Esimden traduction Espagnol
176 traduction parallèle
Biliyorsun ikinci eşimden boşandım.
Yo lo hice en mi segundo divorcio.
- Eşimden boşanmaya karar verdim.
He decidido que voy a dejar a mi esposa. Bueno...
Eşimden ne istiyorsun?
¿ Qué es lo que quería de mí esposa?
Eşimden, arkadaşlarımdan, ailemden, herkesten.
De mi mujer, de mis amigos, de mi familia, de todos.
Mütevefa eşimden kalma bir hatıra.
Un antepasado de mi querida difunta madre.
Savaş haricinde eşimden ve çocuklarımdan ilk defa ayrı kalıyorum.
Sin contar la guerra, es la primera vez que dejo sola a mi mujer y a los niños.
Zorunlu Çalışma Servisine katılmak ve eşimden ayrılmak demek.
Pero, a mí me forzarán a unirme al Servicio Obligatorio de Trabajo.
Eşimden bu kadar az sevgi görürken başkasıyla birlikte olmak anlayışla karşılanacak bir şey değil midir?
¿ No es natural que con tan poco amor y comprensión de mi esposo yo recurra a otro?
Eşimden!
De mi mujer.
Merak etmeyin, ben 30 yıl önce eşimden kurtuldum.
No se apure, llevaba 30 años queriendo librarme de mi mujer.
Ben eşimden nefret ediyorum.
Odio a mi mujer.
Yalnızca eşimden bir davet bekliyordum.
Solo esperaba una llamada de mi marido.
Yanılmışım. Mexico'da olduğumu düşündüm. Eşimden kaçıyordum.
¡ Qué pequeño se hace un país cuando se huye de la propia esposa!
Belki de eşimden biraz söz etmeliyim.
Tal vez tendría que hablarte de mi esposa.
Ben eşimden ayrıyım.
Me separé de mi esposa?
Be ben eşimden ayrıldım ve halen, eee şey bu çok kişisel bir şey, biliyor musunuz?
Verá, estoy... estoy divorciada de mi esposo y todavía... Bueno, es bastante personal.
Bir zamanlar, aramızdaki mesafeyi korumak için ironik bir şekilde sürekli konuştuğum. eski eşimden nefret ederdim.
Yo odiaba a mi difunta esposa... de la que hablo con cierta ironía para evitar derrumbarme.
Tanıdığım bütün adamlardan sorunlu eski eşimden bile beter.
Crea más problemas que ningún otro hombre incluyendo mi ex esposo.
Asıl eşimden bir özür dilenmeli.
Creo que es mi mujer que merece una disculpa.
Son eşimden daha iyisin.
¡ Qué bueno es esto! . Es mejor que antes.
Ben eşimden boşandım ve kirli çamaşırlar birikti.
Estoy divorciado, no he hecho la colada esta semana.
Kiloluyum, işsizim eşimden ayrıyım, moralim bozuk, çok içmeye başladım.
Estoy con sobrepeso, desempleado, separado, deprimido, empezando a beber demasiado.
- Hayli ilginç. - Şimdi de eşimden bahsedin.
Todo esto es muy interesante pero ¿ puede decirme algo de mi esposa?
Eşimden...
Unas de mi mujer.
Her zamanki gibi "eşimden neden nefret ediyorum" anketini dolduran, stüdyo seyircilerimizden seçtik.
Como siempre, los seleccionamos de nuestra audiencia de estudio para la forma como llenaron el cuestionario, "porque odio a mi esposa."
Ve birkaç yıl öce ilk eşimden boşandığımdan beri, Ağaçtaki bir kuş kadar özgürüm.
Y como me divorcié de mi primera mujer, ahora estoy soltero y sin compromiso.
Eşimden yeni ayrıldım.
Acabo de separarme de mi mujer.
İkinci eşimden de Cecile ve Eugenie var.
Con mi segunda, tuve a Cecile y a Eugenie.
Sorun değil. Eşimden boşanırım.
Está bien, me divorciaré de mi esposa.
Bildiğim kadarıyka değerli hiç birşey yok, aile evrakları zavallı eşimden mektuplar, beni onurlandıran üniversitelerden diplomalar.
Nada de valor, que yo sepa cartas y papeles familiares de mi pobre esposa diplomas de universidades los cuales me han honrado.
- Eşimden bile fazla.
- Más que mi esposa.
Bazen eşimden parmağıyla oraya bastırmasını istiyorum.
Solía decirle a mi esposa que me apretara con su dedo como un destornillador.
Eşimden ayrıldığım için yemek pişirmeyi öğrenme zamanım geldi.
Es sólo que como estoy separado voy a aprender a cocinar para mí. Muy bien.
Hiç kimse beni eşimden uzak tutamaz!
- ¡ Nadie me separará de mi pareja!
Mısır'da eşimden boşandıktan sonra yakın zamanda Fransa'ya dönüş yaptım.
Volví hace poco, tras romper con mi mujer, con la cual vivía en Egipto.
Eşimden nefret ediyorsun.
Tú odias a mi esposa.
Vazifem hep her şeyden önce geldi, ebevenylerimden, eşimden, çocuklarımdna önce.
Un deber con el que he cumplido lo mejor que he podido, pero que antepuse a todo lo demás : padres, esposa, hijos.
Eşimden bir hediye.
Un regalo para mi mujer.
- Eski eşimden.
- El suyo.
Benim yavrum. Eşimden bana tek kalan yadigar...
Es mi hijo... todo lo que me queda de mi mujer...
Sundurmayı, evi seviyordum ama, Tanrıya şükür, eşimden nefret ediyordum.
Te tengo que decir que yo amaba ese auto, esa casa Tenía problemas con mi mujer
Eşimden ayrıldığımda bırektım. 5 yıl önce.
Deje de hacerlo cuando mi marido murio hace 5 años.
Çünkü tatlı eşimden bahsediyorsun burada.
No te metas en esto, porque estámos hablando de mi adorable y dulce esposa.
Ve eşimden nefret etmedim.
Está muy bueno. Entiendo.
Ben eşimden bahsetmiyorum.
No me refiero a mi esposa.
Hamile olduğumu öğrendiğimde eşimden ayrılmıştım.
Ya me había separado de mi marido cuando quedé embarazada...
Sukeena'nın bizimle gelmesi, sanırım... eşimden kopardığım ilk taviz oldu.
Creo que el que Sukeena viniera con nosotros fue la primera concesión que gané de mi marido. Y no será la última.
Eşimden yeni boşandım.
Acabo de separarme de mi mujer.
Eşimden bu kadar korkmasaydım, çoktan asılırdım.
Si no estuviera tan asustado de mi esposa lo habría hecho hace tiempo.
Eşimden daha iri olmayı tercih ediyorum.
Me gusta ser la obesa de la pareja, créelo.
İkiniz de bana büyük bir iyilik yaptınız. Tek seferde en iyi dostumdan ve eşimden kurtuldum.
Me libre de mi mejor amiga y de mi esposa de un solo tiro.