Eiger traduction Espagnol
113 traduction parallèle
- Eiger'a.
- El Eiger.
Eğer hedefimiz Eiger'a tırmanacaksa... dağ benim yerime işi halleder.
Si el objetivo está intentando escalar el Eiger cabe la posibilidad de que el trabajo sea hecho por mí.
Eiger'da planlanmış tek tırmanış Almanya, Avusturya... Fransa ve ABD'den dağcıların katıldığı... bir dostluk tırmanışı.
La única escalada prevista para el Eiger es una de buena voluntad con un equipo de Alemania, Austria Francia y Estados Unidos.
Şüphesiz Eiger'a tırmanmana gerek kalmadan... onun adını öğreneceğiz.
Sin duda, tendremos su nombre antes de que sea necesario que Ud. escale el Eiger.
Eiger infazı.
La sanción Eiger.
Aklındakini biliyorum, ama gideceğim. - Eiger'a gittin mi?
Sé lo que piensas, pero he de ir.
- İki kez.
- ¿ Estuviste en el Eiger?
- O tırmanışın ana kamp sorumlusuyum.
- ¿ Al Eiger? - Soy el hombre base para esa escalada.
Şu anda Eiger'da olmayı isterdim doğrusu.
Bueno, me gustaría estar ya en el Eiger, te lo aseguro.
Bence Eiger için biraz yaşlı.
Me parece algo viejo para el Eiger.
Eiger'dan vazgeçeceğimi mi sandın?
Esperabas que renunciara a la escalada del Eiger.
Eiger kuşları damlıyor.
Todos los pájaros del Eiger están llegando.
Eiger iki günde çıkılmıştır.
El Eiger ha sido escalado en dos.
Aylardır Eiger'a çıkmak için yeni bir rota üzerinde çalışıyorum.
He pasado meses estudiando un nueva ruta por el Eiger.
Demek Eiger kuşları gelmeye başladı.
Entonces los pájaros del Eiger acuden en bandadas.
- Eiger kuşları mı?
- ¿ Los pájaros del Eiger?
- Eiger da öyledir.
- Así es el Eiger.
42 yaşındayım. Belki de Eiger'a tırmanan en yaşlı kişi olacağım.
A los 42, puede que sea el hombre más viejo que escala el Eiger.
O, Eiger'ın kuzey cephesine tırmanmamdan sonra.
Eso fue después de escalar la cara norte del Eiger.
Müdür Eiger durumu bildirmek için aradı ve açıkçası, Babam üzüldü.
Llamaron de la escuela y eres un fracaso, papá está preocupado.
Annie Garrett Eiger'e Tırmanan En Hızlı Bayan
Annie Garrett-Ascenso Femenino Más Veloz del Eiger
Eiger'a tırmanışını okudum.
Leí de ti en el Eiger.
- Eiger nerede?
- ¿ Dónde está Eiger?
Burası Kumarhaneler Kralı olarak bilinen Bruce Eiger'ın ölü olarak bulunduğu yer olan saray yavrusu evlerinin bahçesi.
Esta es la escena del crímen en las Siete Colinas, donde el poderoso hombre de negocios Bruce Eiger, fué encontrado muerto dentro de su palacio.
Eiger bu yılın başlarında restore ettiği ana kumarhane binasında, yarım milyon dolar harcayarak düzenlediği bir partiyle 60'ına girmişti
Este año, Eiger volvió a los años sesenta, y gastó medio millón de dólares en su fiesta de cumpleaños en su renovado casino.
Ölüm sebebi bilinmezliğini koruyor, fakat Eiger'ın kendi ölümüyle ilgisi ünlü bir espirisi vardı :
La causa de la muerte sigue siendo desconocida, pero Eiger era famoso por sus bromas.
Bay Eiger'ın oldukça çok düşmanı vardı.
El Sr Eiger tenía muchos enemigos.
Bay Eiger'ın ölümüne neden olan koşullarla ilgili açıklama yapabilecek durumda değilim.
No estoy listo para confirmar las circunstancias en las que el Sr Eiger murió.
Hayvan da yok, çocukta.
¿ Los Eiger tienen mascotas? No hay niños ni mascotas.
Çünkü, sandığınızın aksine, Vegas'taki herkes Bruce Eiger kontrolü altında değil. Komiser Brass,
Porque contrariamente a lo que pueda pensar, no todo el mundo en las Vegas está bajo el dedo de Eiger.
Ben sadece Eiger'ın haklarını korumak amacıyla burdayım.
Capitan Brass, Estoy aquí representando los intereses del Sr Eiger.
Ama tüm yaptıklarımız Bay Eiger'ın özel hayatını korumak için.
Pero haciendo todo lo posible por proteger la vida privada de Sr. Eiger.
Bay Eiger oldukça özel biriydi.
El Sr Eiger era una persona muy reservada.
Eiger Sy Magli'den büyük kumarhaneyi satın almak istediğinde Kumar Oyunları Komisyonu onu reddetmiş. Bu yüzden O'da bazı komisyon üyelerini bir partisine çağırmış.
Cuando Eiger intentaba comprar el casino Regent Queen la comisión del juego le dió para atrás asique el invitó a algunos comisionados a una fiesta.
Brass Eiger'ın ev telefon görüşmelerinin kayıtlarını çıkarttı.
Brass consiguió los expedientes de llamadas telefónicas de los Eiger, en el último año.
Eiger'ın evinden Sy Magli'nin bürosuna sayısız arama yapılmış.
Numerosas llamadas de la casa de Eiger a las oficinas de Sy Magli.
- Ben el boyutlarını karşılaştırdım, ve, ıh, o izler Eiger'ın eline ait değil, dostum.
- El mismo donante. - Comprobé la talla de la mano, y las huellas no son de la mano de Eiger.
Bayan Eiger, lütfen durun. Ltüfen durun mu?
Sra Eiger, pare por favor.
Evet, Bayan Eiger biraz meşgulmüş gibi görünüyor.
Parece que la Sra Eiger estuvo un poquito ocupada.
Bunlar da bağlama zımbırtıları, bu şeyler Eiger'ın kalçalarındaki çürüklerle uyuşabilir.
Esos pernos de seguridad, podrían concordar con las contusiones que encontramos en las caderas del Sr. Eiger.
Evet, o kandan muhtemelen bir DNA'ya ulaşabiliriz. Ama Eiger'ın bu şeyi gerçekten giydiğini öğrenmek için,
Probablemente obtengamos ADN de la sangre, para confirmar que Eiger usó realmente esta cosa,
Eiger'ın burda oldukça hassas ve gelişmiş hareket ve yer duyarlıklı güvenlik sistemleri var.
Eiger tenía una seguridad exagerada aquí, movimiento y sitios sensibles.
Belki Bruce Eiger o kaygıdan hiç kurtulamamıştı.
Quiza Bruce Eiger nunca tuvo el suyo.
- Evet, kan Eiger'in, ve idrarda da yüksek oranda testosteron vardı, bir yetişkine ait olduğu anlamına gelir.
- Hay una coincidencia con la sangre. Es de Eiger, la orina tiene elevados índices de testosterona. Lo que indica un adulto.
Birazdan göreceğiniz resimler Kumarhaneler Kralı Bruce Eiger'in tuhaf ölümüyle ilgili en son resimler...
Las fotos que usted está a punto de ver son la evidencia última de la extraña muerte del poderoso Bruce Eiger
Eiger, kuzey duvarı.
El Eiger, la cara norte.
- Eiger'a mı?
Voy a ir contigo.
peki bu da ne demek oluyor? Bayan Eiger, ıh, bunu nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum...
¿ Qué significa éso?
Pekala, lütfen, kendimi yaşlı hissetmeme sebep oluyorsunuz.
Sra Eiger, eh, No sé como hacer ésto...
Eiger'ların herhangi bir hayvanı var mı?
- Si.
Bayan Eiger!
¡ Sra Eiger!