Eem traduction Espagnol
38 traduction parallèle
Çehov aristokrasi bize bozulmuş... bir sınıf gibi mi sunuyor acaba. Eem, Ben...
Eh, yo...
EEM'nin altında baktığın tanımlanamayan hücrelerin virüsle dolu olduğunu söyledin.
Usted dijo que las células desconocidas que vio bajo el EM estaban llenas de virus.
Eem, Test sonuçlarını alabilir miyim, lütfen?
Mmm, ¿ puedo tener los resultados de mi prueba, por favor?
Eem, belki de yaya gitsem daha güvenli olur.
Aaaaahhh! ... será mejor que vaya caminando.
- Söylediklerine göre eem artık Newgate de hayat ordudakinden daha iyiymiş.
Dicen que,... ahora es mejor la vida en Newgate que en la Marina.
- Bana kalırsa, eem...
Creo...
- Eem... bu Mr Lovett mı?
Es ese Mr. Lovett?
- Sadece, eem... 10 saniyeye daha ihtiyacım var.
Yo sólo,... sólo necesito diez segundos más.
- O şey, eem...
Es sólo que...
- Problem değil, eem siz gayet iyi görünüyorsunuz.
Pues bien, no tiene importancia,... probablemente ud. está completamente sana.
- Evet, eem...
Sí...
- Bir arkadaşı vardı, eem... sinirli biri.
Estaba acompañado de otro tipo,... un hombre nervioso.
- Şöyle, eem bu boylarda ee, bir düşüneyim.
Era como de esta altura, déjeme pensar.
Ve, eem, Dan... Seni daha önce Livia ile birlikte olduğun kadar mutlu görmemiştim ve şimdi, onunla beraber olmak mutluluğunun nedeni.
Dios, esto es más fácil dejarlo en una tarjeta, pero el champagne me ha dado coraje, así que Dan, nunca te he visto tan feliz como cuando estás con Livia y ahora, conociéndola, veo porqué.
Yong-eem!
¡ Mi Yong-ee!
Yong-eem en iyisi.
Mi Yong-ee es el mejor.
Dan-eem onu sürerse çok güzel olur diye düşündüm... Bu yüzden ben...
Sólo creí que si mi Dan-ee lo usaba, se vería muy bonita... entonces yo...
Dan-eem'in kalbinde, sadece o adam var.
En el corazón de mi Dan-ee... está sólo ese hombre.
Dan-eem sadece güzel değil, Aynı zamanda da iyi kalplidir.
Mi Dan-ee no sólo es hermosa... sino que tiene un buen corazón.
Dan-eem, orada oturan, sadece güzel bir kadın değil hem de mükemmel yemek yapar.
Mi Danee estaba sentada ahí. No es sólo una mujer hermosa también cocina excelente.
Yong-eem'e bir sürpriz yapmalıyım.
Tengo que darle una sorpresa a mi Yongee...
Geom-eem,
Mi Geomee.
Benim Yong-eem mükemmel!
¡ Mi Yongee es el mejor!
eem...
Um...
Eem, eğer o Pam'e dokunursa, Bende onun yüzünü karıştırıp şaşırtacağım.
Bien, mira, si toca a Pam voy a confundir y desorientar su cara
Wennen yefedu eem.
Wennen yefedu eem.
Eem, biraz daha kendisine ait... eklemek istediğin bir şey var mı diye soracaktım.
Solo quería ver si te gustaría añadir alguna cosa para hacerla un poco más personal.
Birak da zavalli cocuk kendi konussun. Eem... Bu armagan...
Deja que el pobre chico hable por sí mismo.
Oh, eem... Sen evlisin, degil mi?
Estuviste casada, ¿ verdad?
Aa o... eem şey, o...
Es... ella...
Eem, daha değil. Aa...
O... no mucho...
- Tony, Martinez, Hayat Parsa'nın KU'su.
Tony, Martínez es una EEM sobre Hayat Parsa.
KU, "Konunun Uzmanı" nın kısaltılmışı.
! EEM es la abreviatura de experta en la materia.
Eem, rahatsız edici. Bir ara bir kalemim oldu o da yanlış türden çıktı.
Esto es vergonzoso.
Eem...
Esther... um...
Sizler beni öyle yaptınız ki incir çekirdeğini doldurmayacak şeyler söyleyebilirim fakat, eem, şampanya bana cesaret verdi,
Sólo quiero decirles- -
Oh, eem... " Julia
Oh, hm...