English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ E ] / Ehh

Ehh traduction Espagnol

634 traduction parallèle
Ehh...
¡ Eh! ...
Ehh, şimdi öyle, efendim ama,... göreceğiz.
Sí, señor, ahora... Pero, ya se verá.
- Paris temsilciliğini ne zaman açıyorsun, Harry? - Ehh!
¿ Cuándo abrirás tu sucursal en París, Harry?
Ehh, şahsiyetini pek hatırlamıyorum, tek hatırladığım şöhreti.
No es que la recuerde personalmente, sólo por su reputación.
Ehh, hoşgeldiniz, Sir Griswold, sakalın kılla dolu, ama hoşgeldiniz diyorum ya da mehh diyorum!
Bienvenido, Sir Griswold, de la barba pilosa, ¿ Pero digo "bienvenido", o digo meee...?
Öleceksin. Ve böyle öl! Ehh!
Ahora morirás.
Kaçacağını düşündüm, sarı göbekli yalancı.
Pensó que había huido, ehh
Yani, Julien.
... ehh, Julien...
izninizle ayrılıyorum.
Ehh... bueno... yo, os dejare sola.
Ehh, evet. Ne olmuş ona?
- Ah sí, ¿ qué pasa con ella?
Ehh. Adın ne?
- ¿ Cómo te llamas?
Sadece bir gazete küpürü, hiçbir değeri yok.
¡ Ehh, es solo un trozo de periódico...! ... ¡ carece de valor!
Durun bir dakika, durun bir dakika... 13!
Ehh espere un minuto, un minuto... TRECE!
- İçerideki Bayan Shayne midir?
- ¿ Es su esposa esa señora? Ehh..
- Ehh, sus be.
- Oh, silencio.
Ehh, onun çok iyi İskoç aksanı var.
Bueno, ella tiene el mejor acento escocés.
Ehh, kimse mükemmel değildir.
Bueno, nadie es perfecto.
Ehh, çok tatlısın, değil mi?
Bien, qué buena persona eres, ¿ no?
Ehh, çok iyi, tatlım.
Bien, eso es muy amable de tu parte, queridita mia.
Ehh, peki öyleyse.
Bien, está perfecto entonces.
Thompson.
Ehh.. Thompson...
Ehh yanlış.. o zaman yarın görüşürmüyüz?
- Así que... nos vemos mañana - No. / /
Henüz alışamadım. Hey, seyret.
Todavía no estoy acostumbrado Ehh, cuidado!
Sanki... ses çıkarma hakkında en ufak bir fikri yoktu.
El ehh, no tenía idea de lo que es entonación
Ve çamaşır temizleme konusunda bir uzman.
Y ella, ehh, Era una experta en lavandería.
Suları kirlettiği için!
Sí, es a causa de la contaminación del agua. Ehh... Hasta prohíben el jabón de afeitar.
Ehh, sen aklını kaçırmışsın.
Buen hombre, estás loco.
Hey, Dikkatli ol!
Ehh... ¡ atención!
Hey yukarıdamısın!
Ehh, ¡ basta!
- Söylenemeyen şeyler?
- ¿ Las peores cosas no son dichas? - Ehh.... sí.
Ehh... şu bir gerçek ki hiç acele etmiyorum.
Bien, la verdad es que no me corre mucha prisa.
Sorun değil.
- Ehh...
Hey, ne yaptığını sanıyorsun? Seni yaşlı ahmak!
Ehh, ¿ qué crees que estás haciendo viejo loco?
Ayağa kalk, işe yaramaz bok çuvalı!
Ehh desgraciado.
Borcun 100 dolar ve... bakalım...
Entonces son Ciento... ehh.. Son 100.00 dólares exactos
En iyi atışın bu mu? Böbreğinden vurmuşsun.
Pegó en la canilla, Ehh?
Öldü, değil mi?
El se ha ido.. ehh?
Sizin uçan çocuklardan biri karadakilerin yapamadığını yaparsa Hava kuvvetleri için iyi görünecek, ha?
Uds. los pilotos pueden hacer lo que los hombres de tierra no pueden, Ehh?
Millen, Hazel, Sundog, ve ben hariç.
Seguro.. excepto Millen, Hazel, Sundog.. Y.. ehh... yo.
Belki de iyice yaşlandım artık, ha?
Quizás... si ya estoy muy viejo.. Ehh?
Ah şey, ben, ah...
Oh, Bueno, mi, ehh...
- Katiyen çıkmam, yok! - Ehh!
Nunca.
"Toplumda bir iz bırak, toplumda birşeyler yap."
"Deja huella en la sociedad... en la... ehh... haciendo algo en sociedad"
- Ehh işte, biraz.
- Un poco.
1 rakamla kaçırdım!
¡ ehh, por uno!
Ehh... Ve yine adresini yazmış.
Significa que te echa de menos.
Ehh, şarap yüzünden.
Fue el vino.
Ben!
¡ Ehh!
Siz benim esirimsiniz.
Ehh... ¡ Usted es mi prisionero!
- Şimdi deneyin.
Ehh, ¿ cómo lo haces?
- Öldürmek için çok acele ediyorsun!
Tu tienes mucha prisa por matarlo. Ehh?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]