Esplanade traduction Espagnol
31 traduction parallèle
Esplanade Caddesi'nin sonunda Dueling Oaks yakınında bir yere.
Cerca de Duellng Oaks al final de la calle Explanada.
Sanki bir Sibirya kurdu sürüsü tarafından takip ediliyormuş gibi, Esplanade'den Canal Street'e kadar yürüdüm.
De la Explanada a la calle del Canal sintiéndose perseguida por una jauría de lobos.
Büyük boy pepperoni ve ekstra peynirli istiyorum. Adres 828 Esplanade apartman 405.
Una grande con pepperoni y doble de queso para el 828 Esplanade, apartamento 405.
Susan Wilkins, 825 Esplanade.
Susan Wilkins, del 825 de Esplanade.
Esplanade'ye git, saat dokuzda.
Vaya al "Esplanade". A las 9.
Her zaman benden iyi olduklarını düşünürlerdi, çünkü Esplanade Bulvarı'ndaki o kahrolası malikanelerinde oturuyorlardı.
Siempre pensé que eran mejores que yo, porque vivían en una mansión sobre la Avenida Esplanade.
Esplanade Çiftliği'nde doğmuş.
Él nació en Esplanade Plantation.
Kordon Boyundan 300 bin yeşil dolar evine kadar götürülüyor.
Tú ganaste 300.000 con marihuana de Esplanade y con envío a domicilio.
Ralphie ona Kordon Boyu "scarole'ünü" getiriyor diye Tony donuma ettiğimi sanıyor.
Desde que Ralphie le trajo toda la scarole de Esplanade Tony me evita como si estuviera sucio.
Risk açısından Kordon Boyu işinin iyi yürütülmediğini düşünüyor.
Cree que el asunto de Esplanade no se manejó bien, en cuanto a riesgos.
En önemlisi, Esplanade kapanırsa... -... para kaybedeceğim.
Perderé mucho dinero si el proyecto de la Explanada no se concreta.
Onun cüzdanı Esplanade'a bağlı değil, lanet olası!
¡ El contenido de su maldita billetera no depende de la Explanada!
- Bu evi alacaksam Esplanade'ın dağılması gerekiyor.
Si quiero comprar esa casa, necesitaré el dinero de la Explanada.
Şimdi hiçbir şey olmamış gibi Esplanade işimize geri mi dönelim?
¿ Seguiremos trabajando en la Explanada, como si nada hubiera pasado?
Yaş 34. Alışveriş merkezinde video oyunları satıyor.
34 años, encargado de Game Trader, centro comercial Esplanade.
Ama Esplanade Çarşısı Şerif ofisinin karşı sokağında.
Estamos en el Esplanade, frente a la comisaría del sheriff.
Esplanade.
En la explanada.
Ve böylece kendi hayatımızı yaşayabilmek için babamın Esplanade'deki evini sattık.
Y para tener nuestros propios recuerdos, vendí la casa de mi padre en Esplanade.
Ama birdenbire yalan sudan dışarı çıkmış ; gerçeğin kıyafetlerini üzerine geçirmiş ve Esplanade'den, Elysian Fields Avenue'ye doğru koşmaya başlamış.
Pero la mentira, de golpe saltó fuera del agua se puso la ropa de la verdad y empezó a correr por Esplanade... Elysian Fields Avenue.
Ve böylece kendi hayatımızı yaşayabilmek için babamın Esplanade'deki evini sattık.
Y para poder tener nuestros propios recuerdos vendimos la casa de mi padre en Esplanade.
Param çıkışmadı, biliyorum ama çevre yoluna girmek yerine City Park Caddesi, Esplanade'e ve oradan St. Claude'a girseydin daha az tutardı.
Mira, no me alcanza, lo sé. Pero si hubieras ido por City Park y de ahí a Esplanade por St. Claude en lugar de dar la vuelta por la interestatal, habría sido menos.
- City Park ve Esplanade'ten gitmek istiyorsan, öyle söyle.
Si querías que fuera por ahí, debiste decirlo.
Esplanade'ten gitmek İstersen, Esplanade'ten götürürüm.
Si me decías por Esplanade, iba por ahí, sin problema.
- Hayır Bayou St. John'a iki otobüsle gelirdim. Beyaz çocuklarla gidişte Esplanade'te, dönüşte 7.
No, eran los dos autobuses hasta Bayou St.
Mahalle'de kavga ederdim.
Peleándome con los blancos en Esplanade los chicos del Siete regresando.
Ben 6. Mahaile'denim. Esplanade'in öbür tarafından.
Yo soy del Distrito Seis, pasando Esplanade.
Esplanade Rıhtımı'na git. Yerini biliyor musun?
Vete a la zona del puerto, al estacionamiento de Costa Nera.
Esplanade caddesindeydi sanırım.
Trate de estudio de Burt Lightman.