Ers traduction Espagnol
45 traduction parallèle
Sen bu program için önemlisin, ama muharebe gençlere göre bir oyun.
ers muy importante aquí y el combate es unjuego para jovenes.
Artık çocuk değilsin, Charlie. Böyle davranmayı kes.
Ya no ers un niño, Charlie Deja de actuar de esa forma.
49'luların oyuncusu Jerry Rice'ı bilir misin?
Como Jerry Rice, el que juega con los 49'ers.
49'ers da Patriets'ı 35'e 7'lik bir skorla küçük düşürdü.
Los 49ers humillaron a los Patriots 35-7.
Tamam. İyi misin?
Tú y Adaline as eguren todo lo que pueda mov ers e... binoculares, cámaras, armarios...
"Sayın T-I-G-G-E-R-L-A-R" Tiggerlar.
" Querido T-l-double-geh-ers. Tiggers.
JOE 101'ERS'TE / BU ARADA MICK, PAUL İLE TANIŞIYOR, 1974 74'te hayat sanki siyah beyazdı.
En 197 4 parecía que la vida era en blanco y negro.
Neden bu gece yapmayalım? The 101'ers iki yıldır çalıyordu ve o zamanlar Elgin'de çıkarken Perşembe akşamları coşardık.
Los 101ers llevaban tocando unos dos años y el jueves por la noche en el Elgin era la pasada.
Sonra Joe'yu gördük. Nashville'de Pistols'ın alt grubu 101'ers'teydi.
Luego vimos a Joe, los 101ers, tocar en Nashville con los Pistols.
Ve Avrupa Uzay Ajansı'nın ERS-2'sinde bir gönderme hatasından kaynaklanan basit bir ufak patlama gibi görünüyor.
Y aquí aparece simplemente como una micro ruptura de una transmisión errónea de la ERS-2 de la Agencia Espacial Europea.
Bunun "yapıyom", "ediyom" ve "yavım kilo pivinç" leri ile bir gün.
Toda una tarde oyendo sus "ers", "ars" y sus tonterías con acento británico.
Sana istediğim kadar vaaz verebilirim çünkü sen bir salaksın!
te jodo todo lo que quiero porque ers un idiota!
Sensin salak!
tu ers un estupido!
- Bunlar Wraitherlar.
- Son Wraith-ers.
- Wraither mı?
- ¿ Wraith-ers?
Bu Wraitherlara tek yapabileceğin onları öldürmek.
Tienes que matar a los wraith-ers. Tú, Gunn y Fred id.
Yani birimiz yaralanırsa wraitherları öldürün demek için biraz yedek güce ihtiyacımız olmaz mı?
Si alguno de nosotros resulta herido, por ejemplo, matando Wraith-ers, necesitaremos a alguien que nos cubra.
Altı üstü birkaç tane wraither.
Son sólo un par de Wraith-ers.
- Wraitherlar sizlere ömür.
- Los Wraith-ers ya no existen.
Wraitherları öldürdükten sonra döndüğünde...
Cuando volvió de matar a los Wraith-ers...
Birkaç acil servisi dolaştık ama sonunda bulduk.
Tuvimos que chequear algunos ers, pero lo encontramos.
Lak ers formalı siyah erk ek.
Repito : un sujeto negro con camiseta púrpura de los Lakers.
Sonra belli ki bu bana yeterince Peyton Place havası yaşatmamış aniden tekrar hayatıma giren babamla bir olayım var. - Evet, babalar insanı zorlar.
Y luego, porque al parecer no ers suficiente para mí, tuve todo un problema con mi padre, que de repente volvió a mi vida.
Sen misin?
ers tu?
P. Sawyer, ilk seçme sırası senin ve saat işliyor.
P. Sawyer, ers la primera en empezar y en abrir las selecciones.
Sen hatta prenses bile değilsin.
No ers mas una princesa.
Rebecca kim?
¿ Quién ers Rebecca?
- Bak, Fitzpatrickler motosikletlilere köle muamelesi yapıyor.
Los Fitzpatricks obligan a los P.C.H.Ers a trabajar como esclavos.
Motosikletliler artık senin için uyuşturucu satmayacak.
Los P.C.H.Ers no trabajarán más para ti.
Cervando'nun Fitzpatrickler hakkında ileri geri konuştuğunu biliyordun. Motosikletliler'i otobüsü havaya uçuranın Kıvırcık olduğuna ikna ettin.
Sabías que Cervando alardeaba de los trapicheos de Liam Fitzpatrick, así que convenciste a los P.C.H.ers de que Curly explotó el autobús.
Tüm servisler dolu diyorum size.
Todo lo que estoy diciendo es que otros Ers están hasta el tope.
Çok espritüeldi, iyi ya da kötü.
Siempre ers rápido con una broma, buena o mala.
Sürekli yakınında bulunan bir oğlun olduğu için nekadar şanlısın.
Ers afortunada de tener un hijo que está por aquí mucho.
Eğer bu konuda iyiysen, neden tüm birleşik devletlere yetecek kadar yerfıstıklı kurabiye yapıyorsun?
Si ers tan buena en eso, ¿ Por qué estás haciendo galletas de manteca de cacahuete suficientes para alimentar a la gran armada de la república?
Kişisel olan tek şey buydu.
La única cosa remotamente personal ers ésto.
Sadece bunlar değil, aynı olay dünyanın her yerinde chat odalarında dolaşan salaklar içinde geçerli.
No son sólo los pen pal-ers. La misma dinámica y atributos se aplican a millones de perdedores en salas de chat en todo el mundo.
E.K.G. sonucun. İki farklı E.R.S. var.
Tu EKG. dos ERS distintos.
Yani, otantik bir hava sezdim. Bilirsin işte, sadeliğinde ayrı bir sevimlilik var ve kızlar bundan hoşlanabilir.
Sentí que ers auténtico, y que les gustarías a las chicas, y, sabes, fue algo encantador sobre tu sencillez.
Soğuk kanlı orospu çocuğu katilin tekisin, değil mi?
Ers un hijo de perra asesino a sangre fría, ¿ no es así?
- Pardon, sen kimsin?
- Lo siento. ¿ Quién ers tú?
Eski FBI çalışanısın.
Tu ers exFBI
Tırmanmaya devam E.Z.M.E.ciler. Neredeyse vardık.
Sigan escalando, S.M.A.S.H.'ers. ¡ Ya casi llegamos!
E.Z.M.E.cilerim daha iyisini yapamazdı.
Mis S.M.A.S.H.'ers no lo habrían hecho mejor.
Evet, E.Z.M.E.ciler sayesinde.
Sí. Gracias, S.M.A.S.H.'ers.
Sözcüleri falan mısın yoksa?
¿ Ers su portavoz o algo?