English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Espagnol / [ E ] / Esek

Esek traduction Espagnol

3,349 traduction parallèle
Eşek sıpasının bir kız arkadaşı varmış ve bizden utandığı için tanıştırmaya getirmiyor.
Ese pequeño hijo de p tiene una novia y nos esconde de ella porque está avergonzado.
Bir eşek şovunda temizlikçi olarak çalıştım.
Tuve que trabajar como el limpiador en un show de burros.
"Kaptan Danny'nin Küçük Çeçenistan'da Uzun Eşek S. Günü Fıçı Yarışı" nda bulursun.
"La competición de SV del capitán Danny de beber a tope cerveza de un barril en la pequeña Chechenia".
Genç bir doktorun eşek şakası veya hastane atığı olabilir mi?
¿ Podría ser basura de hospital? ¿ una broma para un doctor novato?
Göt ve eşek kokusu hariç amına koyayım.
Excepto que no huele a culos y burros
Eşek sudan gelinceye kadar da dövebilirsiniz.
Puede darme una paliza.
Bart'ın güldürmekten uzak yıkım getiren, eşek şakaları... "Sonuç : 5 millik toksik küf bulutu" ... Lisa'nın çevre girişimciliği...
Las travesuras de Bart, que disminuyen en humor mientras incrementan en destrucción... y las iniciativas ambientales de Lisa...
Ben sizin eğitimin için eşek gibi çalıştım.
Sudé sangre y lágrimas para darte una educación.
Evet, annesi olsaydım eşek sudan gelinceye kadar döverdim zaten.
Pues si lo fuera, lo hubiese golpeado hasta más no poder.
Şakaydı eşek şakasıydı.
Era una broma... y no una muy buena.
Bu davada eşek gibi çalıştım.
Trabajé interminablemente en este caso.
Eşek şakası, oyun, nostaljik çılgın gezi, gerçekten umrumda değil.
Broma, juego. viaje loco bajo el carril de la nostalgia realmente no me importa.
Bu eşek mi?
¿ Eso es un burro?
Vanilyalı pasta. "İçine de eşek yüküyle Grand Marnier likörü koyun" diyor.
Tarta de vainilla con una carga de mierda de Grand Marnier.
Zangoç burada olsaydı da eşek olduğumu yazsaydı.
Si ella estuviera aquí para escribir que soy un asno.
Bir de eşek olduğum kayıtlara geçseydi!
¡ Si estuviera escrito que soy un asno!
Hadi beyler, götürün şüphelileri. Yeri ve zamanı geldiğinde eşek olduğumu belirtmeyi de unutmayın.
Llévense a los acusadores y, señores, no olviden especificar en el tiempo y lugar convenientes, que soy un asno.
Dahası da var efendim. Kayıtlara geçmediyse de bu davacı, bu suçlu bana eşek demiştir.
Además, señor aunque no figure por escrito la acusada me llamó asno.
Üniversiteye gitmiş ve yaptığı eşek şakaları yüzünden okuldan atılmıştı Anne babasıyla oturuyordu. Deanza'ya, bölgedeki yüksek okula gidiyordu.
Se había ido al colegio y lo habían echado por bromista y vivía con sus padres e iba a De Anza, un colegio universitario local.
- Ne yani, siz yan gelip yatarken ben eşek gibi çalışıp, diploma alıp, yüksek maaşlı bir işe girip her birinize ev falan alacağım, öyle mi?
Esto no va sobre mí. Entonces, ¿ quieres que me rompa el culo, consiga un diploma y un trabajo bien pagado, y así poder comprar casas a todos y mierdas así mientras tu holgazaneas sin dar un puto golpe?
Çünkü yatırımcılarımı zehirledin, eşek herif!
Porque tú envenenaste a mis inversores, zoquete!
Eşek arıları bal mı yapıyor?
¿ Los avispones producen miel?
Hepinizi bulacağım. Müdür Skinner eşek arısını bal arısı olarak satmaya ikna oldu. Bay Burns hiçbir şey yapmamasına rağmen 35 milyon dolarlık ödeme aldı.
Pez fuera del agua.
Nalları dikmek Hakkın rahmetine kavuşmak, boku yemek mortu çekmek, eşek cennetine gitmek...
Estirar la pata, encontrarse con el creador, tragar tierra, a dos metros bajo tierra, servir de abono.
Babanın seni eşek sudan gelinceye dek dövmesine şaşmamalı.
Ya entiendo por qué tu papá te pegaba.
- Güzel. Eşek, sizin için yapabileceğimin en iyisi.
El burro es lo mejor que tengo para ti.
Krakerler ve eşek sizin olsun ama kamerayı yiyemezsiniz.
Las galletas y el burro son tuyos. Las galletas. No se puede comer la cámara.
- Eşek nerede?
- ¿ Y el burro?
Bir eşek çalacaktınız!
Iban a robar un burro.
Eşek yok ve şimdi de Xialu yok.
Ahora ni burro ni Xialu.
Onu ormana sürükleyip, bir ağaca bağlayıp eşek sudan gelinceye kadar dövüp, bacaklarını da kırabiliriz.
Podríamos llevarla a rastras al bosque, atarla a un árbol, molerla a palos, romperle los brazos.
! Bu bir eşek şakası mı?
¡ ¿ Esto es algún tipo de broma pesada?
Bu çocuk kaçırmadan ziyade bir nevi eşek şakası.
Bueno, el secuestro... Esto de aquí es más una broma tipo de cosas.
Eşek şakası mı?
Bromas?
Her zaman Wilson'a eşek şakası yaparım.
Yo siempre le hago bromas a Wilson.
Ters giden bir eşek şakasıydı.
Fue una broma que salió mal.
İlk başta bunun bir eşek şakası olduğunu sandım.
Al principio creí que era una joda.
Eşek şakası mı bu? - Nasıl?
¿ Lo siento?
Eşek sudan gelene kadar canına okuyabiliriz.
# Podemos patearle el culo hasta que comience a llorar #
- Evet, eşek kadar adamım ben.
Sí, soy grande.
Eşek kadar adam oldunuz bayım.
Ese es un niño grande, señor.
- Eşek kadar adamım ben.
Soy un niño grande.
Maymun ve eşek ile.
Con los monos y los burros.
Yani "Eşek Kong" un bile "Sıpa Kong" u var.
Incluso, hasta Donkey Kong tuvo a Donkey Kong Junior.
Ben de sanmıştım ki, Barneslar yine bir eşek şakası yapıyor kafaları iyiyken.
Creía que los Barnes tenían otras de sus borracheras.
Ama eşek şakası yapmayı da iyi bilirdi.
Pero pudo conseguir liarla.
- Eşek şakası bir sanattır.
Bromear es una forma de arte.
Bana o eşek şakasında yazan her şeye inandığını söylemezsin umarım.
No me digas que te crees todo lo que publican en ese periodicucho.
Her zaman askerlerin tüm eşek şakalarının,... üstleri ile dalga geçmelerinin yanında,... asker olarak mükemmel bir şekilde iş gördüklerini akılda tutmalıyız. Görevlerini yerine getirirler.
Siempre debemos tener en mente que estos soldados, con todas sus bromas pesadas, haciendo burla de sus superiores y demás, actúan perfectamente como soldados, cumplen su deber.
Bu eşek şakalarını yasaklıyorum.
Voy a prohibir las novatadas.
Geçen gün için özür dilemek istiyorum. Önemli bir şey değil. - Eşek şakaları da bunun bir parçası.
Sobre lo de ayer, solo quería... solo quiero... disculparme por lo que pasó.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]