana saygısızlık eder ya da kötü davranır veya belaya bulaşır kendi kendine merak edersin, acaba yanlış olanı mı kurtardım diye.
Y cada vez que es irrespetuoso, se comporta mal, o se mete en problemas, usted va a preguntarse : "¿ Quizá salvé al equivocado?"
Bu tutmadı ama bir acı zor birine vermeye başlamak başka enayi yerine yardım eder.
Te tomó un segundo para que otro tonto empiece a metértela bien. ¿ Sabes qué?
- Leah yardım eder. Değil mi, Leah?
Además, Leah ayudará. ¿ Verdad, Leah?
- Theo, canım? Bir dua eder misin? Yemeği kutsayalım.
Theo, cariño. ¿ podrías dar las gracias?
Yardım eder misin?
¿ Me ayudarías?
Umarım bugün güzel olmaya devam eder.
Espero que el día siga así de bien.
Kurt'ü bulmama yardım eder misin?
Bueno, ¿ puedes ayudarme a encontrar a Kurt?
Bunu açmama yardım eder misin, Genç adam?
¿ Puede ayudarme a abrir esto? Joven.
Rose'da silah falan var ya, saklanmamıza yardım eder falan.
Rose tiene armas y esas cosas. ¿ sí? Y él puede ayudarnos.
Onu bulmamıza yardım eder misin?
¿ Va a ayudar a encontrarle?
Uçarsam, annemi bulmama yardım eder misin?
Si vuelo, ¿ me ayudas a encontrar a mi madre?
Gözlüklerimi bulmama yardım eder misin?
¿ Puedes ayudarme a encontrar mis gafas?
Bana yardım eder misin?
Me puedes ayudar?
Kamyonete bindirmemize yardım eder misin?
¿ Quieres ayudarnos a llevarlo a la camioneta?
- Les, gitmesine yardım eder misin?
- Les, ¿ podrías llevarlo afuera? - Sí, vamos, muchacho.
Süpermen herkese yardım eder.
Superman ayuda a todo el mundo.
- Herşeyi bulmana yardım eder.
Te ayudará a encontrar cosas.
- Bize yardım eder misiniz?
¿ Nos puede ayudar?
Müdür Jacques Jaujard'ın odasını arıyoruz, yardım eder misiniz?
Estamos buscando el despacho del director Jaujard... ¿ puede ayudarnos?
Red Rock'a vardığımızda O.B.'ye 50 dolar verirsin, sana yardım eder.
Dale a O.B 50 dólares cuando lleguemos a Red Rock, él te ayudará.
Üç sanık, 2100 dolar eder. Bu arada onlar için yaptığım savunma...
Tres defendidos, 2.100 dólares, que, por cierto, es una ganga...
Ben babana avlanmada yardım ederim baban da benim depodan cephane ve diğer malzemeleri toplamama yardım eder. - Ne dersin?
Puedo ayudar a tu papá a cazar, y él puede ayudarme a ir a buscar municiones... y otros suministros en la tienda.
Dostlar, akrabalar, yakınlar yardım eder.
Amigos, familiares... la comunidad..
Katana oraya gitmene yardım eder.
Katana puede guiarte.
Tamam mı? Birkaç sandviç ve biraz ucuz jambon alsam yoksa bu da mı seni rahatsız eder?
¿ Puedo comprar unos paninis y jamón barato... o eso también te pone incómodo?
Eşyalarımı taşımamda bana yardım eder misin?
¿ Te importaría ayudarme a cargar mis cosas?
Geçmişi unutmama yardım eder misin?
¿ Puedes ayudarme a olvidar mi pasado "?
Çünkü evren bile gerçek aşklara yardım eder.
Porque incluso el universo ayuda a los verdaderos amantes...
- Biraz yardım eder misin?
- Un poco de ayuda.
Amy, Ben'e bir biyoloji kitabı bulmasında yardım eder misin?
Amy, ¿ ayudas a Ben a encontrar el libro de biología?
Buradan çıkmama yardım eder misin, Iütfen?
¿ Me ayudaras a salir?
Bana yardım eder misin?
¿ Me ayudas?
Bu yemekleri dışarı yerleştirmem lazım fakat bahse girerim Alex sana yardım eder.
Debo preparar la comida, pero Alex puede ayudarte.
- Mutfakta yardım eder misin?
- ¿ Quieres ayudarme en la cocina?
Yardım eder misin?
¿ Podrías ayudarme?
Bana yardım eder misin?
¿ Puedes ayudarme?
Ona yardım eder misin?
- ¿ Lo ayudaría, por favor?
Sana biraz para verirsem bunu yukarı taşımama yardım eder misin?
Si te doy algo de dinero, ¿ me ayudarías a cargarlo por las escaleras?
Yardım eder misin?
¿ Le importaría...?
İnsanın başı derde girince Tanrı yardım eder derdiniz, efendim.
Señor, usted siempre dijo que Dios ayuda a aquellos en grandes problemas.
Bana yardım eder misin?
¿ No crees que puedes echarme una mano?
Fidye istesek kaç para eder haberin var mı?
¿ Sabes cuánto dinero vale su rescate?
Lütfen, yardım eder misiniz?
Por favor, ¿ puede ayudarme?
Bize yardım eder misin?
¿ Puedes ayudarnos?
- John, kardeşine yardım eder misin...
¿ John? Podrías ayudar a tu hermano a -
Yemek geldi. Paige, Dan'in masayı hazırlamasına yardım eder misin?
Ha llegado la comida.
Nehir yatağındaki akrabalarım bana yardım eder.
Esa gente en el lecho del río cuidará de mí.
Ta buradan buraya kadar her şeyi imha eder. Buna yaşadığımız yer de dâhil.
Y borra todo desde aquí hasta aquí Incluyendo Riverville.
Havamdayım dersem, Matthew'ı gerçekten çağırmak istiyorum desem fark eder mi?
Si dijera que quiero invitar a Matthew... ¿ te importaría?
Güçlü bir koz yakalarsak, Vekil Seo da Patron Kang'ın bırakılmasına yardım eder.
Si conseguimos una pista sólida, el asambleísta Seo liberará al Jefe Kang.