Espresso traduction Espagnol
671 traduction parallèle
Şu İtalya'dan gelen koca espresso makinesini Rie tek başına kurmuştu.
Esa gigante máquina de café espresso de Italia, Rie ideó eso ella misma.
Burada Jade marka ayaklı bir fırınımız var. Belle Epoque pirinç ve bakırdan espresso makinesi.
Tenemos una cocina Jade por aquí, la Belle Epoque,
Özel olarak İtalya'dan getirttik.
Una máquina espresso de latón y cobre que trajimos especialmente de Italia.
Espreso mu?
¿ Espresso?
Dün gece var ya le drug store'da takılırken işte yani çocuklardan ikisiyle espresso deviriyordum ki Yeni Dalgacı kılıklı bir herif çıkagelip adının Roger Roussin olduğunu ve 14 Temmuzla ilgili bir film yaptığını söyledi.
Verás, anoche, cuando rodaba la escena en la tienda, estaba tomándome un café solo con unos señores de aquí y, de repente, entra un tío de la nueva ola que me dice que se llama Roger Roussin,
Bir espresso.
Un café expreso.
L'Espresso / Brezilya.
Paris Match, Vietnam...
Bir espresso.
Café.
Sadece espresso.
Solo café.
Espresso?
¿ Café?
Burada üçlü espresso olması mümkün değil.
De ninguna manera hay tres cargas de café expreso aquí dentro.
Köpüklü nefis ekspreso.
Espresso con esa linda espuma.
Teşekkür ederim. - Çok güzel. - Ben...
- Un "espresso", gracias.
Çay? Espresso?
¿ Un café exprés?
Şarap, kokteyl, espresso?
¿ Vino, un cóctel, un café?
Arkadaşıma bir espresso yapar mısın?
¿ Le puedes dar un café a mi amigo?
" Chock Full O'Nuts, espresso...
" Chock Full O'Nuts, expreso,
- Ben bir Espresso alayım.
Yo quiero un expreso.
Bizim espresso makinemiz bile yok ki.
No tenemos máquina para expreso.
Espresso makinem var.
Tengo una cafetera Faema.
Üstünde kartal olan restoran espresso makinesi.
Es un modelo de restaurante, con un águila encima.
Filtre kahve, espresso, cappuccino.
De filtro, expreso, cappuccino.
Espresso lütfen.
Un café, por favor.
Ben hızla bir espresso içerken, siz de 10 dakikalığına alışveriş yapın.
Tomen un descanso de 10 min. para hacer compras mientras me atraganto con un café expreso.
Espresso?
¿ Espresso?
Espresso olsun lütfen.
A ser posible, espresso.
Kaptan Alcoa. Espresso ister misin?
Capitán Alcoa, ¿ quieres un espresso?
Yoksa espressonu içemezsin kaptan. Pekala.
No te estás bebiendo el espresso.
Epresso olabilir mi lütfen.
A ser posible espresso.
Espresso, duble espresso, kapuçino, duble kapuçino latte, duble latte, Yemen kahvesi, duble Yemen kahvesi sütlü kahve, macchiato, duble macchiato caffe bianco, ya da yerli kahve.
Café exprés, exprés doble, capuchino, capuchino doble café cortado, café con leche, moca, moca doble café con crema, macchiato, macchiato doble café blanco o mezcla de la casa.
Belki bir fincan espresso için bir kafeye uğrardınız, New York Times'ın pazar baskısını ve, kahvaltı için taze ve sıcak bagel alırdınız.
Pararían en una cafetería para tomar un espresso, comprarían la edición dominical del New York Times y unos bagels recién hechos para el desayuno de mañana.
"İki espresso" dedi.
"Dos espressos", dice.
- Hayır, sağolun.
- ¿ Qué te parece un sabroso espresso? - No, gracias.
Pellegrino, espresso, şampanya.
Pelegrino, café espresso. champaña.
Evet. Şu varoluşcu adamı diyorsunuz sanırım. Hani herkes siyah giyer ve espresso içer?
Oh si. ¿ Te refieres al existencialista.... que siempre viste de negro y toma café expresso?
- Kafeinsiz kahve alacağım. - Ben kafeinsiz espresso alacağım.
Un café descafeinado.
Duble kafeinsiz capuccino alacağım.
- Espresso. - Capuccino.
Espresso Makinası için teşekkürler... ve bok torbası için.
Gracias por el Espresso Maker... y la bolsita de mierda.
Bir espresso ya da kapüçino alabilir miyim?
¿ Tienen aquí espresso o cappuccino?
Nasıl yazılıyor acaba.
No sabe deletrear espresso ni cappuccino.
Espresso?
¿ Express?
Espresso korkunç. Neden biliyor musun?
Es terrible tomar café, ¿ sabes por qué?
Bir espresso içelim ve düşünelim tamam mı?
- Si. Vamos a pensarlo y tomemos un espresso, okay?
İki espresso, lütfen.
- Dos expresos, por favor.
Ben de sevmem İtalyan espressosunu tercih ederim.
A mí tampoco me gusta, me gusta el café italiano, espresso.
Bu bir espresso makinesi.
Es una máquina de espresso.
Buraya bir espresso ve latte alabilir miyim, lütfen?
Nos trae un expreso y un café con leche, ¿ por favor?
İçtim.
Lo llaman espresso.
- Espresso?
Olvídalo.
Espresso.
Expreso.
Sanat galerisinde sana limonlu espresso mu yapmıştım?
Con limón, en la galería de arte.