Etre traduction Espagnol
27 traduction parallèle
Napoleon peut-etre?
¿ El peut-etre Napoleón?
Tüm varoluş nedeniniz bu değil mi?
¿ No es esa la raison d'etre de ustedes?
Kıskançlık olabilir. - Kıskançlık mı?
- "Le jalousie"? " Peut-etre.
LIGO'nun varolma nedeniyle aşinalığını açıklıyor.
Lo que explica su familiaridad con la razón del LIGO d'etre.
Naip'in sevgili torunu, Real Mayar, hayatını kaybettiğinden dolayı, ayrıca kasten gizlediği Monad denilen Vekil'in varlığı sebebiyle de raison d'être'sini kaybetti.
Re-L Mayer, la muy querida nieta del Regente, ha muerto. lgual que ese Proxy llamado Monad... que con tanto ahínco ocultaba su paradero. Daedalus ha perdido su "raison d etre".
Lakin, ütopyayı terk eden o ikisini bekleyen kaderi bir kenara bırakırsak, onun gibi realist bir kızın böyle riskler almasına izin vermek gerçekten de senin raison d'être ile bağıntılı.
Pero, de todas formas, ella es demasiado realista... como para escapar sin rumbo del "Paraíso". Está arriesgando su vida por su "raison d etre"...
Fransızca, efendim. Etre ou ne pas etre.
Etre ou ne pas etre.
Bunu anlaman çok güç biliyorum, ama burada olmamın tüm nedeni var oluş nedenim, çözümü bu...
Sé que esto es muy difícil de entender para ti toda mi razón de estar aquí mi raison d'etre- - Éste es el denoument- -
- Kesinlikle. Yahya Peygamberin üst çenesinden alınan bir azı dişi.
D'etre precis, es un molar de la mandíbula superior de San Juan.
Ama dolapta gizlediği iskeletler olabilir.
Peut-etre tiene algún secreto escondido por ahí.
Batman'in ailesinin katili Joe Chill'i ortadan kaldırmak Batman'in varoluş nedeninin yok olmasına sebep oldu ( raison d'etre ).
Remover a Joe Chill como el asesino de los padres de Batman lo priva efectivamente de su raison d ´ etre.
Bu bana bir hedef, yaşamak için bir neden veriyor.
Eso me da un propósito en la vida, un objetivo, una raison d'etre.
Peut-etre la prochaine fois une disco locale.
"Tal vez la próxima en una discoteca local".
- Eğer'yaşama amacı'dersen kendimi öldürürüm.
- Si dices "Raison d'etre" voy a suicidarme.
Reçeli kavanozdan çıkarmayı başardınız.
- Es mi raison d'etre. - Me encantan las pasas.
Çok sürmeyin ama halisünasyon görmeye başlarsınız.
Historia real. No, raison d'etre.
"Raison d'etre" Fransızca. "Varlık sebebim" gibi bir şey.
Entonces ¿ cuál es tu platillo favorito de él?
Fransızca eylem olan "etre" ile başlayacağız. Anlamı da "olmak".
Vamos a empezar con el verbo francés "etre", que significa "ser".
Yani "vous etre si chez voix."
- So, voie c'est chevreaux?
- Elbette, bayım, bu sizin varlık nedeniniz.
- Pero, por supuesto, monsieur, esa es su raison d'etre.
peut-etre que je peux pratiquer mon francais avec vous?
Er, peut-etre que je peux pratiquer mon francais avec vous?
Evet, belki de.
Oui, peut-etre.
C'est un honneur pour moi d'être nominé.
C'est un honneur pour moi d'etre nominé.
"Raison d'etre" sinin tek nedeni, annesini kaybetmenin intikamını almak.
Es alguien cuya única "raison d'être" es vengar la pérdida de su madre.
- "Raison d'etre" mi?
¿ "Raison d'être"?
- "Raison d'etre" yani.
- Bueno, tú sabes, yo sólo pido para llevar. - ¿ En serio?
Belki.
Peut-etre.