Edna traduction Espagnol
898 traduction parallèle
Karım Edna! Diana Baring ile.
Mi esposa Edna vino a cenar con Diana Baring.
Buradaki Bay Druce da genel müdürdür.
¿ Quién te mató, Edna? Dímelo, querida.
Seni öldürdüler, Edna. Seni öldürdüler. Söyle hayatım.
Siempre odiaste a Edna.
Sen Edna'dan hep nefret ederdin.
Vamos, señor, cálmese.
İçine biraz daha su istiyor.
Diana nunca se llevó bien con la pobre Edna Druce...
Neden önce gün Edna için bir bildirimde bulundu?
Diana estaba intrigada, pero la invitó a cenar.
O uğursuz onu kaybetmek istemedi. Edna onun gittiğini görmekten mutlu olacaktı. Sonra aniden dün gece aniden değişti.
Quizá siendo tan creída... pensó que uno de sus hombres se acercaba demasiado a Baring... y la quería fuera del camino.
Özellikle Edna ve Steart hakkında.
¿ Por qué la arrestaron?
Diana Baring, Edna Druce'u acımasız bir şekilde öldürmekle suçlanıyor.
Lo que yo hice debió suceder sin darme cuenta.
Öfkesini kaybediyor. Ve Edna Druce'un hayatı orada sona eriyor. İddia makamı delilleri olduğunu söylüyor.
Así que una persona comportándose extrañamente por cierto tiempo no se daría cuenta de esto al recobrar su normalidad.
Bayan Markham, bu sabah kocanızla birlikte gelmeniz ne güzel.
¿ Quiere decir otra persona mato a Edna?
- Edna Druce'u kim öldürdü? - Bilmiyorum. Dışarıdan biri olabilir.
Habría que ser un atleta para entrar por ahí.
Edna Druce onunla ilgili kötü şeyler söylemeye kalktı.
Pero sí quiero decirle... ¿ Muriel Havily actúa con usted?
Çünkü... Edna'nın bana ne söylemeye çalıştığını biliyordum.
Si yo no la hubiera mandado de gira por la experiencia... no estaría aquí ahora.
Stewart'ın sigara tablası. Bu Stewart'ın şeylerinden biri değil.
El nombre del hombre por el que discutieron usted y Edna Druce.
Son birkaç dakika, başka bir şey konuşalım.
Edna Druce trató de decir cosas malas de él.
Kardeşim Edna bebeğini o yöntemle kurtardı.
Mi hermana ha salvado a su bebé con él.
Savcılığın ilk tanığı Edna Hooper.
Como primer testigo, el estado llama a Edna Hooper.
- Bayan Edna Hooper.
- Edna Hooper.
Edna Hooper, iddianameye göre diğerleriyle birlikte Joseph Wilson'u öldürmüş olan davalı Frederick Garrett'in olay sırasında kendi evinde huzur içinde oturduğuna yemin eder misiniz?
Edna Hooper ¿ juraría que cuando sucedió este hecho del que acusan a F. Garrett, entre otros, de matar a Wilson juraría que a esas horas Garrett estaba en su casa?
- Edna, sen karışma.
- Edna, no interfieras.
- Ben Edna Craig.
- Soy Edna Craig.
Edna Craig'i tanıyor musunuz?
¿ Conoce a Edna Craig?
Aklındaki ne, Edna?
¿ Qué ocurre, Edna?
Toho Gölüne Edna Teyzeme gidebilirim.
Si pudiera ir a Lake Toho con la tía Edna...
Fakat, Edna, orada kaldığı sürece Bea nerede uyuduğunu umursamaz.
Pero, Edna, a Bea le da igual donde duerma mientras esté ahí.
Edna, Noel'de evinin kalabalık olduğunu biliyorum, fakat Bea kendisini iyi hissetmiyor.
Edna, se que tienes la casa llena en Navidad, pero Bea no está bien.
Hayır, Edna, sen...
No, Edna, tu...
Bekle, Edna.
Espera, Edna.
Adım Bn. Edna Mae Benstrom.
Soy Edna Mae Benstrom.
- Bir dakikalığına yerime bakar mısın Edna?
Gracias señor. - Toma, sustitúyeme un momento. - De acuerdo.
Yerime bakıver Edna.
Atiéndeme esto, Edna.
- Sağ ol Edna. Bir bakalım.
Gracias, Edna.
Bana "Blue White" ı bağla Edna.
Ponme con "Blue White", Edna
- Bana "Blue White" ı tekrar bağla Edna.
Ponme otra vez con "Blue White", Edna.
Edna, ne güzel bir pasta.
¡ Edna, qué pastel tan precioso!
Edna, çocuğa sütle bisküvi verirsin.
Que tome leche con galletas.
"Edna" derdi...
"Pero Edna", me decía...
"Edna" derdi, huzur içinde yatsın...
"Edna", decía, Dios se apiade de su alma,
Haydi dükkana dönelim, Edna.
Volvamos a la tienda, Edna.
Edna, istenmediğin işlere burnunu sokma.
Edna, no metas las narices donde no te importa.
Beni rahat bırakın.
Le iba a dar algo a Edna cuando...
Birazını Edna'ya vermek üzereydim.
No hay nada ahí.
Gerçek bu. Benden söylemesi.
Ella le advirtió sobre Edna el otro día.
Bunu yapmış olabileceğine inanmıyorum.
Pero Druce no quería perderla... aunque Edna se hubiera alegrado si ella se hubiese ido. Repentinamente...
İşte.
Y todos sabían sobre Edna y Stewart.
Belki de Edna ve Stewart hakkında böyle konuşmamalıyım.
Tu casco.
Kandan söz etsen bile. Önemli değil. İşte kaskın.
Miembros del jurado, Diana Baring es sindicada y acusada del asesinato voluntario de Edna Druce.
Sonra barışmışlar. Edna Druce yemeğe gelmiş.
No niegan que ella lo hizo, pero argumentan que su caso es... que todo sucedió bajo un acceso, o algo así.
Çocukluğumdan beri sahneye hep düşkündüm.
Porque... sabía lo que Edna trataba de decirme.
Edna da hep böyle der.
Cuando Edna me dice...