Evander traduction Espagnol
60 traduction parallèle
Ben hariç Evander'deki bütün çocuklarla yattı.
Todos en Evander la metieron mano, excepto yo.
Üçüncü Jüri üyesi ise, ben Catherine Mullen 125'nci geleneksel Central Park yarışması başkanı ve Evander Lisesi'nin eski biyoloji ögretmeni.
Y el tercer juez, lamento decirlo, soy yo, Katherine Mullen... presidenta del 125vo aniversario de Central Park... y antigua profesora de biología de la secundaria Evander Childs.
Vendela ve Holyfield aynı anda boş.
Vendela y Evander Holyfield coinciden sólo en 17 horas.
Vendela, Sydney, E.H, Osaka'da.
Vendela está en Sydney, Evander está en Osaka.
- Kim? Evander Holyfield yanımda oturuyordu. - Hadi, söyle onlara.
No, vamos, dile, es divertido.
- Evander Holyfield ve oğlum yan yana.
- Holy... - Evander Holyfield. - Mi hijo y Evander Holyfield.
Evet, bir Foot Locker mağazasından Evander Holyfield'ın karton heykelini çalmaya çalıştığımı hatırlıyorum.
Sí, y me recuerdo tratando de robarme un cartelón de anuncios de Evander Holyfield en una zapatería.
Evander Holyfield evresi.
La fase de hormonas locas.
Evander Holyfield'ın kiliseye kırmızı bir ıstakoz koyacağını duydum.
Escuché que Evander Holyfield va a poner un "Red Lobster" en una iglesia.
Evander Holyfield'ın kulağını.
Se llevó mi oreja. - ¿ Qué?
Sessiz kalma hakkın var, söyleyeceğin şeyler...
La oreja de Evander Holyfield. ¡ Lisa!
Bütün radyo istasyonları Mike Tyson'ın Evander Holyfiel'dı nasıl ısırdığından bahsediyordu.
Hablaban de eso en todas las radios Mike Tyson mordiendo a Evander Holyfield.
" Mike Tyson rakibi Evander Holyfield'ı ısırdığı için diskalifiye olduktan birkaç hafta sonra, bir düzine programa bir ısırma uzmanı olarak katılmayı önerdim.
" Unos días después que Mike Tyson fuera descalificado por morder a Evander Holyfield, me ofrecí a varios programas de radio como experto en mordeduras.
Evander Pearson. İyi çocuk.
Sí, es Evander Pearson.
- Hey, Evander!
- ¡ Eh, Evander!
Haydi, Evander.
Vamos, Evander.
Ben Evander Geddes'im.
Yo soy Evander Geddes.
Evander iki aydır kayıp. Bu kötü bir şey.
Hace dos meses que Evander desapareció.
Lyde, kocan Evander hakkında etrafa sorular soruyordum.
Lyde, he estado preguntando por tu esposo Evander.
Neyse, bana onun nehrin karşısındaki tehlikeli Yunanlarla başını belaya soktuğunu söylediler.
Esos tipos me han dicho que Evander tuvo problemas con unos griegos cerca del río.
Evander kumar oynamazdı.
Evander no juega.
Bunu söylediğim için üzügünüm, ama görünüşe göre kocan eve dönmeyecek.
Lamento decirlo, pero Evander no volverá.
Evander'i unut.
Olvida a Evander.
- Bu benim kocam, Evander Pulchio.
- Este es mi esposo, Evander Pulchio. - Evander, bienvenido.
Evander ile konuşur musun?
Habla con Evander, ¿ quieres?
Kız kardeşimin kocası Evander Pulchio'yu tanıyorsun.
Conoces a Evander Pulchio, mi cuñado, esposo de mi hermana.
Evander'i senin evinde gördüyse ne var.
Vio a Evandro rondando tu casa.
- Evander, senin yaşamın sona erdi.
Evandro, prosigue. Tu vida se acabó.
- Evander... Doğruyu söyle.
- Evandro di la verdad.
O gece Evander'deydim.
Esa noche fui a Evander.
O bok herif Evander, fırsattan yararlandı.
Esa inmundicia de Evander se aprovechó.
O yılan Evander'in icabına kim baktı?
¿ Quién se encargó de esa serpiente de Evander?
"Evander'in icabına bakmak mı?"
"Me encargué de Evander".
1996 yilinda oldu. Ben Evander Holyfield ile mücadele.
La noche de 1996 cuando pelee con Holyfield, subí al cuadrilátero...
Ama bütün bu basarili ertelenmesine ragmen, Toplanti kaçinilmaz görünüyor onlar sonunda çarpisacak. Oyunun 1997 yili ertelenmesi Evander Holyfield.
Ya que siempre ha habido un sentimiento de poca amistad entre ellos 1997, una pelea que no se termino contra Holyfield
Mike Tyson Evander Holyfield isirma yeniden açik savasin!
Mike Tyson ha mordido por segunda vez a Holyfield
Mike Tyson ve vahset oldugunu kim bit Evander Holyfield ring ve yaklasik Lennox Lewis isirma basin toplantisinda.
Quien la última vez termino mordiendo a Holyfield, esta vez mordiendo a Lewis en la conferencia
Evander Holyfield'ı düşün.
Piensa en Evander Holyfield.
Hiç böyle bir şey yaşadın mı, Evander?
¿ Tú has vivido algo así, Evander?
O vahşinin modaya saygısı yoktu, Evander.
Esa bestia no sabía apreciar la moda, Evander.
Hayatta böyle bir şey yapmam. Burada kalıp Evander ile dövüşeceğim.
Voy a quedarme aquí a boxear con Evander.
Onunla biraz eğlenirim.
Tranqui, Evander. Me divertiré con ella.
Evander bana yıkılmazsın demiştin.
Evander, ¿ no era indestructible?
Evander, eğer ringden bir dakika içinde çıkmazsa, diğer kulağını ben koparırım.
Evander, si no está fuera del ring en un minuto, te muerdo la otra oreja.
Ama Evander Holyfield kalp hastalığı geçirdikten sonra geri dönüp Mike Tyson'la dövüştü. Ve Wayne McCullough'ın... beyninde kist vardı ama yine de dövüşmeye devam etti.
Pero Evander Holyfield le ganó a Mike Tyson después de su problema cardíaco y Wayne McCullough tiene un quiste en la cabeza, aún pelea.
Ben doğmadan önce annem bir ev partisinde Evander Holyfield'i öpmüş.
Mi madre besó a Evander Holyfield en una fiesta casera antes que naciera.
Evander Holyfield da gelmek istemişti.
Evander Holyfield quería estar aquí también esta noche.
- Hiç.
Evander Holyfield se sentó junto a mí.
Bunun ne olduğunu biliyorsun değil mi?
La oreja de Evander Holyfield.
- Evander Holyfield'in kulağı.
¿ Qué?
Evander mı demiştin?
¿ Evander, dices?